• DOLAR 32.197
  • EURO 35.071
  • ALTIN 2421.307
  • ...
Bölge Diken Üstünde!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Mehmet Özcan / Doğruhaber


Mısır’da seçimlere birkaç gün kala başkent Kahire’nin Tahrir Meydanı’nda başlayan gösteriler 28 Kasım’da yapılan meclis seçimleri sırasında da devam ederken, hayatını kaybedenlerin yanı sıra olaylarda yüzlerce kişi yaralandı. Yapılan seçimlerin birinci ayağının resmi olmayan sonuçlarına göre Müslüman Kardeşler’in partisi Hürriyet ve Adalet partisi oyların yaklaşık yüzde kırkını alarak seçimi birinci sırada götürdüğü belirtiliyor. Selefiler tarafından kurulan Nur Partisi yüzde on ile ikinci, Mısır Bloku ise üçüncü sırada yer alıyor.

Mısır’da durumlar böyleyken Suriye’de iç kargaşa devam ediyor. Gösterilerin devam ettiği ülkede Esad rejimi geri adım atmazken Türkiye de dahil olmak üzere Arap Birliği, Suriye’ye karşı yaptırım kararı aldı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Beşşar Esad ve Suriye yönetimine destek veren işadamı listesinin ellerinde olduğunu söylerken açıkladığı 9 maddelik müeyyide paketinde iki ülke arasında stratejik ilişkilerin askıya alınması ve Suriye’nin Türkiye’deki mal varlığının dondurulması gibi tedbirler var.

Türkiye’yi yakından ilgilendiren bir diğer konu da İran Hava-Uzay Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Emir Ali Hacizade’nin yaptığı basın açıklamasıydı. Bir soru üzerine Türkiye’den herhangi bir tehdit beklemediklerini ancak İran’a olabilecek bir saldırı sonrası vuracakları hedefler arasında Malatya Kürecik’te kurulacak Füze kalkanı da olacağını açıkladı. Türkiye her ne kadar füze kalkanı sisteminin İran’a karşı kurulmadığını belirtse de amerika’nın NATO şemsiyesi altında kuracağı sistemin, israil’i korumak ve Batı’nın İran’a karşı girişebileceği bir saldırıda İran’ın elini kolunu bağlamayı amaçladığı açık seçik anlaşılıyor.

Son olarak Amerikan’ın, Pakistan topraklarında insansız hava araçlarıyla yaptığı saldırıda 25 Pakistanlı asker hayatını kaybetti. Ülkede büyük bir infiale yol açan saldırı karşısında Pakistan yönetimi Amerika ile olan tüm ilişkilerini kesmek için kolları sıvadı.
Mısır’da seçim, Suriye’de iç kargaşa, İran’ın füze kalkanı tehdidi ve Amerikan’ın Pakistan saldırısı konularını konuştuğumuz Stratejik Düşünce Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Yasin Aktay, bölgede durumun hiçde iyi gitmediğini belirterek gazetemize önemli açıklamalarda bulundu. İşte Prof. Dr. Yasin Aktay’ın sorularımıza verdiği yanıtlar;

İhvan beklenenden daha fazla oy aldı

Mısır’da Askeri Konseye karşı yapılan gösteriler devam ederken seçimler de yapıldı. İlk sonuçlara göre İhvan yüzde kırkla önde gidiyor. Siz Mısır’ın bu son durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

İhvan beklenenden daha fazla oy alıyor. Ben yüzde otuzdan fazla beklemiyordum. Doğrusu şaşırtıcı bir sonuç. Çünkü İhvan hali hazırda Mısır’da örgütlü olan tek yapı. Selefiler de çok örgütlü onlar da az oy almıyor. Onların da iyi bir oy aldıklarını biliyorum. Aslında bölgede demokratikleşmemenin en önemli gerekçesi böylece bir kez daha teyit edilmiş oluyor. Aslında bölgede demokrasinin istenmemesinin tek sebebi demokrasinin bölgedeki İslamî güçlerin önünü açması endişesiydi. Bölgede İslamcıların iktidara gelmesini istemeyenler demokrasinin de işlememesini istemiş oluyorlardı. Esas burada sorgulanması gereken konu İslamcıların neden demokrasiye karşı çıkıyor olduklarıdır. Demokrasi İslamcılara çok yarıyor olmasına rağmen onlar neden bu kadar karşı çıkıyor olduğudur. Türkiye’de de yıllarca böyle olmuştur.

Türkiye ile Arap dünyasındaki demokrasi anlayışının farkı nedir?

