• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (COP28) 28. Taraflar Konferansı kapsamında Dünya İklim Eylemi Zirvesi, BAE Dubai’de yapıldı. Gazze’nin katliamına çaresiz kalan Birleşmiş Milletler safsata olacak ve dünya halklarını esir edecek yeni yaptırımlara öncülük etmede oldukça mahir bir adım atabiliyor.

İklim, karbon ve fosil yakıtlar söz konusu olunca fosil yakıtlarla zengin ve iklimcilerce hiç söz hakkı olmayan ülke BAE olması gerekirken, gariptir ki zirve BAE’de yapılıyor. Zirve garipliklerle dolu. BAE, petrol üretiminde dünyada ilk 10’da bulunuyor. BAE’nin, Zirveyi petrol satmak için fırsat olarak kullandığı BBC tarafından ifşa edildi. Karbon salınımını durdurmak(?) için lider jetleri seferber oldu.

İklim Zirvesi yeni bir küresel pandemi ve yalandan ibaret ve kapitalizmin öncülerinden Bill Gates’in talimatıyla çok karbon ürettikleri bahanesiyle kurban olarak inekler seçildi. Sonraki kurban insan…

Türkiye’de bu oyuna dahil olmaktan geri durmuyor. İklim bakanlığını kuran ilk ülkelerden. Paris İklim Anlaşması, gelişmekte olan ülkelerin sanayi adımlarını engellemek için gelişmiş ülkeler tarafından bir yaptırım olarak uygulanmaya çalışılıyor. Paris İklim Anlaşmasının uyum yaptırımları ileride daha çok başımızı ağrıtacağa benziyor. Londra’da Ulez Bölgeleri oluşturulmuş ve araba kullanan et yiyen ceza alıyor. Her taraf yapay zekâ kameralarıyla gözetim altında Çin’de ki gibi. Yeni iklim yasasında da buna benzer yasalar zamanla gün yüzüne çıkacak tıpkı masumane ve gafil bir şekilde kabul edilen ve birçok yuvanın yıkılmasına neden olan İstanbul Sözleşmesi gibi…

Zirveye devam edelim, yaklaşık 50 ülke davet edildi. Terörist ayrımı yapılmadan davetler edildi. Katil israilin Cumhurbaşkanı Herzog davet edilenler arasındaydı. Bu, BAE’nin Gazze katliamında nerede olduğunu gösteren bir ayrıntı. BAE, böyle davranmak için BM iç tüzüğüne ihtiyaç duymaz. BAE’den onur, şeref, haysiyetli duruş beklemek, ihaneti ahlak edinmiş bir aşiret devletine göre büyük bir beklenti olacaktır. Ekonomik sebeplerden BAE gibi kiralık katil bir devletle yakınlaşmak nafile bir yakınlaşmadır.

Zirvenin en acı tarafı, aile fotoğrafının çekilmesiydi. O fotoğraf karesinde, başından beri Filistin lehine büyük bir hassasiyet gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bulunması üzücü tarafıydı. Bu hassasiyeti zirvede de sağır kör ve dilsiz olan liderlere bir kez daha haykırdı.

 Özellikle BAE ve Suudi Arabistan’ı değerlendirirken Batı diye adlandırdığımız zalim kesimle birlikte kabul etmek gerekiyor.

Gazze için BM’nin böyle bir adım atmasını beklemenin nafile olduğunu tüm İslam halkları biliyor ve çarenin de kendi imkanlarını seferber etmekte yattığını da biliyor. Fakat gündem yönlendirmeleri ve gafletimiz bizi katliamlara alışkın hale getiriyor. Selametle…