• DOLAR 34.582
  • EURO 35.992
  • ALTIN 3007.9
  • ...

-Ultra Ortodoks Yahudiler Tespitlerinde Haklı!

Siyonist İşgal Rejiminin yaklaşık % 10’nu oluşturan Ortodoks Yahudiler ırkdaşlarının en fakir kesimidirler.

Bu kesimin ilginç eylemleri bulunuyor.

Mesela askere gitmeyi kabul etmezler,

Doğal yaşamayı tercih edip moderniteyi tehdit olarak görürler.

Daha da garibi Filistin ile ilgili gösteri ve yürüyüşlerde ellerinde Filistin bayraklarıyla poz verdikleri sık sık görülür.

Öyle ki bazı vakitler Kudüs’te kendi işgal rejimlerinin bayrağını yakıp Filistin bayrağını dalgalandırırlar.

Tabii bu eylemleri Müslümanları yanıltmamalı.

Nitekim nihai kertede onlar da Kudüs ve Filistin konusunda kendi ırkdaşları gibi düşünen Yahudi topluluğunun bir parçasıdırlar.

Ancak onları farklı kılan temel düşünce; “Siyonistlerin bir İsrail Devleti” kurmak konusunda aceleci davrandıklarını düşünmeleridir.

Çünkü “Böyle bir devlet ancak Mesih’in gelişiyle birlikte kurulmalıdır” diyorlar.

Yani bunlar da MESİHÇİ.

Bundan dolayı Filistinlilerle birlikte bazen bazı gösterilerde boy gösteriyorlar.

Manzaranın diğer bir yönü de “İşte bak böyle iyileri de var!” söyleminin kullanılmasıdır.

Acaba gerçekten bu Ortodokslar bir devlet kurmuş olsalar Müslümanlara karşı Şaron ve Netanyahu’dan farklı mı davranacaklar?

Bununla birlikte Ortodoksların doğru oldukları bir nokta var;

“Siyonistlerin Filistin topraklarını işgal ederek bir devlet kurmaları tüm Yahudilerin sonu olacak” demeleridir.

El Hak bu tespitleri doğrudur.

Biiznillah Siyonistler azgınlıkları ve taşkınlıklarıyla Kur’an-ı Kerim’in “Üçüncü azgınlığınızda…”diye işaret ettiği dönemi canlandırıyorlar.

İşte yaşadığımız bu dönemde Siyonistler adım adım kendi sonlarını hazırlıyorlar…

-Sedat Peker Ve Omerta (Suskunluk) Yasası!

Omerta Yasası, Sicilya Mafyasının kendi aralarından birilerinin devlete konuşması(İtirafçılığı) durumunda ölüm emrini imzalaması anlamında kullanılır.

Öyle ki kadının eşi-çocuğu kaybolsa öldürülse yine de gidip devlete başvur(a)mazdı.
Başvuru yeri mafyaya dönüşmüş Ailelerdi.

Sedat Peker 4.sünü yayınladığı videolarında sübliminal mesajlar vermeye devam ediyor.

Bu mesajlardan biri de Mario Puzo’nun yazdığı Omerta Yasası yani Suskunluk Yasası! Kitabını masasında sergilemesiydi.

Peker, kendisine verilen sözlerin yerine getirilmediğini ve kendisine yönelik operasyonların başlatılmasını gerekçe göstererek ölümcül Suskunluk Yasasını çiğnemeye hazır olduğunu ilan edercesine ufak ufak ifşalarda bulunuyor.

Yani bir yandan anlaşma için açık kapı bırakırken diğer yandan “Bildiklerimden korkun” dercesine itiraflarda bulunuyor.

Burada ilginç olan birkaç önemli nokta var:

-Sedat Peker, yıllarca devlete hizmetinin sonunda satıldığını iddia ediyor,

-Ağar ve ekibinin Bodrum Yalıkavak Yat Limanı’na çöktüklerini ve buradan tonlarca kokain ticaretinin yapıldığını söylüyor,

-İade-i itibar istiyorum yoksa konuşurum diye sıkıştırıyor.

-Devletin derinlerinden çok pis bir koku gelmeye başlıyor bu koku Susurluk 2.0 kapısını açacağa benziyor. Ancak tüm pis kokulara rağmen Peker’in direk ya da endirekt olarak suçladığı isimlerden hiçbir ses çıkmıyor.

Oysa ortada yabana atılamayacak kadar çok büyük bir organize var, çok büyük bir vurgun yapılıyor.

Belki de en önemlisi DERİNLERDE çok büyük bir güç oluşturulmuş.

Asıl korkutucu olan bu gücün hukuk dışı ve denetim dışı rahatlıkla çalışabiliyor olmasıdır.