• DOLAR 32.236
  • EURO 35.122
  • ALTIN 2513.49
  • ...

Allah`ın adıyla

Hayli zamandır, ümmet olarak ümmetten bihaberiz. Ümmetten haberdar olanlarımız da adeta elimiz kolumuz bağlı bir vaziyette duruyor. Olanlara şahit olmakla, durumu izlemekle yetiniyor.

Bu girişe paralel daha önce de birkaç yazı kaleme aldım. Ele alıp irdelediklerim, ele alınıp irdelenenler, televizyon programlarında konuşulanlar, tartışılanlar neden teoriğe mahkûm bir çizgiyi seyrediyorlar; bir türlü anlamadım!

Özelde ümmetin genelde tüm insanlığın içinde bulunduğu şeraite kötü bakmıyorum, felaket tellalı falan da değilim. Aksine bu sıkıntı ve sorunların büyük bir doğumun sancıları olduğunu düşünüyorum. Ama gerçekçi olmak gerekirse İslam ümmeti bir kan banyosunda çırpınıyor.

Yanı başımızdaki Suriye`deki Müslüman kardeşlerimizle ilgili her gelen bir haber içimizi yakıyor. En yakınımızdaki kardeşlerimize yardım edemeyişimizin acısı büyüdükçe büyüyor.

Bizi birbirimizden ırak düşüren sınırların ve onlarca yıldır bize –İslam ümmetine- hükmeden despotların açtıkları yaraların sancısı bedenimizi sarmış, yerimizden bile kıpırdayamıyoruz. Irak`ta dökülen kana, yaşanan zulme ise –Allah muhafaza- alıştık mı bilmiyorum.

Farklı İslam beldelerinde despotların, zalimlerin ve kâfirlerin zulmüne adeta mahkûm bırakılmışlardan: babaları şehit edilen yetimlerden; babaları, amcaları, dedeleri, oğulları, yavruları, torunları tutuklu mazlumlardan; dul kadınlardan, namusları payı mal edilenlerden bahsetmek bile istemiyorum.

En başta yanı başındakiler için ümmet bir şey yapamıyorsa; diğerlerinden bahsetsem ne olacak.

Her defasında “artık” “bundan sonra” “bu münasebetle” deyip ne güzel de yazımızın yolculuğuna son noktayı koyuyoruz, yaşanan acıların son bulması, dertlerin derman bulması adına. Lakin maalesef pratik adına değişen pek bir şey olmuyor.

Bu bitişlere ve bu duruma son noktayı koymamızın zamanı gelmedi mi sizce?

Yani edebiyat yapmak, ahkam kesmek, televizyon ekranlarında deri koltuklarda oturup değerlendirmeler yapmak, dönüp dolaşıp teori binasının tezyiniyle uğraşmak…

Konuşulanların, yazılanların, tartışılanların bir uygulama safhası gelmeyecek mi, dökülen kanı durdurmak için, zulüm sultalarına son vermek için,  İslam ümmetinin sıhhat ve selameti, insanlığın huzur ve saadeti için ne zaman pratiğe geçilecektir.

Doğrusu hep de merak ediyorum, düşünüyorum, kurcalıyorum peki nasıl olacak?

Bizi içinde bulunduğumuz zindana hapseden, elimizi kolumuzu bağlayan, bizi biçare dermansız kılan bu hal…

Evet,  çağdaş bir Hilful Fudul için mazlumun hakkını zalimden almak için hikmetle hareket edenler, yeri geldiğinde elini masaya vurabilecek olanlar acilen aranıyor. Tıpkı Mustazaf Der`in başlattığı “tesettür seferberliği” gibi tüm mazlumlar için de seferberlik başlatacak birileri aranıyor.

Çekişmenin, çekememezliğin, ihtilafları gündem etmenin, farklılıkları ve metotları konuşmanın zamanı değildir.

Özelde İslam ümmeti için genelde tüm insanlık için herkese gidebilecek, her kapıyı çalabilecek, İslam ümmetinin farklı cemaat ve meşreplerini zenginlik görebilecek, zalimlere bela mazlumlara sevda olabilecekler aranıyor.

Kâfirlere ve zalimlere karşı tavizsiz ve izzetli, Müslümanlara ve mazlumlara karşı af edici, hoş görülü ve mütevazı olabilecekler aranıyor.

Bu sevdayı gönüllerine, bu yükü bu davayı omuzlarına alabilecekler öncü bir nesil, fedakâr ve hizmetkâr çobanlar aranıyor.

Yıllardır konuşulan teorileri pratize için İHH, Mustazaf Der, Mazlum Der, Özgür Der, Milli Görüş, Hür Der ya da herhangi bir cemaat, tarikat, dernek veya vakıf öncü olabilir, lokomotif olabilir. Kimin olduğu da hiç önemlidir. Önemli olan lokomotif olanın herkesi kuşatacak bir perspektifle yola çıkması; gerçek manada ve pratikte de herkesi ikna eden ve arkasına alan bir ciddiyetle mazlumlara sahip çıkmasıdır. Her kesim de elinden geldikçe canı gönülden onlara katkı sağlaması lazımdır.

“Bunun için platformlar kurulmalıdır” falan, demiyorum. Zira önemli olan bunları kurmak değil, bunların eyleme dönük aktif bir hal içinde olmasıdır.

Mazlum ve mustazafların Rabbine emanet olmanız temennisiyle Rabbim yardımcımız olsun.

 

Diğer Köşe Yazarları