• DOLAR 32.222
  • EURO 34.75
  • ALTIN 2452.92
  • ...
ÖZÜR YERİNE SORUŞTURMA
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Tam beş ay önce Şeyh Said ve yarenleriyle ilgili yapılan ‘Kitlesel Basın Açıklaması’na soruşturma açıldı. Başbakanın ‘Dersim özrü’nden sonra Şeyh Said ve diğer yaşanan facialar için de özür beklenirken bu aksi tavır, ‘ÖZÜR YERİNE SORUŞTURMA’ yorumlarına yol açtı.

Şükrü Gündüz / M. Salih Keskin / Doğruhaber
Mustazaf-Der Diyarbakır Şubesi tarafından 29 Haziran Çarşamba günü Batıkent Meydanı’nda Şeyh Said ve 47 arkadaşının idam edilerek şehid edilmelerinin 86. yıldönümü münasebetiyle büyük halk topluluğunun katılımıyla bir basın açıklaması düzenlenmişti.
 
Cumhuriyet dönemiyle ilgili arşivlerin de açılmasının istendiği bu basın açıklamasının miting havasında geçtiği sonucuna varan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Mustazaf-Der Diyarbakır Şubesi Başkanı Nuri Güler, Kelha Amed Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Avukat Necat Özdemir ve etkinlikte basın açıklamasını okuyan İlahiyatçı Ömer Çelik , yine etkinlikte dua okuyan Abdulhakim Avut ile Vedat Turgut hakkında soruşturma başlattı.

BU SORUŞTURMA DA BİR GÜN YÜZLEŞME KONUSU OLACAKTIR
Bu soruşturmanın Türkiye’nin geldiği aşama ve hukuki süreç itibariyle çok olumsuz bir soruşturma olduğunu dile getiren Av. Necat Özdemir, “Türkiye’nin geçmişiyle yüzleşmeye başladığı, bir yönüyle geçmişinin hesabını vermeye başladığı bir zaman diliminde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın böyle bir soruşturma başlatması çok anlamsız duruyor.
 
Çünkü bu soruşturma da bir gün yüzleşme konusu olacaktır. Dersim bir yönüyle tarih kitaplarına geçtiği şekliyle cumhuriyet rejimine karşı bir isyan olarak değerlendirilmişse de bu gün bunun aslında cumhuriyet rejiminin uygulamalarından kaynaklı bir mağduriyet ve mazlumiyet olduğu ve o insanların zulme düçar kaldığı açık bir şekilde anlaşılmış durumdadır” diye konuştu.

YARGI HUKUSUZLUKLARA KILIF OLMASIN
Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana minareyi çalanların, yaptıkları her şeye bir kılıf hazırladığını ve bu kılıfa da yargı adını verdiklerini ifade eden Av. Özdemir, “Bu yargının adı bir dönem İstiklal Mahkemeleri olmuş, bir dönem Devlet Güvenlik Mahkemeleri olmuş. Şimdi de Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri olarak bu görevi icra ediyor.
 
Anlaşılan yargı her zaman militarist anlayışın emir ve görüşlerine hazır bir konumda duruyor. Yargı aslında bu yönüyle çalınan minareye kılıf yapılmak istenmiştir. Ama mızrak çuvala sığmadığı gibi bu minarenin de bu kılıfa sığması mümkün değildir. Dolayısıyla yargının kendine gelmesi lazım. Yargı arınmadığı ve temizlenmediği müddetçe bu ülkede daha birçok mazlumiyet tabloları ortaya çıkacaktır.” dedi.

BAŞBAKAN, ŞEYH SAİD OLAYI İÇİN DE ÖZÜR DİLESİN
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın böyle bir soruşturma başlatmasını provokasyon olarak niteleyen İlahiyatçı Ömer Çelik, “Ya geçmişleriyle yüzleşme konusunda samimi değiller; ya da buradaki savcının gayesi ortalığı karıştırmaktır.
 
Yoksa içinde bulunduğumuz bu siyasi konjektörde özellikle Diyarbakır savcısının Şeyh Said Efendinin şehid edilmesinin yıl dönümü ile ilgili yapılan bir basın açıklamasını suç gibi göstermesi akıl karı değildir. Dersimde yaşananlarla ilgili bu ülkenin Başbakanı çıkıp özür dilediği gibi Şeyh Said kıyamına katıldıkları bahanesiyle katledilen on binlerce insanın katledilmesi ile ilgili de Başbakanın çıkıp özür dilemesi gerekir.
 
