“Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul.” (İnşirah 7)

Tatil kavramı İslam literatüründe salt dinlenmek ve her işten el etek çekmek değil aksine önem durumuna göre meşguliyetler içinde aktif olarak bulunmaktır

İslam’ın hayata bakışı bir bütündür. Hem dünyevi hem de uhrevidir. Üretmek, bir mesleki alanda kendini geliştirmek, farklı sosyal aktiviteler içinde yer almak, kendi ayakları üstünde durmak dünyevi; Rabbini tanımak, O’na kul olmak, Kur’an’ı öğrenmek, Hz. Muhammed (sav)’in hayatını öğrenmek, insanlara yardım etmek, fakir ve yetimi gözetmek de uhrevi işler olarak görebiliriz.

Bir eğitim ve öğretim döneminin nihayetine geldiğimiz bu günlerde ilköğretim ve ortaöğretim okullarımızda eğitim gören öğrencilerimiz büyük bir heyecanla üç aylık bir yaz tatiline girdiler. Başta öğrencilerimiz olmak üzere, öğretmenlerimizin ve velilerimizin göstermiş oldukları gayret ve çalışmalarından ötürü hepsini en kalbi duygularımla kutlar, güzel bir tatil geçirmelerini dilerim.

Çocuklarımız ve gençlerimiz, hasretle bekledikleri üç aylık uzun bir tatile girdi. Hayat takviminden eksilen üç ayın, kayda değer kazanımlar bırakmadan uçup gitmesi, çocukları mutsuzluğa, umutsuzluğa ve nedamete sevk eder. Yaz tatili altın değerinde bir fırsat olarak görülürse, bu üç ay ciddi bir tecdide, donanıma ve gelişime vesile olur. Geniş zaman ve emek gerektiren birçok plan, hedef, iş ve etkinlik yaz tatilinde gerçekleştirilir. Bunun için en büyük görev, anne ve babaya düşüyor.

Çocuklarımız, eğitim dönemi boyunca zamanlarının büyük bir bölümünü okulda geçirirler ve bu nedenle ebeveynleriyle ve diğer aile fertleriyle geçirdikleri zaman çok sınırlıdır. Oysa çocuğun okul yaşantısı kadar ailesiyle birlikte zaman geçirmesi de önemlidir. Yaz tatili dönemi, aile içindeki iletişimin düzenlenmesinde de önemli bir fırsattır. Çocukların günlük hayatta yaşadıkları problemlerin çözümü aşamasında anne-babalarından psikolojik destek almaya, değer gördüğü, sevildiği bir aileye ait olduğunu hissetmeye ihtiyaçları vardır.

“İyi bir tatil genel çerçevesiyle nasıl olmalıdır?”

Genel bir fikir oluşturması açısından dikkat edilmesi gereken hususları şu şekilde sıralayabiliriz.

-Çocuklarımızın akademik başarılarını problem etmeden eksikliklerini tamamlamak için belli planlar yapmak.

-Çocuklarımızın manevi gelişimleri için her türlü ortam ve imkanı sağlamak.

-Çocuklarımızı zihinsel, ruhsal ve fiziksel rahatsızlıklara sevk edecek olan dijital platformlardan uzak tutmak.

-Gönlün ve ruhun şifası olan Kur’an-ı Kerim tedrisi için çocuklarımızı cami ya da duyarlı sivil toplum kuruluşlarına ait ortamlara göndermek.

-Çocuklarımıza Hz. Muhammed (sav)’in hayatını öğreterek tüm dertlerimizin gerçek çözüm adresinin O olduğunu kavratmak.

-Anne ve babalar özellikle kitap okuyarak lisanı halleriyle çocuklarına örnek olmalarıdır.

-Sıla-ı rahim duygusunu geliştirmek için çocukları akrabalarıyla tanıştırmak ve ilişkilerini geliştirmek.

-Çocukları farklı sportif faaliyetlere yönlendirmek, yetenek ve kabiliyetlerini geliştirmek için uygun eğitmenlerin gözetimine bırakmak.

-Mesleki bir deneyim kazanmaları için sorumluluk sahibi ustalara teslim etmek.

-Çocuğun okul döneminde yaşadığı öğrenme ve ders sorunları varsa bunları hafifletmeye yönelik düzenli bir program hazırlamak.

-Gerek Gazze’de yaşanan soykırım ve gerekse de dünyanın değişik yerlerinde yaşanan zulümlere parmak basarak çocuklarda merhamet ve yardım severlik duygusunu geliştirmek.

-Çocuklara çevre bilincini vermek için kaynakların doğru ve sağlıklı bir şekilde kullanılmasını öğretmek.

-Her canlının Allah’ın bir yaratığı olup kainat dengesini korumakla memur olduğu bilincini vermek.

-Tarihi, doğal ve dini mekanları gezdirerek bunlardan dersler çıkarmalarını sağlamak.