• DOLAR 32.446
  • EURO 34.778
  • ALTIN 2440.847
  • ...

Siyasi parti temsilcilerinin kutuplaştırıcı dili ve nefret söylemleri hep dikkatimi çekmiştir.   Bunun maksimum düzeyi ise toplumun inancı üzerinden fay hattını döşeyenlerdir.  Herhalde bunun son sembolü CHP li Özgür Özel’in Kur’an-ı Kerim öğrenen minik yavrularımıza dil uzatarak içindeki kini kusmasıydı. Bunlar, siyaset adına toplumdan kopuk yaşayan ve fay hatları oluşturmak isteyen mimsiz medeniyetin temsilcileridirler. Cumhuriyetin kuruluşundan beri bunlardaki zihniyet değişmemiştir. Bunların anlam dünyasında ateş vardır.

  Zaten her insan anlam dünyasına bazı değerler yüklemektedir. Anlam dünyasına dünyevi ve nefsani amaçları yükleyenler bunları elde ettiğinde bununla sevinirler. Fakat anlam dünyasına insani değerleri yükleyenler ve bu değerlere hizmet ettiğinde bununla mesruru olurlar. İnsana değer vermek, kucaklayıcı olmak ve toplumun genelini düşünmek geniş bir ufka bağlıdır.

                Bu dengeyi kaçıranlar; halka rehberlik yapayım derken toplumu daha büyük buhranlara sürüklemektedir. Zira Türkiye halkı aşırı derece politikleşmeyle kamplaşmış ve toplum kutuplaşmıştır. Aşırı kutuplaşma bir halkın başına gelebilecek en büyük çıkmazdır. Lakin bu durum toplumu ikiye böler ve uzlaşma yerine öfke ve nefret yeşertir.  Böyle bir durumda “aklıselim” kaybolur ve kontrolü kaybeden duygular konuşmaya başlar.

                Aşırı derecede kutuplaşma ve mana dünyasını kaybeden yapılarda gerçekler bulanık görülür ve farklı olaylara davetiye çıkarır. Hakikatlerden o kadar çok uzaklaşırlar ki halkın inançlarına kadar dil uzatırlar. Bunu bir gelenek haline getiren CHP’nin son yaptığı Kur’an düşmanlığı bunlardandır.

İşte bu durumlarda misyonu sağlam, öz değerlerimiz olan Kur’an ve sünnetten beslenen, kendilerinden emin kişilere ihtiyaç vardır. Memleketin hasret kaldığı sükûneti ve güveni sağlayacak birilerine ihtiyaç vardır. Memleketin sıkıntılarına sükûnetle yaklaşabilecek ve derin nefes alarak anlamlandırabilecek birilerine ihtiyaç vardır. Öz eleştiri yapmaktan ürkmeyen, tüm sorunlara soğukkanlılıkla yaklaşabilecek birilerine ihtiyaç vardır. Memleketin etnik köken ve inanç üzerinden kamplaşan halka uzun soluklu perspektifle çözüm üretecek birilerine ihtiyaç vardır…

 Tam bu noktada dikkatimi çeken bir parti var.  HÜDA PAR’dan söz ediyorum. Kuruluşundan beri gerek haftalık gündem değerlendirmelerinde gerekse gelişen iç ve dış meselelere karşı duruşu çok olgunca ve dikkat çekicidir. Anlam dünyalarında, kutuplaştırıcı söylemlerden ziyade insan merkezli bir adalet ve tutum gözüküyor.

Vicdani olarak tüm partiler arası değerlendirmem de; HÜDA PAR’ın bu misyonu taşımayabileceklerini bir kez daha gözlemledim. Bu gözlemlemeyi merak eden herkes, HÜDA PAR’ın kuruluş tarihi 2012 yılından beri söyledikleri fikirlerini çok dikkatle takip etmelerini tavsiye ediyorum. Memleket mesellerine sükûnetle yaklaşan ve uzun soluklu perspektifle çözüm üreten HÜDA PAR’ın mana dünyasını anlamak herkesin faydasına olacaktır. Boğulmaya yüz tutmuş memleket evlatlarının HÜDA PAR’ın soluğuna ihtiyacı vardır.