• DOLAR 32.214
  • EURO 35.019
  • ALTIN 2411.139
  • ...
Şeyh Said`i Andıkları İçin Yargılanacaklar!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
M. Salih Keskin/Diyarbakır
Mustazaf-Der Diyarbakır Şubesi, 29 Haziran 2011’de İstiklal mahkemelerinin keyfi uygulamalarına dikkat çekmek amacıyla Batıkent Meydanı’nda Şeyh Said ve 47 arkadaşının idam edilerek şehid edilmelerinin 86. Yıldönümünde kitlesel bir basın açıklaması düzenlemiş, halkın yoğun katılımı gözden kaçmamıştı.
 
Bu konu ile alakalı olarak farklı kesimler de basın açıklaması yapmışlardı. Aynı gün ve aynı saatte Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), Sur ilçesi Dağkapı Meydanı’nda bir program düzenlemişti.
 
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı ise sadece Mustazaf-Der Diyarbakır Şubesi’nin düzenlediği basın açıklamasıyla ilgili Mustazaf-Der Diyarbakır Şubesi Başkanı Nuri Güler, Mustazaf-Der Diyarbakır Şube Başkan Yardımcısı Vedat Turgut, Kelhaamed Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Avukat Necat Özdemir ve etkinlikte basın açıklamasını okuyan İlahiyatçı Ömer Çelik hakkında soruşturma açtı. Cumhuriyet savcısı Emin Kamil Özalp’ın Diyarbakır 6. Asliye Ceza Mahkemesine sunduğu iddianame kabul edildi. İlk duruşma 10 Nisan Salı günü yapılacak.

ŞEYH SAİD İÇİN YARGILANMAKTAN ŞEREF DUYARIZ
Mustazaf-Der Diyarbakır Şubesi Başkanı Nuri Güler, herkesin bir hassasiyetinin olduğunu, kendilerinin de hassasiyetlerinin Şeyh Said olduğunu ifade ederek “çünkü onların masum olduklarına inanıyoruz” dedi. Söz konusu yargılamanın açıldığı basın açıklamasında hiçbir olay ve taşkınlığın yaşanmadığına dikkat çeken Güler, “Bizler aylar öncesinden hazırlığımızı yapmış ve miting için yetkili kurumlara başvuruda bulunmuştuk. Etkinliğe 2 gün kala Batıkent meydanının miting alanı olmadığı gerekçe gösterilerek izin verilmedi.
 
Bizler de bunun üzerine polisten de onay alarak kitlesel basın açıklaması yaptık. Polisler etkinliğe geldi, hiçbir sorun çıkmadı. Aylar sonra soruşturma açılması ve soruşturmanın davaya dönüşmesi düşündürücüdür” şeklinde konuştu.
 
Devletin geçmişiyle yüzleşmesi, mağdurların ailelerinden ve halktan özür dilemesi gerektiğine dikkat çeken Güler, “Şeyh Said’in mezarının nerde olduğunu açıklamasını ve İstiklal Mahkemeleri tarafından mağdur edilenlerin iade-i itibarlarının verilmesini talep ettik. Bunun için yargılanacaksak şeref duyarız. Sadece Dersim değil, geçmişte yapılan tüm katliamlar ile yüzleşmesi gerekir, ama konu Şeyh Said’e gelince herkes sus pus oluyor. Basın açıklamaları yapmak STK’ların en tabii hakkıdır, hakkımızdır.
 
Bu nedenle bizler hükümet ile devlet bu mağduriyetleri giderinceye kadar bu tür açıklamalarda bulunmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

BU SORUŞTURMA YERSİZDİR
Soruşturmaya tepki gösteren İnsani Hak ve Hürriyetler Derneği (Hür Der) Genel Başkanı Av. Şaban Dalgın, yaşanan haksızlığı kınadı. Halkın değeri haline gelen Şeyh Said’in yargılanmasının onu seven tüm halkın yargılanması anlamına geldiğini belirten Dalgın, Şeyh Said ile ilgili yapılan bir etkinlikte on binlerce insanın toplanmasını görmezden gelen iddia makamının tüm bunları nasıl yargılayacağı merak konusu olduğunu söyledi.
 
Devletin artık halkıyla barışması gerektiğini dile getiren Dalgın, böyle bir toplantının da soruşturmaya konu olunamayacağını söyledi. Dalgın, “Basın açıklaması, iddianamede geçtiği gibi insanlar sakin bir şekilde gelip ve dağılmışlardır. Bunun dava konusu yapılması açılımın kösteklenmesi demektir, biz böyle bir iddianamenin yersiz olduğunu düşünüyoruz. Yargı reformu ve anayasa çalışmaları öncesinde bu tür davaların açılması halkı provoke etmektir. Bu nedenle bizler Hür-Der olarak böyle bir iddianameyi kınıyoruz” diye konuştu.

ŞEYH SAİD’İ HERKES ANABİLİR, MUSTAZAFLAR HARİÇ
Mustazaf-Der Genel Başkanı Av. Hüseyin Yılmaz ise gerek İstiklal Mahkemelerinin zulmünü dile getirmek amacıyla Şeyh Said’in idam edildiği günde 2011 yılında Dağkapı meydanında basın açıklaması yapmak istediklerini, ancak Valilik tarafından keyfi olarak engellendiğini hatırlattı. Yılmaz, “Açıklamada, o dönemin haksızlıklarına, zulümlerine dikkat çektik, mezar yerlerinin açıklanmasını istedik.
 
Halk da yoğun bir katılım gösterdi. Etkinlikte her hangi bir sorun yok, ama basın açıklaması miting havasında geçtiği için aylar sonra Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma açıldı.
 
İddianamede konuşmacıların konuşmasıyla ‘suçlu ve suçluyu övmek’ suçlarından dava açıldı. Aynı gün Dağkapı Meydanında da aynı etkinlik vardı, ancak sadece bizlere dava açılması çifte standart olarak görüyoruz. Başbakan dindar bir nesilden bahsediyor, ama bizim bu konuda yaptığımız çalışmalar engelleniyor.
 
Örneğin Kâhta Şubemizin saymanı, yasal çerçevede yardımlarda bulunduğu için üst bir sınırdan ceza veriliyor. Yani herkes Şeyh Said’i anabilir, herkes yardım yapabilir, herkes israil’i protesto edebilir; ama Mustazaflar yapamaz zihniyeti var” dedi.

YARGILANACAKLARI MADDELER…
Hazırlanan iddianamede, Mustazaf-Der Diyarbakır Şubesi Başkanı Nuri Güler ile İlahiyatçı Ömer Çelik, “Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme, yönetme ve bunlara katılmakla” suçlamasıyla, toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanunun 28/1. TCK 53/1 maddeleri…

Mustazaf-Der Diyarbakır Şube Başkan Yardımcısı Vedat Turgut, “Suçu ve suçluyu övmek, toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme, yönetme ve bunlara katılmak” suçlanarak toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanunun 28/1, TCK 215/1, 53/1 maddeleri…

Kelhaamed Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Avukat Necat Özdemir ise “Halkı kin ve düşmanlığa alanen tahrik etme, suçu ve suçluyu övmek” suçlamalarıyla TCK 215/1, 216/1, 53/1 maddelerinde ceza isteniyor.
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir