• DOLAR 34.7
  • EURO 36.773
  • ALTIN 2961.825
  • ...

Peygamber Sevdalıları Platformu, Peygamber Sevdalıları Vakfı olarak artık milletimize hizmet edecek. Yeni Vakfın hayırlara vesile olmasını dileriz. Peygamber Sevdalıları her aya bir etkinlik yapabilme şiarı ile hemen hemen her ay, yeni bir tema ile halkımızın İslami kimlik oluşturma çabasına yardımcı oluyorlardı. Yaklaşık dört yıldır, Kasım ayında sahabeleri konu alan etkinlikler yapıyorlar. Daha önceki yıllarda, sırası ile Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman konulu seminerler, paneller, görsel etkinlikler yolu ile ilk üç büyük halifeyi işlediler. Bu yıl da 4. Raşit Halife, velilerin piri, evliyanın imamı, muttakilerin, mücahitlerin rehberi Hz. Ali`yi konu alan etkinlikler yapacağını belirten Peygamber Sevdalıları, birçok yerde (Kasım ayının ilk haftası olmasına rağmen) etkinlikler yaptılar.

Hz. Ali`yi gündemimize almak, ‘Ben ilmin şehriyim, Ali de ilmin kapısıdır.` Şeklinde nebevi övgüye mazhar olan Hz. Ali`yi tüm yönleri ile tanımaya çalışmanın, bunun için etkinlikler yapmanın, uhrevi ve dünyevi açıdan çok hayırlara vesile olacağını düşünüyoruz. Madem ‘Kasım Ayı, sahabe ayıdır` şeklinde ilan edilmiş ve etkinlikler yapılıyor. Biz de bu hayra bir katkı olsun niyeti ile Hz. Ali`nin kişiliği ve sözleri ile ilgili araştırmamızı sizlerle paylaşalım.

Çocukluğundan itibaren nübüvvetin gölgesinde büyüyen, gelişip serpilen bir çınardır Hz. Ali. Daha çocuk yaşta 8-10 yaşlarında iken peygamber ocağına alınır ve ilk iman eden çocuk olma şerefini elde eder. Allah resulünün imamlığında, Hz. Hatice`den sonra, saf tutan ikinci kişidir. Akrabalarına ‘Kim bana davamda yardım edecek? diye sorduğunda Muhammed aleyhisselam: ‘Ben yardım ederim ey Allah`ın resulü!` deyip ayağa kalkan ve ‘Sen küçüksün, sen otur.` diye cevap almasına rağmen ‘Ben yardım ederim.` diyerek üç defa ayağa kalkması ile Allah resulü o küçük elinden tutarak:`Ali benim mevlam, ben de Ali`nin.` Diyerek övgüye mazhar olandır O. Amca Ebu Lehep bu sözleri duyunca kahkaha ile : ‘Bir adamla bir çocuk dünyayı değiştirecek` diyerek alay etmişti. Gerçekten de alay edilen Peygamberin mevlasıdır Ali. Peygamberle dünyayı değiştiren bir yiğittir, Ali. Hayatı boyunca hep Allah resulünü korumuş, O`nu koruma pahasına ölümü göze alarak hicret gecesi gözünü kırpmadan Resulullahın yatağına uzanmış bir serdengeçtidir Ali. Bedir, Uhud, Hendek, Hayber ve diğer tüm savaşlarda kayınbabası, muallimi, amcası oğlu, peygamberi, mevlası olan Hz. Muhammed`in en yakın savaşçısıdır Ali. ‘Ben Kur`an`ın şehri için sen de tevili için savaşacaksın ey Ali!` nebevi ihbarla geleceği ile ilgili olarak hareket eden bir halifedir Ali. Kimsenin hatırını hakkın hatırından üstün görmeyen bir adamdır Ali.

Hz. Ali`nin kişiliğindeki en belirgin vasfını belirtmek isteriz. Hz. Ali öyle biridir ki hem çekiciliği olan sempatik biridir hem de iticiliği olan bir şahsiyettir. Yani hem yaşadığı çağda hem de şehadetinden sonra hatta günümüze kadar sevenlerinin ve düşmanlarının belirgin olduğu bir kişidir. Hayat hikâyesinde de bunu net olarak görmek mümkündür. Kişilik üzerine araştırma yapan bilginler de derler ki sağlıklı bir kişiliğe sahip bir insanın hem iticiliği hem de çekiciliği olmalıdır. Yani iyiler seni sevmeli, kötüler ise senden uzak duracak kadar bir iticiliğe sahip olmak gerekir. Günümüz Müslümanlarının en büyük hatası herkese kendini sevdirme çabasına girmeleri değil mi? Mümin de kâfir de, iyi de kötü de beni sevsin, anlayışı ile hareket eden bir kitleye dönüştürdüler bizi. Hâlbuki Hz. Ali`yi terbiye eden müdebbiri, mürebbisi olan Allah resulü Hz. Ali`ye iyileri kendine çekmeyi, kötüleri de uzaklaştırmayı öğretmişti. Günümüzdeki Müslümanların sadece Hz. Ali`nin bu çekim ve itim gücünü keşfetmelerinin çok hayra vesile olacağını düşünüyoruz. Çünkü FETÖ gibi örgütlerle iffetsizliğe, hayâsızlığa, zulme, zalime, kötüye, hırlıya, hırsıza öfkelenmeyen bir kişiliğe sahip Müslüman profili oluşturdular. Dolayısı ile iyiliği emredecek kadar güçlü, kötülüğe buğz edip kötülüğü önlemek için mücadele edecek kadar cesur Müslümanlar çok az kaldı. Bu durum yeryüzünün dengesinin bozulmasına sebep oldu. İşte, dengeyi sağlayacak şahsiyetler yetiştirmek isteyen herkes, iticiliği ve çekiciliği asırlardır devam eden velilerin piri, ehli tarikin de ehli cehdin de rehberi olan Hz. Ali`yi tanımalı ve tanıtmalıyız der, hepinizi şehid olurken ‘Kâbe`nin rabbine and olsun ki kurtuldum.` diyen Hz. Ali`nin iman ettiği Rabbulalemine emanet ederiz.