Ey Rahman`ın Gençliği!

Dar zamanda geniş ufuklarda takdire şayan mesafeler kat ettin. Bu senin Uhud dağı gibi imanın ve Ab-ı Kevser gibi tertemiz ihlâsının eseridir. Şimdiye kadar elde ettiğin zaferler gelecekte elde edeceğin büyük ve mutlak zaferin işareti ve habercisidirler.

Ey İslam ve İman Güneşi`nin En Parlak Şuleleri Gençler!

Sizi İman Şehri`nin metin surlarının dışına çıkarıp cehaletin karanlığında yok etmek isteyenler oldu. On yıllarca batının ve batılın zehirli felsefelerini can damarlarınıza enjekte ederek fikriyatınızı öldürmeye çalıştılar. Oyun ve eğlence oklarıyla vicdanınızı yaraladılar. Sizi tıpkı kendileri gibi şeytanın köleleri yapmak için debelenip durdular. Bu ölümcül saldırılar karşısında sizleri ve Aziz İslam Ümmetini şimdiye kadar iman ve ihlâsınız ve de sarsılmaz direnciniz nasıl koruduysa bundan sonra da muhafaza etmeye devam edecektir, Allah`ın izni ve inayetiyle.

Ey Bu Şanlı Ümmetin Nazenin Gülleri ve Reyhanları!

Biliniz ki düşman henüz sizden umudu kesmemiş ve sizleri alt etmekten vazgeçmemiştir. Önceleri dobraca meydan okuyan ve utanmadan açıkça diş bileyen düşman, şimdi sinsi ve haince planlarla sizin ve halklarınızın yolunda pusu kurmuştur. Bu aşağılık saldırıları akamete ve hezimete uğratacak güç, sizlerin ilim ve irfanla keskinleşmiş ferasetiniz ve yorulmak ve yılmak bilmeyen azim ve gayretinizdir.

Bir zamanlar yeryüzünde sayıca az, mustazaflar idiniz. Allah`ın iradesi ise yeryüzünde mustazafları önder ve varisler kılmak yönünde idi. Bugün elde ettiğiniz başarıların ve kat ettiğiniz mesafenin büyüsüne kapılmamalı çokluğunuza ve imkânlarınıza bel bağlamamalısınız. Her zaman ve her şart altında tek dayanak noktanız Allah Celle Celaluhu`nun inayet ve nusret eli olmalıdır. Biliniz ki mücadelenin en zor ve mühim anı bir tarafın geriye çekilmek zorunda kaldığı kopuş anıdır. Bu zor ve zahmetli anda sabır ve metanet gösteren taraf üstün gelecektir. Sünnetüllah böyledir ve Allah`ın mahlûkat için koyduğu yaratılış kanunlarına uymak en başta Müslümanların görevidir.

Ey Mukaddes İslam Topraklarının Serdengeçti Bahadırları!

Şan, şöhret ve şerefle dolu mazinize bakıp Rabbinin nelere kadir olduğunu anlamak ve ecdadın en yüksek fedakârlık ruhuyla bıraktığı mirasa aynı kadirşinaslık ve samimiyetle sahip çıkmanın zamanıdır. Gözlerinizi şimdiye kadar görülmemiş zirvelere dikmeli ve selef-i salihinden aldığınız Hak ve Hidayet Sancağını yeryüzünün tüm zirvelerine dikmelisiniz. Bu Allah ve Resülünün sizin üzerinizdeki haklarıdır ve kahraman ecdadın sizlere vasiyetidir.

Hor ve hakir bırakılmış, bütün maddi ve manevi zenginlikleri elinden alınmış mazlum ve mustazaf İslam Ümmeti`nin size umut bağladığını unutmayınız. Nitekim son bir asırdır kuruyan umut ağacını yeniden siz yeşerttiniz; kırılan sabır taşını siz onardınız. Binbir emek ve fedakârlıkla yola çıkarılan umut kervanının menzile varması mücadele ve direnişinizin eseri olacaktır.

Unutmayın ki fitne ve kargaşa asrında yaşıyorsunuz. Zamanın fitne ve desiselerine size ve imanınıza düşman kesilenlerin ektiği ifsat tohumları eklenmiştir. Aranızdaki fikir ayrılıkları ve tartışma ateşini alevlendirmek suretiyle gücünüzü kırmak, birliğinizi ve dirliğinizi bozmak istiyorlar. Siz bu fitne zamanında Allah`ın ipine ve Peygamber(saw)`in sünnetine sarılınız. Zira fitneden kurtulmanın başka yolu yoktur. Çekişmeyin; çünkü çekişmeniz sadece düşmanlarınızı palazlandırır. Göğsünde iman taşıyanlara karşı kin beslemeyin; çünkü bu kin ve öfke ateşi yeryüzünde iman ağacının kökünü yakar.

Ey Muhammed Gençliği!

Muhammedi sevda insanlığın mayasıdır; bu dünyanın ışığı, havası ve suyudur. Bu sevda olmadan insanlık ölüdür; dünya karanlık, boğucu ve susuz bir çöl gibidir. Şimdi en büyük emelin ve gayen gönüllerden coşkun bir kaynak gibi akan bu sevdayı çoğaltıp büyüterek yeryüzünün bütün kıtalarına taşımak ve canlı cansız tüm mahlukata en büyük ihtiyaç olarak ulaştırmak olmalıdır.

Genç Kardeşim! Senin varlığın ve mücadelen umudumuz ve istikbal kaygılarına karşı göğüs ferahlığımızdır. Allah`ın dostluğunda, Peygamberin rehberliğinde ve Kur`an`ın düsturuyla yol senin, meydan senin, ikbal senindir. Ya Allah de ve şirkin, cehaletin putlarını yere indir.

Nurullah Gülsever / İnzar Dergisi – Temmuz 2013