Kâbe`deki üç kişinin dördüncüsü olmak
Sahabeden Afîf-i Kindî demiştir ki: “Cahiliyye döneminde ev halkıma elbiselik ve koku almak maksadıyla Mekke`ye gelmiş ve kendisiyle dost olduğum Abbas b. Abdulmuttalib`in evine inmiştim. Abbas`ın yanında oturuyor, güneş göğe yükseldiği bir zamanda Kâbe` ye bakıp duruyordum. O sırada olgun bir genç Kâbe`nin yakınına kadar geldi. Başını göğe kaldırıp baktı. Sonra ayakta Kâbe`ye doğru yöneldi. Daha sonra bir çocuk gelip onun sağına dikildi. Çok geçmeden bir kadın gelip onların arkalarına durdu. Bundan sonra olgun genç eğilip rükûya gidince çocuk da, kadın da rükû ettiler. Olgun genç rükûdan başını kaldırıp doğruldu, çocuk ve kadın da başlarını kaldırıp doğruldular. Olgun genç secdeye gitti, çocuk ve kadın da secdeye gittiler. Bunun üzerine:
Ey Abbas! Ben, büyük bir iş, şaşılacak bir hadise görüyorum, dedim. Abbas:
Evet, büyük bir iştir. Bu olgun genç kimdir biliyor musun? dedi. Hayır, bilmiyorum, dedim. Bu, Abdulmuttalib`in oğlu Abdullah`ın oğlu Muhammed`dir. Kardeşimin oğludur! dedi. Yanındaki bu çocuk kimdir biliyor musun? diye sordu. Hayır, bilmiyorum, dedim. “Abdulmuttalib`in oğlu, Ebu Talib`in oğlu Ali`dir. Kardeşimin oğludur. Ya bu kadının kim olduğunu biliyor musun? dedi. Hayır, bilmiyorum, dedim. “Bu da Huveylid`in kızı Hadice`dir ve bu kardeşimin oğlunun zevcesidir! Kardeşimin oğlu, bize senin şu gördüğün ve onların da mensubu bulundukları bu dini, kendisine göklerin ve yerin Rabbi olan Rabbinin emrettiğini söylemektedir. Vallahi ben, bütün yeryüzünde bu dinde şu üç kişiden başka halen bir kimse bulunduğunu bilmiyorum.”
Çok daha sonraları Müslüman olan Afif-ı Kindi diyor ki:
“O gün Kâbe`deki ilk üç kişinin dördüncüsü ben olabilirdim, yani Ali`den sonra ikinci erkek Müslüman, yani Ebubekir`in yerinde ben olabilirdim. Bunun için öylesine içim yanıyor ki…”
Afif-i Kindî ufku açık, ileriyi görebilen, bölgeyi iyi bilen Hz. Abbas`ın yakın arkadaşı ve tüccar birisi olduğu için, yaptığı bu hatayı asla unutamamıştır.
Bir büyük davanın Ebûbekiri olabilme imkanını kaçırmanın ne demek olduğunu idrak eden birisi.
Test yayınlarına başlayan Çağrı TV`yi izlerken nedense asrı saadetin bu tablosu geldi hep gözümün önüne.
Kâbe`deki o üç kişinin çok kısa zamanda yeryüzünün en büyük inkılabını gerçekleştirmek üzere orada bulunduklarını görebilmek, anlayabilmek.
Sonra da kendisini bu davaya tamamen adayarak Kâbe`deki ilk üç kişinin dördüncüsü olabilmek veya bu imkanı kaçırmak…
Çağrı TV Allah`ın izniyle bu şuurla söylediğim hedefe ulaşmak üzere yola koyulmuştur. Rabbim bütün Müslümanlar için hayırlara vesile eylesin.
Çağrı TV şu anda kardeşlerimizin önünde böyle bir kapı açmış ve böyle bir imkan sunmuştur.
Başta bizzat kendilerini bu davaya adayabilme, sahip oldukları imkanları bu davanın hizmetine sunabilmek, sahip oldukları yeteneklerini, akıllarını ve hünerlerini bu davaya adayabilme imkanı.
Unutmayınız ki, o üç kişiyi dörtleyecek kişiler mutlaka ve mutlaka çıkacaktır. Fakat biz istiyoruz ki birileri erken davransın, özellikle bu üç kişiye yakından şahid olanlar, yola çıkan bu üç kişiyi iyi tanıyanlar orta yere çıksınlar. Çağrı TV üzerinde yoğunlaşsınlar, diğer yüzlerce tv kanalıyla kıyaslasınlar, şu anda nelere ihtiyaç duyulduğunu tesbit etmeye çalışsınlar.
Belki kardeşlerimiz benim sekmeden uçmaya çalıştığımı, aceleci olduğumu söyleyecekler fakat, açıkça belirteyim ki, şu anda Çağrı TV`yi izlerken gözümün önünden neler geçiyor biliyor musunuz?
En kısa zamanda Batman, Van, Mardin, Şanlıurfa, Adana ve Gaziantep`te canlı yayın stüdyolarının kurulması gerektiğine inanıyorum.
Gelelim İstanbul ayağına. Yakın zamanda göreceksiniz ki, İstanbul için bırakınız bir canlı yayın stüdyosunu, Çağrı TV`den ayrıca müstakil bir TV kanalının elzem olduğunu anlayacaksınız. Ankara stüdyosu olmadan olmayacağını da.
Ve bütün bunlar için bu kutlu davayı dörtleyecek kişileri bekliyoruz.
Canlı yayın aracı bağışlayacak yiğitlerimizi,
Yeni stüdyolar için arsa bağışlayacak, her bir katın yapımını üstlenecek yiğitlerimizi bekliyoruz.
Dizilerimizi, filmlerimizi kendimiz yapabilmemiz için gereken imkanları sağlayacak yiğitlerimizi, veya bizzat yetenekleriyle kendisini adayacak kardeşlerimizi bekliyoruz.
Hepsinden de önemlisi, şu andan itibaren Çağrı TV ile aynı çizgide, aynı fotoğrafta görünmeye, birlikte olabilmeye çağırıyoruz.
Unutmayın ki Allah`ın izniyle davayı hedefine ulaştıracak üç kişi orta yerdedir, fakat kardeşlerimiz Afifi Kindi gibi pişman olmasınlar diye biz haberdar ediyoruz.