BİTLİS- Peygamber Sevdalıları Platformuna üye derneklerden Umut Der Şubesi tarafından Tatvan’da düzenlenen ‘Kutlu Doğum’ etkinliği büyük bir coşkuya sahne oldu. Fuar Miting Alanını dolduran 10 binlerce Peygamber aşığı hep bir ağızdan tekbir ve salavatlar getirerek, Hz Peygamber’e (sav) olan hasretlerini giderdi.

Programa katılan on binler tekbir ve salâvatlarla Hz. Muhammed (sav)’e olan sevgilerini hep bir ağızdan haykırdılar.

Programa saatler kala fuar miting alanına akın eden Peygamber Sevdalısı Tatvan halkı Peygambere olan biatını yeniledi.

Program Saat 13.30’da Şuayb Zülüoğlu’nun  Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Daha sonra özlem ajans sanatçıları Bilal Dalkılıç ile Salih gül tarafından okunan Mevlid-i Şerif ile devam eden Programda Yahya Oğraş Türkçe bir konuşma, Molla Kerbela Şanlı da Kürtçe bir konuşma yaptı.

“Kuranı raflara kaldırmışız”

İlk olarak Türkçe bir konuşma yapan Yahya Oğraş, “Ülkemizde canı pahasına sürgünler yaşayarak hakikati asla ve asla dilendirme noktasında geri kalmayan merhum Akif üstadımız Kur’an-ı Kerim’in hakikatini özet bir şekilde haykırıyor. Şöyle diyor: ‘Ya açar bakarız nazmı celilin yaprağına, yahut üfler geçeriz bir ölünün toprağına. İnmemiştir hele Kur’an hakkıyla bilin, ne mezarlıkta okunmak için, nede fal bakmak için.’ Değerli Peygamber âşıkları, gördüğünüz gibi Kur’an’ın hakikatini bu mısralarda çok net bir şekilde görüyoruz. Biz Kur’an’ı raflara kaldırdığımız için bu hallerdeyiz. Bu gün eğer neslimiz, gençlerimiz, eğer özünden fıtratından uzak kalmışsa, eğer genç kızlarımız bugün Kur’anın gölgesinden uzak duruyorsa, işte temel etken budur.” dedi.

Kuranı raflardan indirme zamanı

Bugün Anadolu’daki kardeşlerimiz Anadolu’daki insanlarımız Kur’an’ı yaşama gayreti taşıyorsa, bunun en büyük müsebbibi de Bediüzzaman hazretleridir diyen Oğraş, “Onun için onların yollarını takip edelim. Çünkü o Kur’an, bir aydınlıktır, bir ısı tedavisidir, bir rahmettir. Peygamber (sav) bir hadisi şerifte şöyle buyuruyor. ‘Kuran sizden öncekilerinin tarihi sizden sonrakilerinin haberi aralarındaki bütün meselelerin çözümü kur’an’dadır.’ Dolayısıyla biz eğer bugün bir problem yaşıyorsak bunun çözümü Kur’an’dadır.  Üstad bu anlamda kendini her zaman Kur’an’ın talebesi olarak görmüştür. Hangi meseleyle, hangi problemle, hangi manevi sıkıntıyla karşılaşmışsa, çözümünü Kur’an’da aramıştır. O zaman bizler de kur’an’ı raflardan indireceğiz. Kur’an’ı yeniden hayat bulmak adına çocuklarımızı onun ışığıyla aydınlatmaya çalışacağız inşallah. Bakın bu konuda yine bölgemizin önde gelen önderlerinden şeyh Said şöyle der ‘’Ey Müslüman Kürt halkı istiyormusunuz ki çocuklarınız Allah ve resulünü tanımasın ve dinsiz yaşasın. Siz istiyormusunuz ki kızlarımız tesettürü açısından ve toplumda açık bir şekilde gezsin. Siz istiyormusunuz ki bugün oturduğunuz yerlerde meyhaneler açılsın ve sokaklarınıza sarhoşlar dolaşsın. Siz istiyormusunuz ki şu genç neslimiz madde bağımlısı olsun. Evet, bizim Kürt halkımız, Anadolu halkımız Allaha hamd olsun hiçbiri bunları asla ve asla istemez. Onun için bizler kuranın gölgesinde buluşalım. Ve bu konuda Kuranı Kerimin yanında Kuranı Kerimin canlıtefsiri olan sünneti saniyeyi canlı tutalım. Sünneti saniyeyi hayatımızın her alanında kendimize bir yol olarak görelim. Değerli peygamber âşıkları gelin hep birlikte bu yolu kendimize yol olarak belirleyelim, bu yolu takip edelim. Muhammed Mustafa (sav) mi her an her zaman her mekân her zeminde yaşayalım yaşatalım’’ifadelerine’’ ifadelerini kullandı.

Oğraş konuşmasında son olarak Bitlis’in Tatvan’ın Adilcevaz’ın Hizan’ın Nurşin’in Ahlat’ın ve Mutki’nin çok önemli olduğunu belirterek ‘’Feyzullah el Ensari, Alem Baba Camisi Bitlis’te, oraya giderken hiç düşündünüz mü? Bu sahabe niye burada yatıyor. Şeyh Arvasi hazretleri bu topraklarda niçin mücadele ettiklerini hiç düşündünüz mü? Bu saydıklarım Feyzullah il Ensari Ebu Eyüp Ensari’nin kardeşidir. Bitlis’imize 639 yılında, hicretten 7 yıl sonra Resulullah’ın (sav) dünyada olmadığı bir dönemde onun sünnetini yaşamak için, yaşatmak için Kur’an’ın hakikatlerini Arabistan yarım adasının dışına taşımak için buralara geldiler ve buralarda şehit oldular’’ şeklinde konuştu.

Daha sonra Kürtçe bir konuşma yapan Molla Kerbala Şanlı, “Seyid Kutup, Hasan El-Benna Abdulkadir Mollaydı ki, bu dava için bu aşk için canlarını verdiler. Allah’ın selamı dedemiz Şeyh Said’in üzerine olsun. Bu aşk için bu sevgi için idam sehpasına gitti, Canını verdi. Allah’ın selamı büyüklerimizin, üstadımız Said Nursi idi ki, bu aşk için hayatını zindanda ve hapiste geçirdi. Allah’ın selamı rehber Hüseyin’in üzerine olsun. Ki bu aşk için evini ve makamını bırakıp hayatını adayarak şehit oldu. Bu aşk için kişi malını canını ve bütün değerini feda etmelidir. Çünkü Allah’ın resulü bizi unutmamış bizim için çok cefalar çekmiştir. Bu ümmet ki onun için çöllere düştü. O ümmet ki onun için Tatvan’da toplanmışlar ve ona salavat getirerek sevgilerini ve aşklarını gösteriyorlar. Hz Osman diyor ki ‘Eğer kalbiniz killenmemişse, eğer kalbiniz ve aklınız temiz ise Kur’an’ı okumaya doymasınız ve daima Kur’an’ı okursunuz’’ ifadelerini dile getirdi.

Programda daha sonra şiir okumaları için sahneye çıkan Yusuf Nurduhan ile Ahmet Çeltik, okudukları şiirle alanda duygu dolu anlar yaşanmasına neden olurken, Umut Der kız ilahi grubunun oseslendirdiği  ilahiler ise alanı şenlendirdi.

Program okunan dua ile son buldu.

(Menderes Beysülen-İLKHA)