Avrupa Birliği, Trump’ın NATO’dan çekilme sonucu Rusya’ya karşı savunmasız kalacakları gerçeğiyle şok içinde kaldı. 800 milyar Euro’luk savunma sanayi harcamaları için bir bütçe ayırmaları, otomotiv üreten fabrikaları silah üretimine dönüştürmeye çalışmaları, Türkiye’yi davet etmedikleri toplantılara çağırmaları gibi girişimlerin bir endişe, bir şaşkınlık sonucu olduğu aşikar. Bu hale gelmede ABD’ye savunma açısından her yoluyla bağlı olmanın sonucunu fiili olarak yaşıyorlar.

Peki, ABD silah teknolojisi olarak ikinci dünya savaşından sonra dünya liderliğine oynarken Avrupa ne yaptı? İnsan hakları, kadın hakları, çocuk hakları, kültür ve sanatta gelişim vs sözde sosyal ve insani haklar konusunda atılımlar yaptı. Öyle ki bu atılımların sonucunda bitmek bilmeyen bir doyumla LGBT türevlerine dair her türlü girişimi bir hak olarak yaymaya, aileyi bozmaya özellikle ve ısrarla girişti. Uyuşturucu madde ve benzeri zararlı ürünlerle de özgürlük adı altında insanını bağımlı, insanlığı da özentili hale soktu. Farkında değildi ama belki de ABD bunu teşvik ederken yönetebileceği bir Avrupa istiyordu.

Beklenen gün gelip çatınca şu an uykudan uyanmış gibi girişimlerde bulunuyor. Sırtını ABD’ye dayarken bir gün Trump gibi deli dolu birinin mevcut müktesebatı hiçe sayarak onları ortada bırakacaklarını düşünememişler. Düşünemediklerinden dolayı da güvenliklerini ABD’ye teslim etmiş olmanın pişmanlığını yaşıyorlar. Rusya ile baş başa kalmanın acı ve ızdırabı dokunaklı aynı zamanda hayli masraflı oluyor.

ABD hamilik yaparken Avrupa ne kadar ahlaksızlık varsa, ne kadar aile düşmanı girişim varsa geliştirmeye kendini adadı ve bunun adını da özgürlük koydu. Ne kadar cinsiyetsizleştirme gibi bireysel ve toplumsal zararı olan girişimler varsa çıtayı her defasında yükselterek destekledi. Olmadı, diğer ülkeleri hatta Türkiye’deki uzantılarını fonlayarak arka çıktı. Adeta uyuşturulmuş bir Avrupa, kendini hak ve hürriyetler bahçesinde bir kral gibi görüyordu. Ta ki Trump gerçeğine toslayana dek…

Anladı ki kültür sanat, özgürlük adı altındaki ahlaksızlık ve ailenin köküne kibrit suyu dökme girişimleri onu Rusya’ya ve ABD’ye karşı koruyamaz. Bu gerçekle yüz yüze kalmak milyar Euro’luk maliyet ve buna bağlı enflasyon gibi ekonomik zorluklar, her gün Trump veya Mask’tan fırça üstüne fırça veya küçümseyici sözler duymak zor gelmeye başladı. Şimdi etrafına bakıyor ve bir çözüm yolu bulmaya çalışıyor. Sözün özü geçmişten ders alamayanlar geleceği inşa edemezler.