Burada Dersimde yapılan katliamdan daha büyük bir katliam yapıldı. Şeyh Said Efendinin kıyamında şehid edilen, sürgün edilen insanların sayısı binlerle ifade edilemez. Aynı zamanda Anadolu’da da aynı zulümler yapıldı. Binlerce insan katledildi. Birilerinin çıkıp bunlarla da yüzleşmesi gerekir” diye konuştu.

BAŞSAVCILIĞIN BU TAVRI MANİDARDIR
Türkiye’nin geçmişiyle yüzleşme tartışmalarının yapıldığı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Dersim olayları ile ilgili Devlet adına özür dilemek gerekiyorsa ben dilerim” diyerek sadece 1936, 1937, 1938 ve 1939`da toplam 13 bin 806 kişinin katledildiği bir belge açıklaması, bu açıklamalar yapılırken Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın İstiklal Mahkemelerin verdiği kararla asılarak şehid edilen Şeyh Sait Efendi ve arkadaşlarının anılması ile ilgili soruşturma başlatması akıllarda soru işaretlerine neden oldu.

SORUŞTURMANIN AYLAR SONRA AÇILMASI MANİDAR
Soruşturma kapsamında ifadeye çağrılan Mustazaf-Der Diyarbakır Şubesi Başkanı Nuri Güler, etkinlikten aylar sonra bu soruşturmanın açıldığını söyledi. Kitlesel basın açıklamasının miting şeklinde değerlendirildiğini ve bu nedenle toplantı kanununa muhalefet etmekten soruşturmanın açıldığını belirten Güler, şöyle konuştu; “Bizler aylar öncesinden hazırlığımızı yapmış ve miting için yetkili kurumlara başvuruda bulunmuştuk.
 
Etkinliğe 2 gün kala Batıkent Meydanının miting alanı olmadığı gerekçe gösterilerek izin verilmedi. Bizler de polise, `tüm hazırlığımızı yaptık, madem miting yapılmasına izin verilmiyor o zaman kitlesel basın açıklaması yapalım bunda bir sakınca var mı` dedik, polis de `hayır` cevabını verince kitlesel basın açıklaması yaptık. Polisler etkinliğe geldi, hiçbir sorun çıkmadı. Aylar sonra soruşturmanın açılmasına bir anlam veremiyorum, manidar buluyorum. Geçen yıl da Dağkapı Meydanında basın açıklaması yapmak istemiştik, fakat valilik izin vermediği için yapamamıştık”

BU TALEPLERİ BU GÜN BAŞBAKAN DİLLENDİRİYOR
İstiklal Mahkemelerinin keyfi ve hukuksuz uygulamaları sonucu zulüm ve haksızlığa uğramış insanları yâd etmek için kitlesel basın açıklaması düzenlediklerini ifade eden Güler, etkinlikte, İstiklal Mahkemeleri tutanakları, TBMM arşivi ve Genelkurmay arşivlerinin biran önce açılmasını, o dönemdeki katliamlarla ilgili gerçek hakikatlerin tüm yönleriyle ortaya çıkarılmasını, devletin geçmişiyle yüzleşmesini, mağdur ailelerden ve halktan özür dilenilmesini, Şeyh Said`in mezarının nerede olduğunun açıklamasını ve İstiklal Mahkemeleri tarafından mağdur edilenlerin iade-i itibarlarının verilmesini talep ettiklerini hatırlattı.

ZULÜMLERE TEPKİ GÖSTERMEK DOĞAL HAKKIMIZDIR
Sadece Dersim değil, geçmişte yapılan tüm katliamlar ile yüzleşilmesi gerektiğini ifade eden Güler, konu Şeyh Said`e gelince herkesin sus pus olduğunu, ama bunun çözüm olmadığını söyledi.
 
Güler, “Bizler geçmişte yapılan zulümlere tepki için dernek olarak basın açıklaması yaptık, bu da gayet doğaldır. Doğal olmasına rağmen bu gün bakıyoruz ki hakkımızda soruşturma açılmış. Bu da zihniyetin halen değişmediğini gösteriyor” dedi.
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir