Peygamber Sevdalıları ve Kur`an Nesli Platformu`nun, 26 Ocak 2014 Pazar günü düzenlediği “144 Kızımız Âlime Oluyor” programında Arapça lisans eğitiminde başarı göstererek icazet almayı hak kazanan 144 kız öğrenciye icazetleri verildi. 26 Ocak günü düzenlenen görkemli programa dair icazet alan âlimelerin hocalarından Ayşe Sütçü Hanımefendi ile röportaj yaptık.

“Peygamber Sevdalıları ve Kur`an Nesli platformlarının sayesinde medrese kültürümüz ihya oldu ve ülkemizin hiçbir yerinde özellikle kız çocuklarına verilmeyen medrese ilmi verilmeye başlandı” diyen Ayşe Hanım böylesi platformların Müslümanlar için ‘can suyu’ hükmünde olduğunu belirtiyor.

Günümüz dünyasında fuhşun ve çirkefin kol gezdiğine dikkat çekerek bilhassa genç kızların kendilerini muhafaza etmeleri gerektiğini belirten Ayşe Sütçü; “Böyle kötü ve dünyevi menfaatler üzere kurulu bir zamanda kızlarımızın kendilerini korumaları ve kendi gibi fertler yetiştirmesi kadar önemli ne olabilir ki?” hakikatine dikkat çekiyor. Sizleri röportajımızla baş başa bırakıyoruz…

Ayşe Hanım geçtiğimiz haftalarda 144 kızımız icazetlerini alarak âlime oldular. Evvela bu büyük organizasyonda emeği geçen herkesi sizin şahsınızda tebrik edip çalışmalarınızın devamını diliyorum. Hocam, öncelikle okuyucularımızın sizi tanımasını istiyorum, kendinizi kısaca tanıtır mısınız?

1990 Batman doğumluyum. Batman İmam Hatip Lisesi’ni bitirdikten hemen sonra ilim tahsili için 2007’de Mustazaflar Cemiyeti’nde Arapça Lisan Kursu’nda eğitime başladım. Üç yıllık bir eğitim sürecinden sonra öğrenciliğin yanı sıra hocalık da yapmaya başladım. Bu arada da Açık Öğretim Fakültesi İlahiyat Bölümünü bitirdim. Sonrasında ise icazetimi aldım elhamdülillah. Şu an Mustazaflar Cemiyeti’nde hocalık görevime devam ediyorum…

Bu büyük organizasyon Kur`an Nesli Platformu’nun imzası taşıyor. Bizi bu platform hakkında kısaca bilgilendirir misiniz?

Kur`an Nesli Platformu 2010 yılında Bilge Eğitim Derneği öncülüğünde Batman`daki 12 dernek tarafından kuruldu. Başkanı Mehmet Ali Altun`dur. Şu ana kadar 2 defa umre ödüllü Türkiye geneli Kur`an ilimleri ve meal sınavları yapan bu platform aynı şekilde Türkiye geneli umre ödüllü Kur`an okuma yarışması da düzenledi. “Her aya bir sınav” sloganıyla Türkiye geneli Kur`an`ın tamamından sınavlar yapan bu platform, halen bağlı derneklerde hafızlık ve Arapça lisan eğitimleri vermektedir. Daha önce de icazet programları düzenleyen platformun en geniş kapsamlı icazet töreni 26 Ocak 2014 Pazar günü yapıldı...

“BU PLATFORMLAR SAYESİNDE MEDRESE KÜLTÜRÜMÜZ İHYA OLDU”

Kur’an Nesli ve Peygamberler Sevdalıları platformlarının size ve diğer kızlarımıza ne gibi faydaları oldu?

Hepimizin bildiği gibi geçmiş tarihimize dönüp baktığımızda yaşadığımız coğrafya medrese kültürüne sahipti. Ancak zamanla bu kültürümüzün ortadan kaldırıldığını esefle müşahede etmekteyiz... İşte bu platformlar sayesinde medrese kültürümüz ihya oldu ve ülkemizin hiçbir yerinde özellikle kız çocuklarına verilmeyen medrese ilmi verilmeye başlandı. Öyle ki onların sayesinde İslam’ın güzelliklerine nail olduk. Allah (CC), bu ve benzeri platformları kuranlardan, destekleyenlerden ve bizlerin böylesi hayırlı çalışmalara vesile olmamıza olanak sağlayanlardan razı ve hoşnut olsun, onlardan yardım ve inayetini esirgemesin (âmin)…

Bilhassa genç kızlara ve kız çocuklarına yönelik çalışmalarınız ne zaman ve nasıl başladı?

