• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

HÜDA PAR Genel başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Malazgirt etkinliklerine katıldığında hem PKK çevreleri hem de Kemalistler tepki göstermiş, içlerindeki kin ve nefret sözlerine yansımıştı.

HÜDA PAR, Malazgirt ruhundan söz etmiş, Türk ve Kürtlerin ancak İslam kardeşliğinde buluşabileceğini, bunun için de adalet temelli bir bakış açısına ve anayasaya ihtiyaç duyulduğunu defalarca söylemişti, söylemeye devam ediyor.

Sonra Bahçeli konuştu, sonra “Öcalan gelsin konuşsun” dedi, sonra mevsim değişip ilkbahar olmadı; ama bazılarının hem sözü hem yüzü değişti.

Bakın PKK’nın siyasi kolu gibi davranan DEM eşbaşkanı Tuncer Bakırhan, mecliste neler neler söylemiş:

"Malazgirt savaşından beri bin yıllık tarihsel ittifakı hep beraber yeni yüzyıllara taşıyalım"

“Bakın sizi beş yüz yıl öncesine götürelim: Kanuni Sultan Süleyman, Kürtlerle birlikte yaşamayı hem sınırların hem de imparatorluğun güvencesi olarak gördüğünü söylemiştir. Beş yüz yıl önce çizilen reçete bugün için hala geçerlidir. Bugün Türk’ün güvenliği Kürt’le eşit ve demokratik bir yaşam kurmasından geçer.”

“Bin yıl boyunca kazandıran ortak kader düşüncesi yüz yılda kaybettiren bir inkarla karşılandı”

İlk iki alıntı için söyleyeceklerimizi söyledik; ama son cümleyi bir daha okuyun!

“Bin yıl boyunca kazandıran ortak kader düşüncesi yüz yılda kaybettiren bir inkarla karşılandı”

Şerh edeyim efendim:

Bin yıl boyunca İslam kardeşliği bizi bir arada tuttu; ama Kemalizm son yüzyılda hem kardeşliği bitirdi hem de Kürtleri inkar etti. Yani tüm sorun Kemalizm’dedir.

“Hayır, ben onu kastetmiyorum” diyorsa bize son yüzyılda memleketteki siyasi sistemi ve o sisteme göre hazırlanan kanunları anlatsın.

Şimdi diyeceksiniz ki, DEM içindeki Kemalist sol kanat böyle bir açıklamaya nasıl izin veriyor?

DEM’in yönetimindeki Baas’çılar, Suriye’nin şokunu üzerlerinden atamadılar, Kemalistler de müttefikleri Esad’ın gidişinden dolayı herhalde birkaç günlük yas ilan etmiş olmalılar.

Sessizlikleri ondandır.

Gelelim Tuncer’e…

Sanırım İmralı’dan uzanan bir el kulağını çekmiştir. Öyle ya her ters laf Öcalan’ın çıkmasını geciktirmektedir.