• DOLAR 32.482
  • EURO 34.83
  • ALTIN 2442.57
  • ...

-Peşmerge’ye Saldıran PKK ‘Gel Gel Mi Yapıyor?’

Anlaşılan o ki TSK’nın bir aydan fazladır sürdürdüğü Kuzey Irak Operasyonlarında PKK ciddi anlamda sıkışmış.

MİT ve Askerin eşgüdümlü olarak gerçekleştirdiği ince suikastlarda PKK’nin kurucu kadrosu dahil olmak üzere çok sayıda önemli yöneticisi art arda etkisiz hale getiriliyor.

Sahadaki durum da çok farklı sayılmaz.

PKK, her ne kadar çeşitli yayın organlarıyla yanıltıcı haberler yayınlayıp “Direndiklerini ve büyük bir zafer kazandıklarını(!)” iddia etseler de açıkça görünen o ki; PKK sahada görülmemiş bir şekilde darbe alıyor.

TSK’nın önceki operasyonlarından farklı olarak gerçekleştirdiği bu harekatta bu kez on binleri bulan askerden ziyade ‘SAT komandolarının başı çektiği özel birlikler görev alıyor.

PKK, belki de tarihinde hiç görülmemiş kadar sıkışmış görünüyor.

Öyle ki Türkiye’deki belli bir kesim “Artık PKK’nin beli kırıldı, sesi kesildi” diyebiliyor.

Yani PKK, TSK karşısında ağır yenilgi aldı diyorlar.

Hal böyle iken Kuzey Irak’tan ilginç bir haber geliyor:

Peşmerge Genel Komutanlığı dışında Barzani ailesine bağlı Golan ve Zaravan güçleri Metina ile Duhok arasındaki geçiş yerinde yaklaşık 70 araçlık konvoyla hareket halindeyken zırhlı bir araçları bombalanarak 5 peşmerge öldürülüyor.

Olayın hemen ardından IKDP basını ve Peşmerge Başkanlığı PKK’yi suçlarken, PKK’nin silahlı unsuru HPG, bu saldırıyı kendilerinin gerçekleştirmediğini TSK’nın kasıtlı eylemi olduğunu söylüyor.

Lakin PKK’nin 6-8 Ekim Olayları ve benzerlerinde yaptığı alışagelmiş “Yaptıklarını Ret ve İnkar” yöntemi bu defa umdukları etkiyi yapmayacak gibi.

PKK ve bileşenlerinin bu saldırıyı hemen inkar çabasına girmeleri, PKK’nin Kuzey Irak’taki yüzlerce köyü işgal ettiği gerçeğini değiştirmiyor.

PKK’nin Kuzey Irak’taki varlığı, Güney Kürdistan denilen (BAŞUR) bölgesindeki Kürtlerin daha özgür olmasının önündeki en büyük engel.

Gelinen noktada; Peşmerge konvoyuna yapılan ağır saldırı ile Brakuji (Kürtlerin karşılıklı çatışmasını engelleyen) anlaşmaya çizik atılmıştır.

IKDP ve Irak Ordusu’nun Kandil’e karşı operasyonu dillendirilirken merak edilen iki soru cevap beklemeye devam ediyor;

-Peşmerge’ye saldırının arka planında tam olarak ne olduğu ortaya çıkacak mı?

-Peşmerge, Irak Ordusu ve Haşdi Şabi bileşenlerinin Kandil Operasyonundan sonra Türkiye’nin de Irak’tan çıkmasını istediklerinde ne olacak?

-Koca Kulak Liderleri Dinliyor!

Almanya’nın ünlü dergisi Der Spigel, 2010 yılında ABD’nin Avrupalı liderleri dinlediğini aşikar etmişti.

O dönemde birkaç gün süren sönük tartışmalardan sonra olay deyim yerindeyse örtbas edilerek dosya altı edilmişti.

Ancak birkaç gün önce ABD’nin 17 istihbarat topluluğunun tepesi sayılan NSA’nın (Natıonal Securıty Agency) Danimarka üzerinden Almanya Şansölyesi Merkel’i dinlediği ortaya çıkınca ortalık yeniden alevlendi.

NSA’nın dinlemeleri sadece Merkel’le sınırlı olmadığı gibi sadece Telefon ile de sınırlı değilmiş.

Kısacası dinlemeler neredeyse tüm Avrupa’yı sarıyor.

Dinlenilen ya da takip edilen materyal ise daha ilginç.

NSA, telefon, bilgisayar, fotokopi makinaları, e-mail yazışmaları, sosyal medya hesapları ve özel yazışmaları...kısacası Avrupalı liderlerin dijital ve elektronik dünyada attığı her adımı hassas bir dikkatle takip etmiş.

Avrupalı liderlerden ABD’ye karşı güçlü bir tepki gelmezken akıllara şu söz geliyor;

‘Dostlarına bunu yapan düşmanlarına ne yapmaz ki?’