Çalışmalarımız 2006 yılında Molla Abdurrahman İçlek, Molla Enver Kılıçaslan ve Molla Fahrettin Özdemir hocalarımızın gözetiminde Esra (Erdem) Hoca’yla 20’ye yakın kızımızla başladı. Bir yıl sonra bu sayı artarak devam etti. Her geçen yıl halkın yoğun talebiyle birlikte sayımız 500’ü geçti elhamdülillah.

“TEMELİ İSLAM KAİDELERİ OLAN HİÇBİR YAPIDA BOZUKLUK VE YIKILMA OLMAZ”

Maşallah, barekallah… Peki, eğitimciliğini üstlendiğiniz bu kurslarda hoca-talebe ilişkisi ne yönde seyrediyor?

Hoca-talebe ilişkilerimiz anne-kız, abla-kardeş ilişkileri içerisindedir. Yeri geliyor ders veren hocaları oluyoruz; yeri geliyor sıkıntılarını dinleyen, sevinçlerini paylaşan anneleri oluyoruz. Yeri gelince de onlara yol gösteren ablaları oluyoruz. Hatta çoğu zaman en yakın olan annelerine anlatamadıklarını, paylaşamadıkları sıkıntılarını bizlerle paylaşıyorlar.

Gerçek şu ki öğrencilerimizin ruh hallerine göre bizler de vasıf değiştirdik. Bizler birbirimizin dertleriyle dertlenen, hüzünleriyle hüzünlenen, sevinçleriyle sevinen, saygı ve sevgi çerçevesinde İslam kardeşliğini yaşayan büyük bir aileyiz. Temelimiz İslami kaidelerdir ve temeli İslam kaideleri olan hiçbir yapıda bozukluk ve yıkılma olmaz Allah’ın izniyle.

Yüklenmiş olduğunuz misyonun güzelliği aşikâr, bununla birlikte birtakım zorlukları olsa gerek. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Evet, güzel yönleri olduğu kadar zor yönleri de var. Bir de muhatabımız genç kızlar olunca işimiz bir kat daha da zorlaşmakta. Çünkü hepimizin bildiği gibi, genç kızlar daha hassas ve kırılgan olabiliyorlar. Yüze yakın genç kızla sabahtan akşama kadar iç içeyiz (yemekte, namazda ve derslerde). Her birinin karakteri farklı yapıdadır. Her birinin isteği ve beklentisi farklıdır. Bunların her birine tamamıyla karşılık vermek gerçekten zahmetli ve zor bir iş... Bizler elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.

Bunun yanı sıra maddi sıkıntılarla da karşılaşıyoruz (yer, ısınma, araç gereç temini gibi). Bu ilme talep çok oluyor ama eldeki imkânlar kısıtlı olduğundan belirli sayıda kayıt alabiliyoruz. Bu sınırlı imkânlardan dolayı az olan kapasitemizi yükseltebilmemiz için herkesin maddi ve manevi yönde elini taşın altına koyması lazım…

“HALKIN CAMİAMIZA YOĞUN BİR TALEBİ VARDI”

Geçtiğimiz hafta yoğun katılımla gerçekleştirilen icazet törenine dair fikrinizi alabilir miyiz?

İcazet törenimizin hazırlıkları yaklaşık 1-1,5 ay önce başladı. Bizlerden daha çok bizimle ilgilenen ablalarımız bu çalışma aşamasında görev aldılar. İmkânlar kısıtlı olmasına rağmen (salonların dar gelmesi, icazet alan kızlarımızın sayısının fazla olması, maddi imkânsızlıklar) ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştılar. Her hafta düzenli toplantılarla programı en güzel şekliyle ortaya çıkarmaya çalıştılar. Ayrıca lisan kursu kızlarımız derslerinden arta kalan vakitlerinde bir ay boyunca ablalarının gözetimi altında küçük bir tiyatro gösterimi hazırladılar. İcazet alan kızlarımızın sayısının fazla olması, salonun da küçük olması hasebiyle icazetlerini tek tek kendi ellerine vermek için ellerinden geleni yaptılar.

Halkın camiamıza yoğun bir talebi vardı. Batman’da ki en büyük salon tutulmasına rağmen gelen misafirlerin bir kısmı dışarıda kaldılar. Program bitiminde gelen misafirlerin hepsinin hayranlığı gözlerinden okunuyordu.

