• DOLAR 32.45
  • EURO 34.829
  • ALTIN 2438.673
  • ...
Şairler şiirlerini burada okur, birini himaye eden himayesini burada açıklardı. Safa tepesi bu sebepten ötürü o zamanın medya tepesi idi. Peygamber Efendimiz (sav), &`;(Önce) en yakın akrabalarını inzar et” (ŞUARÂ – 214) ayeti nazil olunca Safa tepesine çıktı ve oradan Kureyş kabilesinin kollarına şöyle ses¬lendi. "Ey Fihr oğulları, Ey Adiy oğullan," onlar da bunun üzerine toplandılar. Öyle ki oraya şahsen gidemeyenler de -ne olduğunu öğrenmek için- yerlerine başkasını gönderiyorlardı. Ebu Leheb dâhil Kureyşliler oraya gittiler. Resulullah onlara: "Ben size, "Şu vadiden süvariler geliyor size baskın yapacak" desem bana inanır mısınız? " dedi. Kureyşliler: "Evet inanırız. Çünkü senin hiç yalan söylediğini işitmedik." dediler. Bunun üzerine Resulullah: "Ben sizi, şiddetli bir azapla uyarıyorum." dedi.

Allah Resulü (sav), açıktan davetini Safa tepesine çıkıp ilan ediyor. Burada oraya gelenleri ve gelemeyip de temsilci gönderen herkese davetin ulaşmasını sağlıyor. Resulullah (sav), daveti kişileri teker teker gezmek yerine Safa Tepesine çıkıp davetin aynı anda birçok kişiye ulaşmasını sağlıyor.

Safa tepesine çıkıp halkı oraya çağıracak kişilerin Safa tepesine çıkmaları için haklı bir gereçlerinin olmazı gerekmektedir. Aksi halde Mekkeliler tarafından kınanmaktan kurtulamazlar. Peygamber Efendimizin haklı bir sebebi olmasına rağmen amcası tarafından kınanması ve bunun neticesinde amcasının iki elinin kuruması Ebu Leheb`in İslâm davetini küçümsemesinden kaynaklanmaktadır.

Resulullah (sav), büyük bir yüreklilikle Safa tepesine çıkıp Allah`ın &`;inzar et” emrini yerine getiriyor. Çünkü Resulullah (sav), hem bağlı olduğu değerleri hem de Mekkelilerin kendisine olan güvenini bilmektedir. Eğer Mekkeliler kendisine itibar etmeselerdi O`nun davetine ilgisiz kalıp oraya kadar gelmezdi. Hatta gelemeyenleri temsilci göndermeleri Mekkelilerin Peygamber Efendimize olan güvenlerinin bir göstergesidir.
Mekkeliler Peygamber Efendimizin onları boşuna oraya çağırmayacağını bildiği için Safa tepesine akın ediyorlar. Ayrıca Peygamber Efendimiz (sav), Mekkelilere: "Ben size, "Şu vadiden süvariler geliyor size baskın yapacak" desem bana inanır mısınız? " sözleri üzerine onlar: "Evet inanırız. Çünkü senin hiç yalan söylediğini işitmedik." dediler.

Safa tepesine çıkan kişinin aynı zaman da sözüne itibar edilir kişi olması gerekmektedir. Aksi halde kimse söylenenlere inanmayacak belki de onunla dalga geçip kınayacaklardır. İslam tarihine baktığımızda böyle hadiselerin yaşadığına şahit oluyoruz.

Günümüzün Safa tepesi konumunda olan basın-yayın kuruluşları Müslümanlar için çok şey ifade etmektedir. Şimdiye kadar İslâm düşmanlarının tekelinde olan basın-yayın yavaş yavaş ellerinden kayıp gitmektedir.

Özellikle Türkiye`de basın-yayının önemi çok fazladır. Geçmişte basın aracılığı ile devrimler yapılmış, hükümetler devrilmiştir. Devrimlerin en temel ayağı haline gelen basın, sürekli cuntacılar tarafından kullanılmıştır.

Bu kadar kıymetli olan basın-yayında Müslümanların neler yapması gerekmektedir?
Şayet Safa tepesinde yaşananları kendimize kıstas alacak olursak;
Öncelikle Safa Tepesine çıkıp davetimizi yapacak inanca sahip olmalıyız. İnandığımız, doğru bildiğimiz değerlerimize kâmil manada iman etmeliyiz.

Safa tepesine çıkıp davetimizi haykıracak kadar güvenilir olmalıyız. Bir Müslüman`ın olmazsa olmazı olan &`;güvenilirlik” ilkesinden taviz vermemeliyiz. Davetimizi ilan ettiğimizde &`;senin hiç yalan söylediğini işitmedik” sözünü karşımızda bulmalıyız.

Davetimizde sürekli ve ısrarcı olmalıyız. Karşılaşacağımız zorluklar asla bizi inandığımız değerlerden geriye itmemelidir. Bela ve musibetlere sabırla karşılık vermeliyiz.

Bu daveti yaparken elbette Ebu Leheb zihniyetliler çıkıp davetimizi küçümseyerek bize lanetler okuyabilir. Ama bizler her zaman olduğu gibi Allah`a güvenirsek -inşa Allah- Ebu Leheblerin elleri kuruyacaktır. Kurudu da…

Müslümanların çıkarmış oldukları basın-yayının daha fazla halka ulaşması için kendimizi gönüllü bir temsilci bilip davetin ulaşmadığı insanlara ulaşması için elimizden gelen gayreti göstermeliyiz. Safa tepesine gelen temsilciler gibi…

Siyonist israil`in finansmanı olduğu iğrenç filmin dünya genelinde Müslümanların uyanmasına sebep olduğunu hatırdan çıkarmayarak; basın-yayının ne kadar önemli olduğunu sürekli hatırlamalıyız ve elimizden gelen her türlü gayreti sergilemeliyiz.

Allah`a emanet olun. Selam ve dua ile…