Depremle ilgili kısır döngüden ibaret tartışmalardan artık çıkılmalı! Vatandaşın can ve mal emniyeti için herkes, üzerine düşen yükümlülüğün farkındalığıyla işe koyulmalı!

6.2’lik depremle ciddi sarsıldık; bu şiddetin üzerindeki bir depremle nelerin olabileceğini tahmin etmek zor değil. Artık konuşmanın, raporlar serdetmenin, veriler ortaya koymanın zamanı çoktan geçti; şimdi vakit, eldeki rapor ve verilerden yola çıkarak işe koyulma vaktidir.

Depremde yıkılması yüksek ihtimal binalarla ilgili en nihayet mecburi/icbari kararlar bile alınabilmelidir.

Dairesi veya apartmanıyla ilgili şüphede olan ve “yıkım kararı alabilirler” endişesiyle uzmanları içeriye aldırmada zorluk çıkaran vatandaş da artık bu huyundan vazgeçmelidir!

Bunu yapan her kimse, hem kendi ve çocuklarının hem de başka birçok insanın can ve mal emniyetini tehlikeye atıyor demektir.

Emlak barışı; yıkık, dökük, harabe gecekonduların veya dairelerin artık yasal statü kazanmasına yol açmamalıdır.

Meskenle ilgili gereken tüm tedbirler, birilerine rağmen alınmalıdır. Bu konuda hiç kimsenin bahaneleri, ayak bağı şeklinde telakki edilmemelidir.

Tehlike arz eden 600 bin veya 800 bin konutla ilgili genel bir seferberlik ilan edilmelidir.

Belediyeler ve merkezi idare, vatandaşla el birliği yaparak, sağlamlık noktasından taviz vermeyerek yeniden inşa için büyük bir uzlaşı mekanizması ortaya koymalıdır.

Özellikle boş toplanma alanlarının olmadığı mahallelerde konutlar seyrekleştirilmeli, şehre nefes aldırılmalıdır.

Allah’ın bahşeylediği geniş topraklar hangi gün için duruyor?! Bunlardan istifade edilmelidir.

Kimi belediye yöneticilerinin rant karşılığında ensesi kalınlara peşkeş çektiği arazileri, vatandaşın hizmetine sunmaktan daha doğal ne olabilir ki?

İmkânlar çoktur, yeter ki bunları yerli yerinde kullanma iradesini ortaya koyalım.

TOKİ ve diğer belediye şirketleri üzerinden yeni ve sağlam yapılaşmalarla bu işin altından hızlıca kalkılabilir.

Vatandaş, taksit öder gibi yapacağı ödemelerden de kaçınmaz ve gereken desteği sağlamada üzerine düşeni yapacaktır diye düşünüyorum.

6.2’lik sarsıntı da bizi tedbir alma noktasında harekete geçiremiyorsa şayet, o zaman yeniden inşa ve imar konusunda “ölmüşüz” demektir!

Allah hayat versin!

Not: Yarın saat 14.00’te, Peygamber Sevdalıları Vakfı’nın İstanbul Bağcılar Meydanı’nda düzenleyeceği Mevlid-i Nebi etkinliğinde buluşmak duasıyla, inşallah!