• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
SON DAKİKA

Fransa’nın kadın C.Başkanı adayı Marine Le Pen’in bir süre önce söylediği  birkaç seçim vaadi sonrası dünyada ve Türkiye’de hemen “Faşist- ırkçı” olarak manşetler atıldı.

Ne diyordu Le Pen?

“Fransız ulusunun çıkarlarını önceleyip NATO ve AB’ye yapılan ödenekleri azaltacağını” söylüyordu.

Tabii bunula birlikte “Kamusal alanda başörtüsünü yasaklayacağını” da belirtiyordu.

İslam Dünyasını ilgilendiren kısmı elbette ‘Başörtüsü’ oldu ama özellikle AB ülkeleri Le Pen’in ‘Ulusalcı’ söylemlerinden irkildiler.

Benzer söylemler Türkiye’de olunca neden kimse irkilmiyor diye merak ediyor insan.

Mesela Ümit Özdağ diye biri çıkıp  en olmadık şeyleri söyleyebiliyor. Meral Akşener çıkıp en uç kitapları müfredata alacağı vaadinde bulunabiliyor.

İlginçtir  ne devlet yönetiminden ne de toplumdan beklenen ses çıkmıyor.

Özellikle İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in son grup toplantısında dile getirdiği seçim vaadi ciddi endişeleri beraberinde getiriyor.

1932-1940 yılları arasında ders kitabı olarak dayatılan “Medeni Bilgiler” kitabını müfredata koyma vaadi tüyleri diken diken edecek cinsten.

Yıl olmuş 2022, ama (Hacı) Meral, tek partinin (Birçok tarihçiye göre faşizan denilen) katı uygulamalarını tekrar hayata geçirmek istiyor.

Bunun için de büyük bölümünü Mustafa Kemal’in yazdırdığı (Afet İnan kitabın önsüzünde böyle diyor) ve Din-İslam-Peygamber ile ilgili gerçek düşüncelerini ortaya koyduğu ‘Medeni Bilgiler’ isimli kitabın içeriği insanın aklına birçok sorunun hücum etmesine yol açıyor.

Öncelikle bu kitabı okuduktan sonra “Atatürk’ün dindar oluşu” hakkında şehir efsaneleri uyduranların niyetlerini sorgulamak gerektiği gerçeği ortaya çıkıyor.

İkincisi; bu kitabı referans gösteren birinin dindarlığının da sorgulanması gerekir.

Velev ki ‘Hacı’ bile olsa...

Mevzu bahis  bu kitap; “Atatürk’ün evlâtlığı” diye anılan Prof. Dr. Afet İnan tarafından “Vatandaş İçin Medeni Bilgiler” adıyla 1930 yılında yayınlanmış, ortaokul ve liselerde 1932-1940 yılları arasında  “ders kitabı” olarak okutulmuş.

Kitapta geçen bazı cümleler Cumhuriyetin kuruluş felsefesini ve gelecekle ilgili perspektifi yansıtmak açısından önemlidir.

“Türk ulusu birçok yüzyıllar boyunca ne yaptığını, ne yapacağını bilmeksizin, adeta bir sözcüğünün bile anlamını anlamadan Kur’an’ı ezberleyip beyni sulanmış hafızlara döndüler”. 

“Kimi zaman doğuya, kimi zaman batıya, kimi zaman da dört bir yana saldıra saldıra Türk ulusunu Allah için, peygamber için topraklarını, çıkarlarını ve benliğini unutturacak yalnız Allah yolunda olacak denli derin bir kendinden geçmişlik ve yorgunluk beşiğinde uyuttular.” 

Kitapta Peygamberimizin Hırka-i Şerifine, “eski püskü, kirli, yırtık pırtık” anlamında “palaspare” der?... 

Kitapta yaradılış da şöyle anlatılır; “Çünkü malumdur ki, insan tabiatın mahlûkudur”…

Sözümona “dindar” olarak addedilip pohpohlanan Mustafa Kemal (Atatürk) tabiatı Allah yerine koyar?

Bütün peygamberlere atfen; “Tarih bize öğretir ki, bütün dinler milletlerin cehaletleri yardımıyla utanmaksızın Tanrı tarafından gönderildiğini söyleyen adamlar tarafından tesis olunmuştur (Atatürk’ün el yazmaları, Medeni Bilgiler,  Afet İnan)…

Medeni Bilgiler kitabından sadece birkaç alıntı bile inanan bir insan için kabul edilebilir değildir.

Hal böyleyken (Hacı) Meral Hanım bir seçim arifesinde ne oldu da vatandaşın inancına tehdit olacak bu kitabı elinde sallayarak müfredata alacağını vaad etti?

Birileri onu oyuna mı getirdi yoksa gerçek yüzünü mü gösterdi?

Şu ana kadar herhangi bir açıklama yapmadığı için anlaşılan o ki; Meral Akşener, bilinçaltında olanı meclis kürsüsünden ilan etmiştir.