• DOLAR 32.45
  • EURO 34.829
  • ALTIN 2438.673
  • ...

Hamd âlemlerin Rabbine, salât ve selam da O’nun pak Rasulüne olsun.

Seçimler yaklaşırken vaatler artmaya başladı. Ne güzel, değil mi? Bu ülkenin insanı alışkındır ürün almaya gücü yoksa da dükkân gezerek mutlu olmaya... Parası olmasa da en güzel üç sesten birinin para sesi olduğuna inanıp, para şıkırtısı duyunca içinde garip bir sevinç duymaya… İnsanımız alışkındır vaatlerin yerine gelmeyeceğini bilse de seçim vaatlerini hayal edip hayallerle avunmaya.

Eskiden vaatler de gerçekten vaatti yani. Cem Uzan’ın mazot fiyatları vaadini bile özler olduk son zamanlarda. Zira gerçekleşmeyecek olsa bile hayali de güzel bir şeydi. Ancak günümüzdeki bazı siyasetçilerin vaatlerine bakıyoruz. Aman Allah’ım, vaat değil vahşet sanki.

“Ak Saray’ı yıktıracağım, İHA ve SİHA’ları hurdacıya satacağım. Savunma sanayini iptal edeceğim. PKK’lileri ve FETÖ’cüleri de dahil bütün mahkumları salacağım çayıra Mevlam kayıra. İstanbul Sözleşmesini getireceğim. LGBT’ye evlilik ve çocuk edinme gibi yasal haklar tanıyacağım.” Yahu bunlar sizin vaatleriniz, kabul… Ama ola ki iktidara geldiniz bari ülke genelindeki azgın azınlık dışındakilere birer deli gömleği diktirin. Ola ki, diyorum. Zira yüz yıldır bu halk sizi hiçbir zaman kendi iradesiyle seçmemiş.

Geçmişte ülkeyi mezbahaneye çevirdiniz, camileri ahırlara çevirdiniz. Helalleştik diyelim ki, hadi hakkını helal eden birileri olsun. Ama bundan sonraki vaatlerinizi gerçekleştirirseniz -ki bunu derken de bir gülme geliyor insana- bundan sonraki hakların helalliği nasıl olacak?

Sahi siz tam olarak hangi baharı vaat ediyorsunuz? Bu ülkenin insanı Cumhuriyet kuruldu kurulalı hiç bahar görmüş mü? Vallahi ülke Hakan Taşıyan şarkılarından daha dertli günler yaşadı. Güz gülleri gibiydi, hiç bahar yaşamadı insanımız. Sahiden soruyorum: Hangi baharı vaat ediyorsunuz?

“Sana söz yine baharlar gelecek…” imiş. ‘Yine’ demek için önceden bir baharın yaşanmış olması gerekiyor. Osmanlı’nın son dönemlerinden bu yana hiç bahar yaşamadık ki!

Artık birtakım koyu CHP’li kimselerin sözlerine inanmamak için kendimi zor tutuyorum. Zaman zaman teşkilatlarda da çalışmış kimseler bunlar ve söyledikleri şu: “CHP, Tayyip Erdoğan’la anlaşıyor ama bize söylemiyorlar. Yoksa bu kadar saçma ve aykırı seçim vaatlerinin ve gafların başka bir açıklaması olamaz.” Böyle bir kökten CHP’liye eşim sordu: “Abi sen kime oy vereceksin?” “Ben Kılıçdaroğlu’na vereceğim ama biliyorum ki kazanamayacak.” cevabını aldı.

Hangi baharı vaat ediyorsunuz? Saddam’dan kurtulmak için Arap baharı icat eden Irak’ın mı, Esed’den kurtulmak için yine Esed’in hışmına uğrayan Suriye’nin baharını mı? Libya mı, Tunus mu, nerenin durumu bu ülke için hayaliniz? Belki hayallerinizde bir Türk baharı vardır ha? Paylaşın da seçmen de bilsin kendisini bekleyen bahar ilkbahar mı yoksa sonbahar mı?