Bir virüs 1,5 m zıplayabilir mi?

ABD’nin en iyi elli doktorundan biri olarak pazarlanmaya çalışılan Rashid Buttar adındaki bir doktorun açıklamaları sosyal medyada yankılandı ve Youtube’de tıklanma rekoru kırdı. Sonra ne hikmetse açıklamaların yer aldığı video, Youtube’den kaldırıldı. Herhalde gizemi artırmak, kafalardaki komplo teorilerini beslemek adına böyle bir şey yapıldı. Ve bu tür şeyler yapılıyor.

Nasıl bu kadar net konuşuyorsun ve konunun uzmanı doktor musun ki, bu konu hakkında yazıyorsun, denilebilir.

Efendim, doktor değilim. Sözde ABD’nin en iyi doktorlarından biri olan söz konusu doktorun bu açıklamalarına cevap vermek ve bunları değerlendirmek için de doktor olmaya, öyle uzman olmaya hiç gerek yok.

İşin aslı, doktorun “dünya üzerindeki hiçbir virüs 1,5 m zıplayamaz” başlıklı yazısını gördüm, başlığın barındırdığı saçmalıktan dolayı birkaç gün yazıyı okumadım dahi. Ancak bana gelen paylaşımlar arasında çokça yer alınca ve bu açıklamalar bazı Müslümanlar tarafından gündemleştirilince, bu yazıyı yazmak istedim. Bu yazıyı yazarken doktorun söz konusu saçmalıklarla dolu açıklamalarını okumak zorunda kaldım.

Ne diyor doktor: “Şimdi deniyor ki 1,5 m ara vermeniz lazım. 1,5 m seyahat edecek bir virüs yok. Tamamen yanlış bilgi... Dünya üzerindeki hiçbir virüs 1,5 m zıplayamaz...”

Bu açıklamayı yapan bir doktor ve piyasaya ABD’nin en iyi elli doktoru arasında pazarlanıyor!

Bir virüs 1,5 m zıplar mı veya seyahat eder mi? Doktor olmayan aklım ve bilgim ile söyleyeyim, evet hem zıplar hem de kilometrelerce de seyahat edebilir.

Nasıl mı?

Virüsün bulaşmış olduğu bir insanın tükürüğü üzerinden, virüs 1,5 m de zıplar, hatta bu insan bilinçli olarak karşıdaki birine tükürse, 3 m de zıplar. Bir virüs, bulaştığı insan, eşya, hayvan ile birlikte seyahat de edebilir. Onların gittiği her yere gider. Adı üzerinde bulaşıcı virüs, taşıyıcısı üzerinden her yere gider. Bulaşıcı bakteriler ve virüsler böyledir.

Başka ne diyor bu doktor; korona virüsün olmadığını, bir tek insanın bu virüsten dolayı ölmediğini, bunun bir illüzyon olduğunu, dünyanın bütün doktorlarının bunu bildiğini; ama sustuğunu söylüyor.

Bunlara cevap vermeye gerek var mı bilmiyorum; ama itibar görüp de inanıldığına ve paylaşıldığına göre cevap vermek lazım diye düşünüyorum:

      1- Milyonlarca insan aynı şikayetlerden hastanede yattı, iki yüz binin üzerinde insan öldü. Tanımadığım milyonlar, yüzbinlerce insanı bir tarafa bırakalım. Çevremde tanıdığım güvenilir onlarca kişi bu hastalığa yakalandı, dünyadaki milyonlarla aynı şikayetleri dile getiriyor: Şiddetli baş ağrısı, göğüs kafeslerinde ağrı ve sıkışma, nefes alamama. Hayatlarında hiç böyle bir gribal enfeksiyon yaşamadıkları, bu enfeksiyonun diğerlerine benzemediği... Milyonlarca kişi aynı şikayetlerden hastalıkla pençeleşiyor ve iki yüz bin insan kısa sürede ölüyor, “en iyi doktor”a göre virüs ve hastalık diye bir şey yok, hepsi illüzyon!!!

     2- Dünyanın bütün doktorları bunu biliyor ve susuyor. Nasıl oluyorsa, bu kadar birbirine cephe açmış, birbirini bitirmeye çalışan bütün ülkelerin doktorları sözbirliği etmiş. Olmayan bir virüs için uykusuz kalıyorlar, hastanelerde sabahlıyorlar, ülkelerinin perişan olmasına göz yumuyor ve yardımcı oluyor!!!

Bütün dünya bu konuda birleşse de, ki saçma bir şey; ama diyelim ki tuttuk bu doktorun deli saçması açıklamalarını, peki o zaman İran’ın perişan halini ve İranlı milyonlarca doktor ve sağlık çalışanlarını nereye koyacağız!? Onlar da oyunun bir parçası mı, öyle bir oyun ki, kırk yıllık ambargo altında can çekişen ülkenin, kalan nefesini kesen bir oyun!!!

Sahi bu doktorun evlere şenlik açıklamalarından biri de; “hasta taşıyan ambulansların içinin boş olduğu”!  

Doğru ya, hepimiz bir illüzyon görüyoruz ve dünya bir illüzyon yaşıyor!!!

Bu doktor deli mi?

Hayır.

Peki bu açıklamaları neden yaptı?

Daha önce de twitter hesabımdan paylaşmıştım; bana göre bu açıklamalar masum değil. Allah’ı unutturmaya ve yaşananlardan dolayı oluşacak olan, insanoğlunun kendisini sorgulamaya ve buradan oluşacak Allah’a yönelişin önünü almaya yönelik şeytanca planların bir parçası, bu açıklamalar. Çünkü korona ile birlikte özellikle Batı’da çok ciddi bir şekilde Allah akla geldi. Allah’a yönelişler oldu ve oluyor.

Tabi bir de bu açıklamaların amaçlarından biri de Müslümanların kafalarını karıştırmak.

İki anlamda da başarı elde ettiler ve ediyorlar.

Hem de Müslümanların paylaşım ve yayma desteğiyle!!!

İlgili twittlerim:

İlginç bir tezat!!
1- Korona karşısında dünyada, özellikle Batı'da insanların aklına Allah geldi. Duaya yöneldiler.
2- Müslümanlar ise komplo teorilerini gündeme taşıyarak Allah'ı unutturuyorlar.
Müslümanlar, halleri ve dilleriyle bıraksalar inanıyorum İslam daha hızlı yayılacak!

— Sait ŞAHİN (@Sait__Sahin) April 7, 2020

İlginç bir tezat!!
1- Korona karşısında dünyada, özellikle Batı'da insanların aklına Allah geldi. Duaya yöneldiler.
2- Müslümanlar ise komplo teorilerini gündeme taşıyarak Allah'ı unutturuyorlar.
Müslümanlar, halleri ve dilleriyle bıraksalar inanıyorum İslam daha hızlı yayılacak!

Korona ilgili (ve benzeri durumlarda) gündeme getirilen komplo teorilerinin masum olduğuna inanmıyorum. Bu tür gündemlerle insanların zihinlerinden Allah'ı (düşüncesini ve buna bağlı ibret almayı) kaçırıyorlar. Müslümanlar da bunu yayarak alet oluyorlar malesef.
Bunlar da var: pic.twitter.com/cOOsZUzsaw

— Sait ŞAHİN (@Sait__Sahin) April 7, 2020

https://twitter.com/Sait__Sahin/status/1247425347555151879?s=20

https://twitter.com/Sait__Sahin/status/1247432797104549888?s=20