• DOLAR 32.218
  • EURO 34.723
  • ALTIN 2452.06
  • ...
israil Savaşmaktan Aciz mi?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Aslında Gazze ve Lübnan’a saldırı olasılığını uzak bulmakla aynı zamanda İsrail’in Suriye ve İran’a karşı çok yakın bir tarihte saldırıda bulunma ihtimalini de uzak bulmaktaydı. Nasrallah aynı zamanda Amerika’nın İran’a karşı gerçekleştireceği olası saldırı ihtimalini geçmiş senelere nispeten artık daha az olduğunu belirtti…

Seyyid Nasrallah uzun uzadıya anlatmadı ama bu kanaat sadece onun değil hem Suriye’nin hem de İran’ın kanaati. Çünkü veriler ve tahminler düşmanın çok yakın bir zamanda saldırı olasılığını uzak bir ihtimal olarak gösteriyor. Yakın ve çok yakın arasındaki zaman aralığı gün ve hafta değil ay farkıdır. Nasrallah’ın elinde sadece bölgedeki siyasi realiteyle alakalı veriler bulunmamakta.. Aynı zamanda elinde, düşmanın lojistik, maddi, manevi, pragmatik, istihbari, taraftar kapasitesi ve potansiyeliyle alakalı veriler de bulunmakta.

Bu durumda, Seyyid Nasrallah düşmanın savaş için yeterli donanıma sahip olmadığını inkâr etmiyor. Ama açıkça şunu söylemek istiyor: düşman sadece şu an için savaş kararı alabilecek durumda değil. Siyasi veriler, direnişin Amerika’nın Arap âlemi üzerindeki resmi ve siyasi etkisinin gerilediği kanaatinde olduğunu gösteriyor. Arap devrimleri tam anlamıyla yönetim mekanizmaları seviyesinde tam bir değişim sağlamasa da bölgede yeni bir siyasi hava oluşturdu. En azından Araplar Tunus, Mısır, Libya, Yemen, Suriye, Lübnan, Irak ve başka ülkelerde elleri kolları bağlı oturmayı bıraktılar. Bundan önceki Amerika müttefiki hükümetler olsa da artık direnişin desteği ve düşmanın devre dışı bırakılmasıyla artık bu, söz konusu değildir. Bununla birlikte Amerika’nın kuvveti artık İsrail’in menfaatini destekleyen siyasi, güvenlik, diplomatik adımları ve tutumları bölge ülkelerine yaptırmaya gücü yetmiyor. Hâlbuki biz 30 yıldır süre gelen bu duruma artık alıştırılmıştık.

Ayrıca İsrail ve beraberinde Amerika iyi bilmelidir ki; Arap devrimlerinin İsrail tarafından herhangi bir Arap coğrafyasına yapacağı saldırıda artık gösterecekleri tutum ve davranış çok daha farklı olacaktır.

Diğer bir konu ise Amerika ve Avrupa hesaplarıyla alakalıdır. Orta Doğu bölgesine has projelerinin başarısızlığı ile alakalı sıkıntılar söz konusu. Ve tabi ki bu başarısızlığın getirisi olan askeri, güvenlik ve maddi zorlukları da unutmamak lazım.

Olası bir İsrail savaşı Amerika ve Avrupa maslahatlarını gerçek anlamda tehdit edecektir. Böyle bir maceraya atılmak belki de onu tahmin edilenden daha yakın bir zamanda gerçekleşmesine sebep olacak bir imtihanın içine sokacak. Yine böyle bir olası savaşın direnişin bu alandaki diğer sıkıntılarını da çözeceğini söyleyebiliriz. Bunun özellikle Suriye için söz konusu olabileceğini söyleyebiliriz.

Üçüncüsü ise; meydansal hesaplarla alakalı. Direniş ekseninin büyük bir özgüven sergilediğini görüyoruz. Tüm İsrail’e kendi direniş kuvveti yanında Suriye ve İran direnişi desteğiyle zarar verebilmeye kadir olduğunu ve İsrail’i böyle bir durumda çok büyük bir yenilginin beklediğini hissettiriyor.

Direniş şu noktaların üzerinde çok duruyor. Düşman şu an hızlı, iyi ve başarıyı garantileyen bir savaşa hazır değil. Bu kanaat benzersiz olmakla birlikte Amerika ve Avrupa ile sağlam aktif bağları olan İsrail istihbaratı hala istenilen ölçüde direnişin kapasitesini keşfedememiş olduğuna delalet ediyor. Bundan dolayı düşman, olası bir savaşta donanımı ve projeleri hakkında bilgisi olmadığı direnişle savaşması onun için tehlike oluşturabilir. Ayrıca düşman daha önemli olanın ne olduğunu, savaşacağı cephenin boyutunu, çatışmanın nasıl olacağını, zamanını ve işgal altındaki topraklardaki alanını bilmemektedir.

Burada zor bir soru karşımıza çıkıyor; Eğer düşman şu an savaş açabilecek konumda ve durumda değilse, o halde ne yapacak? Ellerini ovuşturup yüzünü mü tokatlayacak? Olayları akışına mı bırakacak? İran’da Gazze’ye uzanan düşmanın günbegün nasıl güçlendiğini ve Ona karşı düşmanlıklarının nasıl da arttığını, etki alanlarının nasıl da çoğaldığını, siyasi ve kitlesel varlıklarını ilerlettiklerini eli kolu bağlı izlemekle mi yetinecek?

Kişi bu apaçık ve etkileyici çıkarıma kolaylıkla varabilir. Eğer İsrail önümüzdeki altı ay boyunca savaş açmayacak duruma düşmüşse; o halde Araplar, savaşa atılmayı, savunmayı ve deliliğini yitiren düşmanının sonunu getirebilirler.

İbrahim Emin

Çeviri: İsrahaber

Bu haberler de ilginizi çekebilir