• DOLAR 34.654
  • EURO 36.332
  • ALTIN 2920.495
  • ...

Üç gün önce HDP’nin 4. Olağan Büyük Kongresi yapıldı.

Bu kongrede iki yeni eş genel başkan seçildi. Pervin Buldan ile akademik kimliğiyle tanınan Mithat Sancar.

HDP’nin yeni iç dizaynı, teşkilat kararlarının nereden belirlendiği, Sezai Temelli’nin neden bıraktı(rıldı)ğı, Kandil’in  bu seçimdeki tesiri, Selahattin Demirtaş’ın parti içindeki siyasi ağırlığı gibi konuları bir tarafa bırakarak bu kongrede yapılan bazı konuşmalar ile Kılıçdaroğlu’nun dün parti kurmaylarına yaptığı konuşma arasındaki yakınlığın ne anlam ifade ettiğine bakmakta fayda var.

Kongrede Pervin Buldan; “Bugün İdlib'de bataklığa gömülen Türkiye'nin tek çıkış yolu Dolmabahçe Mutabakatı'na (28 Şubat 2015) geri dönmektir" eksenli konuşurken, Mithat Sancar konuşmasında “Barış” vurgusu yaptı. Sancar "Şimdi kanı durdurmak ve büyük barışı kurmak zamanı…” ifadelerini kullandı.

İki eş genel başkanın konuşması da “Yakın bir gelecekte yeni bir ‘Çözüm Süreci mi geliyor, yeni bir hazırlık mı yapılıyor?’ sorularının sorulmasına yol açarken;

HDP’den iki ismin farklı yerlerde yaptıkları başka açıklamalar akıllara başka soruların takılmasına yol açtı.

HDP parti meclisinde ikinci kez görev alan Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, partide kendini gösteren değişim sürecini DW Türkçe’ye “HDP bugüne kadar hep mücadele eden ve direnen bir parti olarak görüldü. Bileşenlerimiz de öyle. Doğru, ama biz yalnızca bir insan hakları örgütü gibi çalışamayız. İktidar hedefini ele almalı ve ona göre yapılanmalıyız. Kongrede de bu ortaya çıktı” yorumunu yaptı.

Osman Kavala’nın keskin savunucusu İstanbul Milletvekili Ahmet Şık da “Niyet beyanlarıyla, temennilerle yol almak mümkün değil” dedi ve “HDP’nin yeni dönemde tabandan yükselen değişim mesajını yüzde yüz değerlendireceğini de” sözlerine ekledi.

İlk okuyuşta iki yeni eş genel başkanın her zamanki bildik söylemleri dense de Garo Paylan ve Ahmet Şık’ın yaptıkları yorumlar HDP’nin ciddi bir şekilde yeni bir döneme hazırla(tıl)dığını gösteriyor.

Kim hazırlıyor sorusu şimdilik bir köşede kalsın ama Demirtaş’ın bir süre önce Cezaevinden gönderdiği mesajda ittifak ortaklarına (CHP-İYİ Parti…) “Ortaklığımızı alenileştirelim, ileriye dönük büyütelim!” içerikli mesajı ve daha da önemlisi Kılıçdaroğlu’nun %25 bandını hiçbir zaman geçememesine rağmen kurmaylarına;

"CHP, 5 yılda Türkiye’nin bütün sorunlarını çözer. MYK üyelerine, il ve ilçe başkanlarına talimatımdır: Kısa bir sürede iktidara geleceğiz. Çözüm önerilerimizi gidin, anlatın, karşı mahalleye anlatın." Çağrısında bulunması oldukça ilginç değil mi?

Belki bundan da ilginci gündemde tartışması halen sürmekte olan “Rand Corporatıon’un” meşhur Türkiye Raporunda geçen şu ifade değil mi?

-“Türkiye’de uygun muhalefet ile işbirliği yapılmalı!”

Tüm doneleri yan yana koyduktan sonra bir kez daha bakmakta fayda var;

-HDP bu kadar pasifleşmişken elinden tutup “İktidar ortağı olma” umuduyla tabanına yeniden gaz verenler kim?

-Bunu neden yapıyorlar?

-Hedefleri Kürdleri kullanmak mı kutlamak mı?

- HDP “RAND’ın işaret ettiği yere doğru mu gidiyor? Uygun muhalefet hangi partilerden oluşuyor?

-Kılıçdaroğlu ile Demirtaş’ın ifade ve hedef benzerliği neyin işareti oluyor?

-Kürdlerin bir kısmını arkasından sürükleyen (Pkk)/HDP kiminle nasıl bir maceraya atıldığının hesabını yapmadığı sürece Kürdlerin daha çok mağdur olacağı aşikârdır.