• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Kur’an kıraatinde, normal okumalarda durak yerleri vardır.

Durak, cümlelerin birbirinden ayrılması her birinin anlamının ve yerinin tayin edilmesi için gereklidir. Aksi takdirde cümle mefhumu olmaz. Cümle olmadan da cemal yani güzellik olmaz. Bu nedenle hayatta durmak, duraklamak şarttır.

Nasıl ki kıraatte-okumada durmak bir zorunluluk ise hayatta da duraklamak bir zorunluluktur. Hayat sadece virgüllere kaldığında tadı ve anlamı kaçar. Cümleler ortadan kaybolur, bir şeyin başı ve sonu nerede belli olmaz. Oysa belli aralıklarla hayatta durup nokta koymak, yepyeni heyecanlara, tatlara, manalara, açılımlara başlangıç olur. Bu nedenle noktadan sonra büyük harfle başlanır. Büyük harf işe azimle, güçlü bir ruhla başlandığını ifade eder. Başlangıçta tevazu olmaz. Bu nedenle başlangıç-iptida büyük olmalı, bunun nişanı şanına layık olmalıdır. Ama virgülden sonra belli istisnalar dışında küçük harfle devam edilir. Neden? Çünkü virgül, birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime ve kelime grupları arasına konulan, kısa bir durmayı gösteren işarettir. Oysa nokta güçlü bir duraktır, tam bir nefeslenme halidir. Böyle olduğu için nefes soluklanır, ruh alınır ve yeni bir başlangıç yapılır.

Noktadan sonra büyük harfle başlanır. Çünkü noktada güçlü bir nefes, asil bir ruh vardır. Ondan sonraki başlangıç şanlı olmalıdır, bariz olmalıdır, güçlü olmalıdır ki bu nedenle büyük harfle başlanır.

Hz. Peygamber, “Hac Arafat’tır” Buyurur. Arafat da vakfedir. Yani bir duraktır, bir noktadır. Ondan sonrası yeni bir başlangıçtır. Büyük harfle bir başlangıç yapmaktır. Öyle ya vakfeden, duraksayan, arınan, dinleyen, dinlenen kimsenin başlangıcı şanlı olur.

Eskiden tutukevlerine de “tevkif evi” denirdi. Yani suçlular bile tevkif edilerek duraklatılarak bir ders ve ibret almaları sağlanırdı. Böylece yeni bir başlangıç, hem de büyük harflerle bir başlangıç yapmaları umut edilirdi.

Hayat ve kıraat birbirinin eşidir. Nasıl ki okumada cümle esas ise hayatta da öyledir. Cümlenin başladığı ve bittiği yer belli olmalıdır ki işin cemali güzelliği, ortaya çıksın.

Deveye bile cümle ile bağlantılı olarak “cemel” adı verilir. Çünkü devenin yürüyüşü noktalama işaretlerine uyar.

Hayatta durakları, noktaları, işaretleri, virgülleri bilmek gerekir. Nerede ne kadar nefesleneceğini bilmek gerekir. Ancak bu şekilde hayat anlam, kıymet ve güzellik kazanır.

Günümüzde hayatın noktaları kaybolmuştu. İnsanlar evlerine sadece virgül koyarak gidiyordu. Bu nedenle ev bir cümle, bir vakfe yeri olmaktan çıkmıştı. Evlerde cümle kaybolunca cemal de kayboldu.

Ve şimdi evler noktanın konulduğu bir yer oldu. Hak Teâlâ insanların evlerine virgülle değil noktayla girmesini murat buyurdu. Bu nedenle evlerde bir duraklama, bir vukuf, bir cümle bir cemal imkânı doğdu; ama bütün bunlar büyük harflerle başlangıç için bir fırsattır.

Devletler, toplumlar, bireyle herkes evine çekildi. Normalde bu çekilme bir virgül değildir, bir noktadır. Öncesi ile sonrası arasında bir nokta konuldu. Ama bazıları hala bunun bir virgül olmasını umut ediyor. Kısa bir nefeslenme olmasını ve sonra eşdeğer, eşanlamlı bir şekilde kaldığı yerden devam etmesini istiyor. Ama işi böyle değerlendirenler asla büyük harfle başlama şansını yakalayamazlar.

Soru işaretlerinden sonra da büyük harfle başlanır. İnsanlar evlerinde noktayı koysun, güzel sorular sorsun, büyük ve iddialı başlangıçlar yaparlar.

Devlet, birey, toplum… Kim olursa olsun virüsle gelen bu hadiseleri bir virgülle atlatacağını düşünen kesinlikle büyük harfle başlangıç yapma şansını bulamaz. Onlar yine ardışık, bitişik olmaya mahkûm olacaklar.

Bu bir vakıf olma fırsatıdır. Bizde vakfe bir dağda(Arafat) olur ki dünyaya kuş bakışı bakıp, hayata vakıf olalım, iddialı bir iniş bir giriş yapalım.

Devlet, toplum, cemiyet, aile, birey herkes eve girdi.

Hâsılı kelam,

Virgülle girenler kaybedecek!

Kısa bir nefesle girenler kaybedecek!

Kendine soru sormayan, sorgulamayan kaybedecek!

Araya mutlak ve lazım bir durak koymayanlar kaybedecek ve bunların büyük harflerle bir çıkış yapma şansları olmayacak!

Uzun uzun soluklananlar,

Öncesi ile sonrasını koyu bir noktayla ayıranlar,

Kendi konumunda vakfe edenler,

Güzel ve yerinde soru soranlar,

Güçlü bir başlangıç yapacaktır.

Allah Alimdir, Hâkimdir.