• DOLAR 35.348
  • EURO 36.631
  • ALTIN 3007.99
  • ...

Filistin İslami Direnişinin estirdiği Tufan üzerinden 458 gün geçti.

İçerisinde barındırmış olduğu merhaleleri, getirdikleri-götürdükleri, yerine göre zafer yerine göre yenilgileriyle bir tarih yazdı ve yazmaya devam ediyor.

Salt Filistin topraklarını değil bütün dünyayı etkiledi ve etkilemeye devam edecek.

Bazı sonuçları yıllar sonra kendini gösterecek.

İşgal rejimi Aksa Tufanında öyle bir şamar yedi ki hala kendisine gelebilmiş değil.

Bunu ben söylemiyorum. Bizzat kendi elebaşları ve akademisyenleri söylüyor.

İşgal rejimi, Gazze’ye kibir ve hışımla saldırırken bazı hedefler belirlemişti.

  • HAMAS ile müzakere olmayacak, müzakere bomba ve füzelerle olacak…
  • Esirler derhal serbest bırakılacak ya da kurtarılacak.
  • Gazze’deki HAMAS’ın askeri varlığı tamamen bitirilecek, tünellerin hepsi tespit edilerek içindekilerle birlikte imha edilecek.
  • Gazze, tamamen işgal edilecek, buradaki Filistinliler Mısır’a sürülecek…

458 gündür Gazze’ye yönelik acımasız ve sınırsız bombardıman devem etmesine rağmen siyonistler bu hedeflerinden kaç tanesini gerçekleştirdi?

Bunu, Siyonist ordunun emekli sözde generali "İshaq Brik"in dilinden dinleyelim…

"israil çöküş yolunda. Biz HAMAS'ı yenemedik, tam tersine tünellerde güçleniyorlar. Hizbullah'ı da yenemedik, bu yüzden onlarla ateşkes anlaşması yaptık çünkü onları yenemedik!

Kısmi başarılarımız mutlak zaferimizi garanti etmeyecektir.

En kötüsü de hâlâ rehineleri serbest bırakmadık ve israilli mültecileri evlerine geri döndürmedik!

Ekonomiyi, israil toplumunu, dünyayı ve orduyu kaybettik ve topyekûn bir iç savaşı beklemek zorundayız!

Stratejik düşüncemiz yok ve sadece burnumuzun önünü görüyoruz, bu yüzden kazanabilecek bir ordu kurmuyoruz; güçler yorgun ve HAMAS'a karşı tek cephede bile zafer kazanamıyor…"

Direniş ve Gazze halkı büyük bedelleri ödedi ve ödemeye devam ediyor.

Fert olarak, aile olarak, hareket olarak ve topyekûn bir halk olarak en azizlerini, en değerlilerini; dünyevi olarak bütün mal ve mülklerini feda ettiler.

Eşler, çocuklar, anne-babalar, kardeşler, önder ve liderler… Hepsi feda edildi.

Aylardır açlık ve susuzluk, şiddetli bombardıman altında bir oraya bir buraya sürüldüler…

Güzelim evler, binalar, camiler, okullar, hastaneler, bağ-bahçe, işyerleri… ne varsa yakılıp yıkıldı.

Kimse ‘Filistin halkı şu bedeli ödemedi, ödemekten imtina etti’ diyemez…

Bütün Siyonist rejimi toplasan bir İsmail Heniyye, bir Yahya Sinvar bir Salih Aruri, etmez…

Ödenen büyük bedellere rağmen düşmana teslim olmadılar, umutsuzluğa kapılmadılar… Elhamdulillah…

Direniş, Gazze’den halen füze atabilme kapasitesine sahip… Her gün onlarca siyonist asker öldürülüyor…

Çok ağır baskılara maruz kaldıkları halde müzakerelerde ilkelerinden asla taviz vermediler.

İşgal rejiminin ve yerli işbirlikçilerin bütün kışkırtma ve hilelerine rağmen Gazze halkı, HAMAS’ı suçlayacak söz ve fiillerde bulunmadı, hareketi terk etmedi, tam aksine sahiplenmeye devam etti.

İnşallah bu büyük bir zaferdir. Allah’ın apaçık bir nusreti ve yardımıdır. Bunun başka bir izahatı yoktur.

Allah’ın yardımı devreye girmiş ise onu yenecek hiçbir güç yoktur.

Tabi bunu ancak düşünen, tefekkür eden, iman ve akil sahipleri anlar…