Derin suikastler zinciri!

İki gün önce Wuhan’dan bir doktor şu iddiada bulunmuştu: “Koronavirüsü buz dağının sadece görünen kısmı”

“Sonbaharda ikinci dalga gelecek hazırlıklarınızı ona göre yapın” uyarılarının sıklaştığı bir zamanda bu doktorun söyledikleri uykuları kaçıracak cinsten.

Biyolojik savaş kapılarının açıldığı ve Covid-19’dan sonrasının da olacağı anlaşılıyor.

Ancak savaşın başka boyutu, yani suikastler yönü var ki onların sürekli devam ettiği hatta son günlerde dozajını iyice artırdığı söylenebilir.

Dünya siyaseti ile ilgilenen insanların ölümleri de sıradan ölüm gibi ele alınmaz. Hele hele ortada ciddi ve ölümcül bir kapışma varken iki tarafın önemli figürleri elemine ediliyorsa!

İki tarafın kimler olduğunu artık bilmeyen kalmadı; Ulusalcılar(Derin ABD ve Batılı ülkelerin ulusalcıları) Küreselciler( Sermaye sahibi Aileler ve onların her ülkede bulunan baronları)

suikastler zincirinin ilk halkası çok eskiye dayanır. En önemlisi şüphesiz sarsıntıları halen sürmekte olan J. Epstein’in bulunduğu cezaevinde infaz edilmesiydi. Küreselcilerin kara kutularından ve kirli çamaşırlarını en iyi bilen biriydi Epstein.

Bir diğeri 29 Martta Almanya’nın Hessen Eyaleti’nin maliye bakanı Thomas Schaefer’in tren raylarında ölü bulunmasıydı. AİLE’ye yakınlığıyla bilinen Schaefer’in kaçırılıp sorgulandıktan sonra ibret olsun diye tren raylarına o şekilde bırakıldığı anlaşılıyordu.

Ancak son günlerdeki suikastler furyası dur durak bilmiyor.

Hepsi de birbirinden önemli isimlerden oluşan bu listenin ortak yanı hepsinin Küreselcilere yakın olması.

Son günlerdeki tırmanmanın fitilini ateşleyen olay 30 Nisan’da ABD’de gerçekleşti.

Şu sıralar Derin ABD’nin en önemli saha elemanı olan Pompeo’nun babası (yaşlı olsa da) beklenmeyen bir şekilde evinde ölü bulundu. Bu tür vakaları iyi bilen eski CIA başkanı Pompeo, tam dört ayrı ekibe ayrı ayrı otopsi yaptırdı. Her dördünden de kalp krizine yol açan bir zehir tespit edildi.

Karşılığının çok acı olmasına karar veren Derin ABD, son iki hafta içinde tam 12 şaibeli ölüm veya suikaste imza attı.

Son iki hafta içinde 12 önemli insan ya şaibeli bir şekilde evinde kalp krizi geçirmiş halde ölü bulundu ya da direkt öldürüldü,

Resmi misyonu ve medyatik oluşuyla belki de en önemlisi Çin’in Tel Aviv büyükelçisi Du Wei oldu. Du Wei için “Çin’in üç önemli isminden biri, Küresel sermayenin Çin’deki en güçlü bürokratik temsilcisi” gibi ifadeler kullanılır. Bu denli önemli biri Tel Aviv’in en lüks mahallesinde MOSSAD ve Çin istihbaratı tarafından korunurken aniden evinde ölü bulunuyor ve bu olay Çin- Siyonist İşgal Rejimi arasındaki ilişkilerin yeni bir sürece girmesine yol açıyor.

Tüm bunlar suikastten iki gün önce Pompeo’nun, Tel Aviv’e maskeli halde gelerek Netanyahu’yu Çin’e yaklaşmamaları konusunda uyarmasından sonra oluyor.

Suikastler Du Wei ile hızlanarak birçok ismi yiyor;

Ortadoğu’da Rothschild ailesinin işlerini yöneten, Çin’in Dubai ve Ürdün’deki bağlantılarını sağlayıp kollayan  Bostani ailesinin veliahtı Gilad Bostani Suriye’de açık suikaste uğruyor..

AİLE’nin önemli elemanlarından Suudi’li iş insanı Salih Abdullah Pakistan’lı gazeteci Sacid Hüseyin

Rothschild’lerin İskoçya’daki işlerini gören avukat Derek A. Ogg, G. Soros’a yakınlığıyla bilinen ABD’li girişimci Peter Beard, Rothschildlerin Rusya’daki en önemli adamlarından biri olarak bilinen Dimitri Diaçenko ard arda sessizce ortadan kaldırılıyorlar..

CIA’nın Almanya’daki iş ve hedef-ortağı olan BND, Küreselcilerin sahadaki oyuncu kuruluşları için “Merkezi olmayan otonom organizasyonlar” der.

Bu yapıların ortaya koydukları sermaye ve iş kapasiteleri yönüyle devletlerden daha güçlü oldukları ortada.

Ağır yara alsalar da Küreselcilerin soğukkanlılıkla hareket ettiğini, Ulusalcıların saldırılarına karşı Çin’i domine ederek hazırladıkları görülüyor.

Öyle ki Çin devlet başkanı, ABD’nin baskılarını ve “Çin Virüsü” söylemiyle dava konusu olacağı anlaşılan “Tazminatlar” meselesinin ulaşacağı noktayı gördüğünden “Orduya çağrı yaparak “Savaşa Hazır Olun!” talimatı verdi.

İlginçtir; Çin bir daha Afyon Savaşlarındaki zilleti yaşamak istemiyor. 1800’lerdeki iki savaşta da karşı tarafı Çin kıyılarına getiren güç bugün Çin’i onlara karşı kalkan yapıyor.

Afyon Savaşları’nın arkasındaki büyük tacir Rotschild ailesi idi. Gerisi malum, Çin yönetimi İngiliz donanmasının sahil kentlerini yerle bir eden orantısız bombalamalarına dayanamamış tacirlerin ortaya koyduğu anlaşmayı itirazsız imzalamıştı.

Çin’in ticaretini, sonra ekonomisini, sonra merkez bankasını ve nihayet yönetici politbürosunu adım adım ele geçiren AİLE, 21. y.y’da ABD’nin yerine belirleyici güç olarak Çin’i koymak istiyor.

Ülkemizdeki keskin Mao’cular önemser mi bilinmez ama bu manzarayı görünce insanın aklına Rockenfeller’in 1973 yılında New York Times’a verdiği bir ropörtajda “Çin’de Mao DENEYİ’miz başarılı oldu!” sözü insanın aklına geliyor.

Anlaşılan o ki Küreselci sermaye için Komünizm veya Kapitalizm birer araç olmaktan öte bir şey değiller…