MUŞ -  Akil Adamalar Heyetinin Muş`u ziyaretinden sonra süreci değerlendiren bulunan Muşlular, barış sürecinde öncelikle görüşülmesi gereken tarafın PKK değil, bu çatışma sürecinde mağdur olan halk olması gerektiğini belirtti.

“Barış yapılırken, hem İlahi hem de vicdani olan adalet uygulansın”

Süreç ile değerlendirmede bulunan Ak Parti Muş İl Meclis Üyesi Fetullah Akçil, “Gönül isterdi ki, Akil Adamlar Heyetinin öncelikle bu bölgede tamamen zarar görmüş insanların görüşlerine başvurmasıydı. Burada mağdur olan insanların fikir ve görüşlerine başvurmamışlar. Benim ailemden 8 kişi şehit edilmiştir. Bunlar tamamen sivil vatandaş ve masumca vurulan insanlar. Ayrıca bu ülkede bedel ödeyen Müslümanlar var, aşiret önderleri var, saygın insanlar var. Bence bu savaş sadece Türkler ile Kürtler arasında yaşanan bir savaş değil uluslararası bir savaştı. Şimdi bu savaşın bitirilmesi isteniyor. Elbette ki bitsin. Bizler insanların artık katledilmesini istemiyoruz. Bu sorun sadece Kürt sorunu değil. Burada Müslümanlar da yaşıyor. Burada katledilmiş insanların hakları var, şehit ailelerin hakları var, dul kalan kadınların hakları var. Eğer devlet PKK’yi affetse de Allah bu zulmü bu halka reva görenleri affetmeyecektir. Bu barış yapılırken, hem İlahi hem de vicdani olan adalet uygulansın`` şeklinde konuştu.

“İslami cemaatlerin büyük rol üstlenmesi gerek”

Barış sürecinde İslami cemaatlerin büyük rol üstlenmesi gerektiğini belirten Hamdullah Özarslan ise, ``Kürt kardeşlerimiz tarihten beri çok sıkıntılar çekmişlerdir. Son 30-40 yıl içinde ayrıca sıkıntı çektiler. Bu süreçte İslami cemaatlerin katkısının büyük olması gerekiyor. Halk olarak da herkesin üzerine düşen görevi yapması gerekiyor. Çünkü iki ateş arasında kalanlar halk oldu``dedi.

“Bu sürecin asıl muhatapları halktır”

Yaşanan savaşta en çok bölge halkının zarar gördüğünü belirten Veysi Yıldız, ``Bölge halkı olarak bu savaşta en büyük zararı biz gördük. Barış olmasını tabi ki istiyoruz ve barıştan yanayız. Fakat barışın adil bir şekilde yapılmasını istiyoruz. Bu PKK ile devlet arasında gizli müzakereler şeklinde değil,  gerçek muhatapları olan halka sormaları lazım. Bu sürecin asıl muhatapları biziz yani halktır`` ifadelerini kullandı.(M. Şirin Çağlayan-İnan Sur- İLKHA)