• DOLAR 32.45
  • EURO 34.829
  • ALTIN 2438.673
  • ...

Dinlerin devre dışı bırakılmasıyla birlikte hayatına anlam arayan Batılı insan için birçok put üretildi.

Para, şehvet, futbol, müzik, eğlence, moda, kariyer...

Ne de olsa Batılı filozoflara göre insan yeryüzüne, hayatına bir anlam ve amaç katılmadan gönderilmişti.

‘Kendisi seçmeli ve yaratmalıydı’ diyordu Sartre

Hiçlik üzerine bina etmişti felsefesini Camus

‘İnsanın boş bir levha’ olduğunu söylemişti John Locke

Oysa anlamsız yaşayamazdı insan

Ve ayakta duramazdı.

Vücudu ayakta tutan iskelet misaliydi anlam

Hayatı yaşamaya değer kılandı.

Anlamın inkarı insanın inkarıydı oysa,

Batı insanı bir din gibi tutunabileceği neye sığındıysa yalnızlığı arttı,

Hiçlik duygusunda boğulup kaldı.

Fıtrat fani olanı sevmiyor, Rahmanın üflediği ruh, fani olanla tatmin olmuyordu.

Bir yolcuydu ne de olsa insan

Cennetten gelmiş, tekrar oraya dönmeyi bekleyen

Asıl vatanını istiyor, dünyada Allaha bağlanmadıkça yabancılık hissediyordu.

Bünyesinde 'Kalpler yalnızca Allah'ı anmakla tatmin olur' sırrını taşıyordu gafil olsa bile

Ondan gayrı yöneldiği her şey saplantıya dönüşse de huzur vermiyordu.

Yüzlerce yıldır sahte yaşam felsefeleriyle aldatılmış Batı insanı, Gazze direnişiyle birlikte 'Hayatın ve ölümün' yalnızca kim için, ne için olabileceğini öğrendi.

Bütün ailesini bombardıman altına kaybeden küçük çocuklar 'Allah bize yeter, O ne güzel vekil' diyordu. Bir damla kanım da kalsa onu bu topraklarda vermeye hazırım diyen çocuklar, Allah'ın kutsal kıldığı topraklarda gördükleri eziyetler karşısında metanetini kaybetmiyordu.

Her yeri kan, cenaze, parçalanmış bebek cesetleri, açlık, ilaçsızlık, sefalet olan Gazze'de zerre kadar umutsuzluk, isyan, kaçma ve kurtulma isteği yoktu.

Her müminden yükselen 'Rabbimiz var O bize yeter' sözleri, yaşamanın kendisine yük olduğu, intiharın eşiğinde olan Batılı insan için büyük anlamlar taşıyordu.

Gazze'deki insanları bu kadar güçlü kılan neydi?

Bu kadar büyük bir sabır nasıl kazanılabilirdi?

Bütün bunlar kim için, ne içindi?

Hayat ve ölüm kim için olmalıydı?

Bu tür gözlem ve sorgulamalar Batılı insana yeniden hayat bahşetti

Hem de içinde hakiki anlamı barındıran yepyeni bir hayat.

Batıdaki tüm vicdan sahipleri artık Gazze üzerinden Kur’an’ı okuyor, İslam’ı araştırıyor.

Gazze'de toprağa gömülen her bir bebek bir tohum olup binlerce Batılının dirilişine vesile oluyor.

Gazze halkı canını verirken, tarih boyunca hiç görülmemiş bir şekilde tüm kıtalara birden İslam’ı tebliğ ediyor.

Tarih hiç unutulmayacak bir insanlık destanı yazıyor.

Binlerce yıl önce Mekke'den doğan İslam güneşi artık Batı'nın semasında doğuyor.

Kim bilir belki de Kudreti sonsuz olan Allah, insanlığa zulüm yağdıran sistemleri, putlarıyla birlikte Batılı taptaze Müslümanlar eliyle kahretmeyi murad edecek.

Kim bilir belki de bizim Batıya götüremediğimiz saadet asrının esintilerini yeni Müslümanlar getirecek.

Er ya da geç zafer inananların olacak.