Peygamber Efendimiz, “Büyüğüne saygısı olmayan, küçüğüne de şefkati olmayan bizden değildir.” diye buyuruyor.

Bunu kendine ilke edinen bir toplumun felahı mukadderdir, müyesserdir. Bugün yaşadığımız sorunların hepsi aslında İslami değerlerden uzak kalışımız nedeniyledir.

Siyasette de ailede de arkadaşlıkta da bu böyledir. Herkes kendi bulunduğu konumu bilecek; saygı ve sevgi, herkesin ilişkilerini şekillendirecek önemli iki değer olacaktır.

O zaman birçok sorunun üstesinden gelmek çok daha kolay olacak. Toplumdaki öfke patlamalarının temelinde de bu iki güzel hasletten uzak kalmamız yatmaktadır.

Sadece birisi olsa da olmaz; ikisi birlikte olacak. Konum veya yaş itibariyle fark etmez; herkes bulunduğu konumun farkında olarak karşıdakine gösterilmesi gereken saygıyı veya şefkati gösterecektir.

Netice itibariyle, saygı ve sevginin/şefkatin olduğu bir yerde kabalıktan, kinden, hasetten, kötülükten söz edilemeyecektir.

Bugün cinayete varan keşmekeşliğin birincil sebebi, bu güzel iki değerden yoksun kalmamızdır.

Anne-baba çocuğuna göstermesi gereken şefkati göstermeyince, çocuktan saygı beklemeleri imkânsız oluyor. Aynı şekilde çocuğun, anne-babaya göstermesi gereken saygıyı göstermemesi nedeniyle, şefkatten yoksun kalarak toplum içinde pimi çekilmiş adeta bir bomba gibi olması dikkatlerden kaçmıyor.

Amir-memur veya işçi-işveren ilişkisinde de donuk ve robotik işleyişten uzak, ahlaki bu iki değerin öne çıkması, birçok sorunun çözülmesinin ana anahtarı olacaktır.

Saygı ve şefkat… Bunlara sarılarak huzur ortamı oluşturmak hiç zor olmayacaktır. Donuk ve kaba ilişkilerin saygın bir ortamı oluşturmasının imkânı yoktur.

Saygıdeğer bir ortamın şefkatle bereketlenmesi, sevgi pınarlarının coşmasına vesile olacaktır. Aşk ve sevginin üzerinde de daha değerli ve sağlam bir bağ yoktur. En sağlam ve kopmaz bağ bu bağ olacaktır.

Büyüklerimize karşı saygıyı, kendimizden daha küçük diye gördüklerimize karşı da şefkati ihmal etmeyelim. O zaman daha güzel günlerin bizi beklediğini çok daha iyi fark edebileceğiz.

Saygıyı, kendinden büyüklere karşı silah çekecek kadar çiğneyenlerin, küçük bedenleriyle çekecekleri ızdırabın iki dünyayı da yaktığı muhakkaktır. Aynı şekilde, kendinden daha küçük veya güçsüzlere karşı görmezden gelinen şefkatin, insan vicdanında oluşturduğu tahribatın tarifi ve tanımı imkânsız olacaktır.

Saygı ve şefkatle birbirimizi büyütelim; böylece iki dünyamızı da güzelleştirmiş olacağız.