“BUNDAN ÖNCE ELLİYE YAKIN KIZIMIZ İCAZET ALDI”

Yakın dönemde icazetlerini alan 144 öğrencinizin dışında başka alimeler var mı peki?

Bundan önce elliye yakın kızımız icazet aldı. Bu yöndeki programlarımız ve ilim derslerimiz devam etmektedir. Batman’da Kur’an Nesli ve Peygamber Sevdalıları Platformuna bağlı derneklerimizde eğitimine devam eden öğrencilerimiz de var. Her yıl mezun verip her yeni yılda da kayıt almaktayız. Her geçen yıl halkımızın camiamıza ve ilim medreselerimize talebi kat kat artmaktadır.

Mezun olan âlimelerimizin sayısı 200’ü geçti elhamdülillah. Her biri ders verecek, öğrenci yetiştirecek kapasitededir. Her biri görevlerini kısmen de olsa yerine getiriyorlar.

“BU KIZLARIMIZIN ANNE VE BABALARININ AMEL DEFTERİ HİÇ KAPANMAYACAKTIR İNŞALLAH”

Sizce bir kızın icazet alması ne ifade ediyor? Bu minvalde kız çocuğu olan anne ve babalara -kızlarını ilim tahsiline yönlendirme durumunda nasıl bir kazanç elde edecekleri noktasında- neler tavsiye edersiniz?

Kızlarımız aldıkları ilimleri tamamlayarak bu icazeti almaya hak kazandılar. Dört yıl boyunca sabahtan akşama kadar, bazıları ise yatılı kalarak… Kendi yaşıtlarından farklı yıllar geçirdiler. Kendilerini dünyevi tehlikelere karşı güçlendirdiler.

Bir kadının, bir genç kızın toplumdaki yeri çok farklıdır. Bir bayanın kendini geliştirmesi toplumun gelişmesi demektir. Bu kızlarımızın hepsi Allah’ın izniyle birer anne adayıdırlar. Her birinin bir çocuk yetiştirmesi toplumun fesatlıktan kurtulmasına vesile olacaktır inşallah. Bu ilmi alan kızlarımızın ilk geldikleri yıl ve son yılları arasında olumlu yönde çok güzel gelişmeler yaşandı. Böyle kötü ve dünyevi menfaatler üzere kurulu bir zamanda bu kızlarımızın kendilerini korumaları ve kendi gibi fertler yetiştirmesi kadar önemli ne olabilir ki?

Dünya gerçekten çok kötü bir hal almış durumda. Fuhşun, fenalığın her gün kat be kat arttığı bu zamanda kendilerini bir Meryem misali korumaları, geliştirmeleri büyük bir kazançtır. Şunu unutmamak gerekir ki; icazet almak yolun sonu değildir. Aksine bizler bu yola daha yeni girdik. Bu yolda Rabbimizin izniyle daha çok işler başaracağız.

Kızlarımızın bu ilimle donanmalarının en büyük müsebbibi de ebeveynleridir. Özellikle genç kız, anne için büyük bir nimettir. Bu her açıdan da böyledir. Ama anneler kendilerinden feragat ederek büyük bir fedakârlık ve özveride bulundular. Bir ebeveyn için kızının geleceğini garantiye alması kadar önemli bir şey olamaz. Kızlarının İslami ilimler almasına vesile olan bu ebeveynler inşallah kızlarının hem dünyalarını hem de ahiretlerini garanti altına almışlardır. Ebeveynler de kızlarının sayesinde kendilerine ahiret için güzel bir kapı açmışlardır. Hadis-i şerifte şöyle buyuruluyor; “İnsanların amel defteri kapanır ama üç şey müstesna: Sadaka-i cariye, kendisinden faydalanılan ilim ve kendisine dua eden salih evlad.” Allah’ın izniyle bu kızlarımızın sayesinde anne ve babalarının amel defteri hiç kapanmayacaktır.

Rabbim azminizi ve bu uğurda sabrınızı arttırsın. Daha nice güzellikleri nasip etsin inşallah. Ayrıca bize vakit ayırdığınız için de size teşekkür ediyorum.

Ben de bu güzel organizasyona derginizde yer verdiğiniz için size ve Nisanur Ailesine teşekkür ediyor, başarılar diliyorum…

Röportaj: Sultan Demir / Nisanur Dergisi - Şubat 2014 (27. Sayı)