Orman yangınları dün de yürek yakmaya devam ediyordu. Yangınlarda hayatını kaybeden vatandaşlarımız oldu. Allah’tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyorum.
Alevlerin arasında kalarak vefat eden İbrahim Demir adlı vatandaşımız, Konya yangın ekibindendi. İzmir’deki yangın büyüyünce takviye olarak bölgeye sevk edilmişti. Müdahale sırasında rüzgârın yön değiştirmesiyle alevlerin arasında kaldı ve maalesef vefat etti. İbrahim kardeşimiz, geride gözü yaşlı bir eş ve iki çocuk bıraktı. Aynı ekipten bir başka orman işçisi olan Ragıp Şahin ise ikinci derece yanıklarla hastaneye kaldırıldı; tedavisi devam ediyor.
Ülke genelinde şimdiye dek çıkan 264 yangında ekipler, gönüllüler ve sivil toplum kuruluşları mevcut imkânlarla mücadele etti ve etmeye devam ediyor. Halen birçok bölgede soğutma çalışmaları sürüyor.
Yangınların birçok sebebi olabilir. Ancak, daha önce de ifade ettiğim gibi, insan ihmali birincil sebep olarak karşımızda duruyor.
Kurumuş bitki örtüsüne atılan yansıtıcı materyaller bile yangına sebep olabiliyorsa, seyir halindeyken araçtan fırlatılan sigara izmariti açıkça ormanı ateşe vermek demektir.
Çam ağaçlarıyla ilgili de önemli şikâyetler var. Bir kez yandıktan sonra sönmüş gibi görünüp tekrar tutuşabildikleri, yangın sırasında kozalaklarının metrelerce uzağa fırlayarak yeni yangınlara sebebiyet verdiği belirtiliyor.
Bu nedenle, bundan sonra ormanlara dikilecek ağaçların çam mı yoksa başka türler mi olması gerektiği üzerine ciddi bir tartışma başlatılmalıdır.
Çam ağaçları yangın açısından oldukça risklidir. Gövdeleri ve iğne yaprakları yüksek oranda reçine içerir. Bu reçine kolay alev alır, dolayısıyla çam ormanları hızla tutuşur. Ayrıca, bazı çam türlerinin (örneğin Kızılçam) kozalakları yüksek ısı altında açılarak tohumlarını çevreye saçar. Bu sırada kozalaklar patlayarak metrelerce uzağa fırlayabilir ve yanarak yeni yangınlar başlatabilir.
Yangına daha dayanıklı, biyoçeşitliliği artıran ve ekosistem açısından zengin türler tercih edilebilir.
Örneğin meşe türleri (özellikle saçlı meşe, mazı meşesi) daha geç tutuşur. Köklerinden sürgün vererek yangın sonrası daha hızlı toparlanabilir.
Ihlamur ve dişbudak, geniş yapraklı, yangına dayanıklı ve yerel türlerle uyumlu bitkilerdir.
Zeytin, kuraklığa dayanıklı ve yavaş yanan bir türdür. Özellikle Ege ve Akdeniz kıyılarında tercih edilebilir.
Defne, keçiboynuzu, sandal gibi bazı maki türleri de yangına dayanıklıdır ve doğal olarak bazı bölgelerde tercih edilebilir.
Bu şekil tür çeşitliliği sağlanabilirse, orman yangınlarının yayılma riski de azaltılmış olur. Bazı bölgelerde çam da olabilir, zeytin de… Duruma göre farklı ağaç türlerinin birlikte değerlendirilmesi gerekir.
Bu konu, bilimsel olarak tartışılmalı ve tür değişikliği ihtiyacı buna göre belirlenmelidir.
Böylece ormanlarımız için bu yönde kalıcı ve önleyici bir adım atmış oluruz.
Selam ve dua ile…