• DOLAR 32.45
  • EURO 34.829
  • ALTIN 2438.673
  • ...

Her insanın bir sığınağı, bunalınca başvuracağı bir kaynağı vardır. Risale-i Nur benim için bu mesabede bir liman hükmündedir.

Kur’an-ı Kerim’e yapılan saldırılar gündem olunca Bediüzzaman Hazretleri’nin Kur’an-ı Kerim hakkındaki vecizelerine sığındım ve de bunları paylaşmak da istedim.

"Elde Kur’an gibi bir mucize-i baki varken, başka burhan aramak aklıma zaid görünür. Elde Kur’an gibi bir burhan-ı hakikat varken, münkirleri ilzam için gönlüme sıklet mi gelir?

Kur’ân hem zikirdir, hem fikirdir, hem hikmettir, hem ilimdir, hem hakikattir, hem şeriattır, hem sadırlara şifa, mü’minlere hüdâ ve rahmettir.

Kur’an-ı Hakîm ehl-i şuura imamdır, cinn ve inse mürşiddir, ehl-i kemale rehberdir, ehl-i hakikata muallimdir.

Ey âlem-i İslâm! Uyan, Kur'an'a sarıl, İslamiyet’e maddi ve manevi bütün varlığınla müteveccih ol!

Ey arkadaş! Kur’ân-ı Kerim tarih, coğrafya muallimi değildir. Ancak, âlemin nizam ve intizamından bahisle Sâni’in marifet ve azametini cumhur-u nâsa ders veren mürşit bir kitaptır.

Kur’ân Arşı ferş ile bağlamış bir zincir, bir hablullahtır; cazibe-i umumiyeden ziyade, zemini muhafaza ediyor.

Kurtuluşun çare-i yegânesi Ku’an’a sarılmaktır.

Kur'an'ın lisanı, nezahet ve belâgat itibarıyla nazirsizdir. Kur'an, bizatihî muhteşem bir mucizedir!

"Kur’an, kalplere kut ve gıda ve ukule kuvvet ve gına ve ruha mâ ve ziya ve nüfusa deva ve şifa olduğundan usandırmaz.

Zaman ihtiyarladıkça Kur’an gençleşiyor.

Saadet-i beşeriye Dünya’da adaletle olabilir. Adalet ise, doğrudan doğruya Kur’ân’ın gösterdiği yol ile olabilir.

Kur’an’ın muhkemat kal’asına gir, Sünnet-i Seniye’yi rehber yap, selâmeti bul.

Kur'ân bir hafızdır, kudret kalemiyle kâinat sayfalarında yazılan âyâtı okuyor.

Kur’an-ı Kerim, umumi bir muallim ve bir mürşiddir. Halka-i dersinde oturan, nev-i beşerdir.

Kur’an-ı Azimüşşan bir asra değil tüm asırlara nâzil olmuştur.

Kur’an müessistir, bir din-i mübinin esasatıdır. Ve şu âlem-i insaniyetin temelleridir ve hayat-ı içtimaiye-i beşeriyeyi değiştirip, muhtelif tabakata, mükerrer suallerine cevaptır.

Kur’an, bilmüşahede ve bilbedahe, ebedi ve daimi bir mu’cizedir. Her vakit i’cazını gösterir. Sair mu’cizat gibi sönmez, vakti bitmez; ebedidir.

İslâmiyet Kur’ân ile mânâlanıyor ve insâniyet-i kübrâ oluyor. Efendimiz (sav)’in hayatı ile de hayata tatbik ediliyor. Böylece İnsâniyet-i kübrâ olan İslâmiyet, hayat buluyor ve devam ediyor.

Rabbim hepimizi Kitabullah’ı hakkıyla anlayıp onunla amel edenlerden eylesin…