Evet, o silahlarla çok can yakıldı; binlerle ifade edilebilecek saldırılarla on binlerce insan katledildi, öldürüldü. Birkaç zalimin kaprisi yüzünden 40 yılı aşkın süredir analar ağladı, babaların onurları kırıldı; aileler, aşiretler, koca bir millet rahat yüzü göremedi.
Gençler, boş hayaller uğruna dağlara çıkarıldı. Tam anlamıyla bir inkâr ve ilhad siyaseti yürütüldü. İslam, Kur’an ve bütün İslami-insani değerler düşman ilan edilerek hedef alındı.
Komünizm ve sosyalizm heyulasıyla masum insanların canına kastedildi. “İnsani” ve “İslami çalışmalar” adına her ne varsa, imha edilmesi gereken birer tehdit gibi gösterildi.
Camiler, okullar, sağlık ocakları, hastaneler bu silahlarla kurşunlandı. Susa Camii’nde 10 Müslüman köylü kurşuna dizildi. Yasin Börü ve arkadaşları, bir Kurban Bayramı’nda kurban eti dağıtırken hunharca şehit edildiler.
Onlara haraç ödemeyen bütün Kürt ahalisi, kahrolası bu silahların hedefi hâline geldi. Bu silahlar çok can yaktı, çok yuva yıktı, çok kan akıttı!
Altını çizerek ifade etmek gerekir ki, öyle birkaç silahı yakıp olduğu yerde bırakmak çözüm olmayacaktır. Bu sürecin devamı elzemdir. Bu yapı, insanlık düşmanı bir organizasyon olarak tarih çöplüğünde yer alacaktır. Bu kadar mazlumun ahı da yakalarını hiçbir zaman bırakmayacaktır.
Önemli bir başka nokta da şu: Örgüt mensuplarının binlerce kişiyi öldürdükten sonra suç aletlerini yakıp hiçbir şey olmamış gibi yollarına devam etmeleri ciddi bir sorundur. Bu noktada gözlem ve denetim hayati önemdedir.
Örgüt silahları yaktı; ama evlerine ateş düşürdükleri mazlumların hesabı, bu dünyada olmasa bile öbür dünyada çok ağır olacaktır. Örgütün bu anlamda pişmanlık göstermemesi ya da onların deyimiyle bir “özeleştiri”ye gitmemesi, daha doğru bir ifadeyle “tövbe ettim” dememesi de önemli bir ayrıntı olarak karşımızda duruyor.
PKK silah yaktı, ama yaptıklarından pişman olduğuna dair hiçbir şey söylemiyor. İşte bu, dikkatle değerlendirilmesi gereken bir husustur.
Silahları yakanların el bebek gül bebek karşılanmaları ve pak u pâkîze kişiler gibi pazarlanmaları çok yanlış olacaktır. Kapanmak üzere olan bir yanlışın, başka yanlışlara kapı aralamasına asla müsaade edilmemelidir.
Çok can yakan silahlar yakılıyor, bu elbette önemli; ama “her şey yolunda” demek için henüz erken olduğunu düşünüyorum.
Selam ve dua ile.