Bismillah

“Ey iman edenler! Kendinizi ve yakınlarınızı ateşten koruyun ki onun yakıtı insanlar ve taşlardır…” (Tahrim / 6)

Gözümüzden sakındığımız belki de yemeyip yedirdiğimiz, giymeyip giydirdiğimiz, sayısını bile bilemediğimiz uykusuz geçen gecelerin bebekleri büyüdü. Ve şimdi artık üniversite kapısından içeri girmeye başlayacaklar. İşte tam da bu noktada özellikle biz annelere büyük bir sorumluluk düşmektedir. “Anneler” diyorum çünkü erkek çocuğu da kız çocuğu da ilk etapta anneye daha rahat açılmakta, sıkıntılarını onunla paylaşmaktadır.

Üniversite ortamı gençlerin kişiliklerinin oluşmasında büyük bir etken… Bu nedenle artık birer genç olan çocuklarımızla daha çok ilgilenmeli, onları başıboş bırakmamalıyız.

Hepimizin bildiği gibi toplumumuzda kız çocuklarına “farklı” bir gözle bakılır ve onlara karşı daha hassas davranılır. Belki de bu güne kadar yaşadıkları köy, kasaba, ilçe veya yaşadıkları şehrin sınırları dışına çıkmayan çocuklar, üniversite kazandıklarında birden büyük bir kalabalığın içine atılmakta ve değişik kültürlerle yetişmiş bir ortam ile muhatap olmaya başlamaktalar. Daha önce belki de erkek ve kızların bir arada ve oldukça rahat davrandığı bir toplulukta bulunmadıkları için rahatlık ve kendini serbest hissetmeden kaynaklanan, karşı cinsin kendisine çekici gelmesinden dolayı çocuklarımızın hataya düşme riskinin yüksek olduğunu göz ardı etmemek gerekir. Bu durumu göz önünde bulundurarak onların bize güvenmelerini sağlamalı ve her zaman yanlarında olduğumuzu onlara hissettirmeliyiz. Doğru veya yanlış ne olursa olsun içinde bulundukları hali ve durumu bizlere kolaylıkla anlatabilmelidir ki; girdikleri bu yeni çevrede kendilerini yalnız hissetmesinler. Yaptıkları yanlışlıklar olsa da onları bizimle paylaşabilmelidirler ki; telafi noktasında yardımcı olarak daha kötü sorunların çıkmasına engel olabilelim.

Bu dönemde bizlere düşen büyük sorumluluktan biri de ilk etapta kızımızın veya oğlumuzun nerede kalacaklarına büyük önem verip üzerinde iyice durmamızdır. Çünkü kalacakları ortam onların hayatlarını şekillendirecektir. Kalacakları yurt, pansiyon, öğrenci evleri konusunda güvenilir ve İslami hassasiyetleri olan yerler seçilmelidir. Kimlerin yönettiği araştırılarak yöneten şahısların güvenirliliği iyice araştırılmalıdır ki sonradan başımız ağrımasın.

Burada sizlerle yaşanmış bir olayı paylaşmak istiyorum:

Kendi çaplarında İslami hassasiyetleri olan bir ailenin kızı üniversiteyi kazanır. Aile önce kızlarının okul kaydını yaparlar. Daha sonra kalacak yer aramaya koyulurlar. Aynı üniversitede bir üst sınıfta okuyan başka bir kızla tanışırlar. Üst sınıfta okuyan bir kızın tek başına bir evde kaldığını ve kendine ev arkadaşı aradığı söylenir. Bizim ailede hiç araştırma yapmadan kız ile görüşüp maddi yönden anlaştıktan sonra hemencecik kızın teklifini kabul ederler. Bir an önce memleketlerine dönmeyi planladıkları için kızlarını o kızın evine yerleştirip memlekete dönerler. İlk başta her şey iyi gidiyorken aradan bir müddet geçtikten sonra bir gece bizim kız uyurken konuşma sesleri duyar. Kalkıp baktığında ev arkadaşını bir erkekle salonda gayet rahat bir şekilde oturur halde görünce beyninden vurulmuşa döner. Ev arkadaşına bağırıp çağırır. Fakat arkadaşı gayet sakin bir şekilde bunun normal olduğunu, ilerde kendisinin de erkek arkadaşı olacağını ve isterse onun da eve erkek arkadaşını getirebileceğini pişkin bir şekilde söyler.

Eğer bu genç kızımızın itikadı sağlam olmasaydı ve nefsine yenik düşseydi varın artık bu kızımızın zamanla düşeceği durumu siz düşünün.

Bir diğer sorumluluğumuzda yurt, ev, pansiyon vs. dışında, okulda ve okul dışında kimlerle arkadaşlık yaptığı, kimlerle oturup kalktığından haberdar olmamızdır. Unutmamamız gerekir ki; “Kişi arkadaşının dini üzerinedir. Kiminle dostluk ettiğinize dikkat edin.” (Hakim)

Şayet iyi arkadaşlarla arkadaş olurlarsa hadiste belirttiği gibi muhakkak faydasını göreceklerdir.

“İyi arkadaş, güzel koku satan gibidir. Sana koku sürmese de, yanında bulunduğun müddetçe güzel kokusundan faydalanırsın.” (Müslim)

Kötü arkadaşların da çocuklarımızı bozacaklarını hiçbir zaman göz ardı etmemeliyiz.

“Kötü arkadaş, demirci körüğü gibidir. Üflenince, ateş kıvılcımları seni yakmasa da kokusu seni rahatsız eder.” (Müslim)

Bir diğer konu da; yıllarca maddi-manevi yönden ve İslami kaideler üzerine yetiştirmeye çalıştığımız çocuklarımızın sırf bir üniversite diploması olsun diye ilk etapta bazı şeylerden taviz vermemiz… Bu nokta...