ORUÇ KANI TEMİZLER!
Ramazana birkaç gün kalması münasebetiyle…
Peygamberimiz ‘…belliğna ramazan’ diyerek bizi ramazana kavuştur, ramazanı anlamayı nasip et, ramazanı fark etmeyi nasip et manalarına gelecek cevamiul kelim sıfatıyla dua buyurmuştu. Evet, az kelimeyle çok şey anlatma kabiliyeti Peygamberimize ve onun ümmetinin rabbani alimlerine verilmiş bir ikramdır.
Ramazan ayını nasıl geçirmek gerek? Bunun için bir plan yaptık mı? Müslüman bir birey için ramazan ayı bir yıllık manevi yol azığını biriktirmek demektir. Ramazan ayında yol azığını güzel istif eden bir kişi, inşallah da gelecek ramazan ayına kadar muhafaza edilir, bereket bulur. İşte biz de bu yazımızda kardeşlerimizin ramazan ayından hakkı ile istifade etmeleri için geçmiş Salihlerin adet, tavsiye ve birikimlerini günümüz şartlarına uyarlayarak sizin istifadenize sunmak istedik.
İlk olarak sahurdan başlayalım. Sahura mutlaka kalkmak gerek. Bu arada gece uykusu önemli olduğunu hatırlatmakta fayda var. Yarım saat dahi olsa yatıp kalkmak daha hayırlıdır. Başta psikolojik hastalıklar olmak üzere birçok hastalık gece uykusundan mahrum kalınca nükseder. İşte, sahura kalkar kalkmaz sofraya oturmayalım. Abdest alıp iki rekat teheccüd namazı kılalım. Sonra bismillah deyip Allah’ın bereket koyduğu, meleklerin etrafı sardığı huzurlu ve neşeli sahur sofrasında bir güzel karnımızı doyuralım. Yemek serbest. Çünkü Allah resulü sahurda yenilen yemeğin hesabının sorulmayacağını buyurmuş.
Sahuru yaptık. Hemen yatmak yok! Seher cüzü var çünkü. Camiye gidip mukabeleye katılmak, Allah’ın evine gelen Melaike-i Kiramın sırlarıyla Kur’an’ı takip etmek bizim ramazan ayı için en hayırlı amelimiz olacaktır. Sevabın en kolay kazanıldığı amel Kuran okumaktır. Her harfine 30 bine kadar çıkan sevabın yazılabildiği bir mevsimin içinde olduğumuzu unutmayalım. Sabah namazını da camide kıldık mı tamamdır görev. Çünkü peygamberimiz demiş ki:’ Kim yatsı namazını camide cemaatle kılarsa gecenin ilk yarısını, sabahı da camide kılarsa geri kalan yarısını ibadetle geçirmiş sevabı alır.’ Tüm ramazan gecelerini ibadetle geçirmek isteyen her kardeşimiz teravih namazı ile beraber seher cüzünden sonra kılınan sabah namazını camide kılsın. Bu iki ibadet bizi Allah’a çok yaklaştıracaktır. Rabbani âlimlerin hepsi, tüm derviş ve veliler, mücahitler camide yatsı ile beraber teravih namazı kılmayı ve seher cüzünü okuyup camide cemaatle sabah namazını kılmayı ihmal etmemişler. Unutmayalım ki ibadet ruhun gıdasıdır.
Orucu kolaylaştıran iki şeyden bahseder Allah Resulü:’Birisi sahur yemeğidir diğeri de kaylule uykusudur.’ Yani öğle namazından sonra birkaç dakika dahi uyumayı tavsiye etmişler.
“Yarım hurmayla dahi hatta onu bulamazsanız bir bardak su ile bile olsa oruç tutan bir Müslüman’a iftar ettiriniz” demiş Allah Resulü. Evet, elimizden geldiğince çevremizdeki tanıdıklarımızı iftara çağıralım. Bu konuda insanları iftar yemeği vermeleri konusunda teşvik edelim. Bu koyla ilgili bayağı hadis var.
En önemli hususa gelecek olursak, ramazan ayında yumuşayan kalplerimizle, dua edelim. Evet, oruç kanı temizler. Kan temiz olunca beyne giden temiz kan habis düşünceleri de temizler. Düşünce temiz olunca söz de temizlenir. Söz tahirleştikçe, temizlendikçe amel de hasenleşir, güzelleşir. Evet, oruç kanı temizler. Unutmayalım ki gözyaşı kandan oluşur. Kan temiz olmayınca Allah için gözden yaş gelmez. Hâlbuki Allah kendisi için akan yaşı, kendisi için akan kan kadar değerli kılmıştır. Gözyaşları kuruyan sahabeler kalplerinin katılaştığını ve ne yapmaları gerektiği sorarlarmış. İşte kalbi yumuşatan, yetim başını okşamakla beraber oruç, katı kalpleri pamuk gibi eder. Allah bu mübarek ayı bereketle geçirmeyi hepimize nasip etsin der, sizlere dua eder, sizlerden dua bekleriz.