Tabi ki çok farklar var. Arap dünyasındaki demokrasi yeni yeni oluşmaya başlayan bir demokrasidir. Türkiye’deki demokrasi de uzun yıllardır her ne kadar 1950 yılından beri başlamışsa da çok koşullu bir demokrasiydi, şartlı bir demokrasiydi. Vesayetli bir demokrasiydi. Vesayet zincirinin bile halen kırılmış olduğu görülür veya görülmez. Bir takım vesayet zincirinin halen tam olarak kırıldığı söylenemez. Yeni bir anayasa yapma ihtiyacı, askerin güçlü bir iktidar karşısında gerilediğini biliyoruz ama anayasadaki bir takım maddelerin bir askeri vesayetin zayıf bir koalisyon ve zayıf bir iktidar döneminde tekrar restore etme ihtimalini yok etmiş değil.

İran Türkiye’den yana hiçbir tehdit beklemiyor ancak!..

İranlı bir komutan ‘bize saldırı olursa ilk vuracağımız hedefler arasında Malatya Kürecikte kurulacak füze kalkanı sisteminin olacağını’ söyledi. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?

Ben de aynı konuşmayı dinledim. Bu çokça konuşulan söylem, sorulan bir soru üzerine söylenen bir açıklamaydı. İranlı yetkili aslında Türkiye’den yana hiçbir tehdit beklemediklerini, Türkiye’nin öteden beri bu füze kalkanı meselesini kendilerine bir tehdit olarak değil bir savunma, uyarı sistemi olarak düşündüğünü ama zaten İran’a karşı Türkiye’den bir saldırı olduğu taktirde tabiî ki İran’ın saldırma hakkı olur. Ama zaten Türkiye’nin baştan beri İran’a saldırı için kendi topraklarını kullandırtmayacağı bizzat Türkiyeli yetkililer tarafından defaaten zikredilmiş bulunuyor.

Rusya ve İran, Suriye için meydan okuyor

Suriye’ye karşı söylemler gittikçe sertleşiyor. Türkiye de dahil Arap birliği yaptırım kararı aldı. Bu kararı nasıl görüyorsunuz, etkili olacak mı sizce? Bir de İranlı öğrencilerin İngiliz elçiliğini basması sonrası İngiltere’nin İran büyükelçiliğini kapatmasını nasıl okumalı?

Yaptırımların etkili olmasını istiyoruz ama Suriye işi gerçekten çok zor bir konu, herkes bir şekilde gücünü yokluyor aslında. Herkes kendi gücünün yoklamasını yapıyor bir bakıma. Suriye bu yaptırımlara karşı kendini bayağı hiç ırgalamayacak bir tavır içerisinde görüyor. Suriye’nin en önemli müttefikleri Rusya ve İran adeta meydan okurcasına savaş gemilerini Suriye’nin sahillerine gönderiyor.

Bir diğer müttefik İran, İngiltere’nin Tahran büyükelçiliğini basarak uluslar arası taammüllere nerdeyse meydan okuyor. Bir bakıma uluslar arası en dokunulmaz addedilen sınırları ihlal etmiş oluyor. Böylece olabilecek şey nihai olarak savaşsa buyurun savaşın meydan okuması yapıyor. Bu meydan okumalardan ve yaptırımlardan etkilenmeyeceğini ilan etmiş oluyor. Doğrusu hayra alamet şeyler değil bunlar. Bu noktaya, bir yaptırım noktasına gelmek hayra alamet değil. Şom ağızlılık yapmak istememem ama gidişat iyi değil.

İranlı bir komutan ‘bize saldırı olursa ilk vuracağımız hedefler arasında Malatya Kürecikte kurulacak füze kalkanı sisteminin olacağını’ söyledi. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?

Ben de aynı konuşmayı dinledim. Bu çokça konuşulan söylem, sorulan bir soru üzerine söylenen bir açıklamaydı. İranlı yetkili aslında Türkiye’den yana hiçbir tehdit beklemediklerini, Türkiye’nin öteden beri bu füze kalkanı meselesini kendilerine bir tehdit olarak değil bir savunma, uyarı sistemi olarak düşündüğünü ama zaten İran’a karşı Türkiye’den bir saldırı olduğu taktirde tabiî ki İran’ın saldırma hakkı olur. Ama zaten Türkiye’nin baştan beri İran’a saldırı için kendi topraklarını kullandırtmayacağı bizzat Türkiyeli yetkililer tarafından defaaten zikredilmiş bulunuyor.

Bu haberler de ilginizi çekebilir