• DOLAR 32.412
  • EURO 34.611
  • ALTIN 2378.23
  • ...

                Seçimlere 9 ay gibi bir zaman var; fakat yarın seçim olacak gibi bir hava söz konusu. Her gün ekranlarda seçim stratejilerini görüyoruz. Özellikle ittifaklarla ilgili 6’lı masanın pozisyonu neredeyse her gün değişiyor ve konuşuluyor. Bu konuya kuş bakışı bakıldığında, 6’lı masanın tek adayla çıkması artık imkânsız gibi görünüyor. Özellikle CHP’li Gürsel Tekin, masayı dağıtacak ve malumun ilamı olan HDP ittifakına işaret eden bombayı patlattıktan sonra.  Tekin’in, “HDP’ye bakanlık verilebilir” söylemi birileri için fırsat oldu. İYİ Parti bu söz üzerinden masayı devirirse kendini haklı gösterecek bir fırsat yakaladığını düşünüyor. Fakat sözlü olarak bunu CHP’nin yapmasını istiyor. Yani masayı devirecek partinin “günah keçisi” rolüyle ortada kalmak istemiyor.

               Diğer taraftan 6’lı masanın 7. bileşeni olan HDP’yi gizleyebildiği kadar gizlediler.  Tekin’in bu açıklamasıyla “Millet ittifakının” maskesi düştü. Bu maske düşümünü fırsata çevirmek isteyen İYİ Parti’dir ve Meral Akşener  “HDP ile olmaz” dedi.  Yani İYİ Parti çoktandır masanın devrilmesini istiyor ancak dağıtan taraf olarak görünmek istemiyor.  Daha öncede İYİ Parti,  “Kılıçdaroğlu Alevidir, seçilemez”  deyip masanın devrilmesi için tetiğin ucunu göstermişti. Fakat tetiği çeken kendisi değil, CHP olmasını istiyor.

                CHP ise can simidini kaybetmek istemiyor. Daha önce İstanbul ve Ankara seçimlerinde ittifak ettikleri bir manzarayı görmek istiyor. Bu nedenle de HDP’siz olmayacağını hesaplıyor ve İYİ Parti’yi masada nasıl durduracağını kara kara düşünüyor. Zaten CHP, herkesin nabzına göre şerbet vermeye çalışıyor. Ve 6’lı masanın Cumhurbaşkanı adayının Kılıçdaroğlu olmasını onlara kabul ettirmeye çalışıyor. Fakat görünen o ki CHP’nin bu arzusu boşa gidecektir.  

               İşin özüne bakıldığında, 6’lı masanın tarafları hiçbir konuda anlaşmamışlardır. Cumhurbaşkanlığı adayında ise her biri bir telden çalıyor. Belki ittifak ettikleri tek nokta; Erdoğan’ın gitmesidir. Bu konuda fikir birliği var; ama onda da eylem birliği oluşturmamışlar. Ve görünen o ki hiçbir zaman eylem birliğini gerçekleştiremeyecekler.

               Büyük bir ekonomik krizin handikabıyla seçime gidecek olan Erdoğan’ın belki de en büyük avantajı  “altı benzemezin” bir araya gelmesidir. Benzemezler masa etrafında birbirini tanıdıkça sorunlar yumağını kendileri de görüyor.  Fakat pastanın büyük kısmını alma hesapları yapan taraflar masayı deviren taraf olmak istemiyor.  6’lı masanın bu durumu ise hiçbir zaman halka güven vermiyor. Ve bu karmaşık durumları Erdoğan’ın hanesine artı olarak yazıldığını söyleyebiliriz.

               Sonuç olarak; yakın zamanda masanın devrilme tetiği çekilecek gibi görünüyor. Bu tetiği ilkin çekmemek için her parti kendini arkada tutuyor. Fakat görünen o ki bu tetiği çekmeye en yakın parti İYİ Parti’dir. CHP ise son ana kadar pozisyonunu koruyacaktır. Ancak Cumhurbaşkanı adaylarının açıklanmasıyla birlikte herkes elindeki tetiğe basmaktan korkmayacaktır.