• DOLAR 32.207
  • EURO 35.019
  • ALTIN 2521.468
  • ...

Allah`ın Adıyla

 Mesela şu an Müslüman kardeşlerimizi Suriye`de kavuran zulüm gibi. Lakin ben Suriye`deki içleri parçalayan zulme değil de PKK`nın imza attıklarına değineceğim. Haziran`da yakılmış zulüm ateşlerinin belki de en önemlileri Pınarcık ve Susa –Yolaç- köylerinin katliamlarıdır.

Pınarcık, Mardin`in Ömerli ilçesine bağlı bir köydür. Bu köyde 20 Haziran 1986`da 16`sı çocuk 30 kişi hunharca katledildi. Susa –Yolaç- köyü ise Diyarbakır`ın Silvan ilçesine bağlı bir köydür. Bu köyde 25 Haziran 1992`de yatsı namazı için camide bulunan caminin imam hatibi dâhil Hizbullah Cemaatine bağlılıklarıyla bilinen 10 kişi katledildi.

Peki, PKK`nın haziran ayında imza attığı eserleri! Bunlarla mı sınırlı?

Tabiî ki değil, farklı senelerin haziran ayında kan içici zalimler Pınarcık ve Susa katliamları gibi nice katliama imza atmışlar. 1994 yılına kadar olanları şöyle sıralayabiliriz:  6 Haziran 1985 Sırmalı, 25 Haziran 1986 Geçit, 28 Haziran 1989 Kuşluca köylerinin katliamları, 9 Haziran 1990 Bağlar mevkii katliamı, 10 Haziran 1990 Çevrimli, 17 Haziran 1990 Beşpınarlar, 28 Haziran 1991 Şenoba, 10 Haziran 1992 Kokarsu, 16 Haziran 1992 Ardıçdibi mevkii katliamı, 18 Haziran 1992 Bulunmuşlar, 21 Haziran 1992 Elmasırtı, 22 Haziran 1992 Karahacılı ve Seki, 25 Haziran 1992 Susa-Yolaç, 26 Haziran 1992 Tepeköy köylerinin katliamları 26 Haziran 1992 Erencik katliamı ve 2 Haziran 1993 Bahçebaşı köyü katliamıdır.

Marksizm-Leninizm ideolojisi üzerine temellenen PKK`nın 1994 yılına kadar olan Haziran ayı katliam bilançosu ürkütücüdür. PKK güya bu katliamları ve benzeri onlarca katliamı, Kürdistan diye tanımlanan bağımsız sosyalist bir Kürt devleti kurma amacıyla gerçekleştirmişti. Ama PKK 7. Parti Kongresi`nde on binlerce insanın ölümüne sebebiyet veren bu, bağımsız bir Kürdistan kurma fikrinden de vazgeçtiğini açıklamıştır.

Biz yine Pınarcık ve Susa katliamlarına dönelim. Pınarcık Katliamı PKK`nın gerçekleştirdiği ilk katliam olarak tarihe geçmiş olması açısından önemlidir. Katliamdan sonra çocukları öldürmede nam salmış PKK`lıların başı Öcalan “Öldürelim, otorite olalım!” (Hasan Cemal, Kürtler, s.83 ) sözlerini sarf ederek günümüze kadar süren kana ve şiddete dayalı PKK`nın politikasını belirlemiş oluyordu.

Pınarcık köyü katliamının diğer önemli bir yanı, -katliamdan sonraki Öcalan`ın bu sözüne rağmen- yıllarca katliamın JİTEM ve taşeronları tarafından gerçekleştirilmiş olduğunun PKK ve Kürtçü çevrelerce dile getirilmesiydi. Bölgeye gönderilen ilk harekâtçılardan olan hayatta iki Abdullah`ı -Çatlı ve Öcalan`ı- sevdiğini belirten Ayhan Çarkın`ın bu yöndeki itirafı da katliamın JİTEM tarafından gerçekleştirilme olasılığını destekler niteliktedir. “…Pınarcık katliamını provokasyon amaçlı JİTEM`in oluşturduğu gruplar yaptı…” Bu itirafa rağmen, Karayılan`ın son kitabında bu katliamı PKK adına üstlenmesi ise daha manidardır. Şöyle ki bu katliam, ta o zamandan perde önünde düşman olanların perde arkasında beraber çalıştıklarının ve kimin elinin kimin cebinde olduğunun belli olmadığının göstergesiydi.

Susa Camii katliamına gelirsek: Hizbullah`a silahlı çatışmayı dayatan PKK, Hizbullah`a yönelik bu cami katliamını gerçekleştirdikten sonra PKK-Hizbullah çatışmasını kaybetmeye başlamıştır. Bu gün sivil Cuma, mevlit ve benzeri dini argümanları kullanmaya başlayan PKK diğer yandan İslami kimlikli STK`lara (Yüksekova örneği gibi) ve İmam Hatip Yurtlarına saldırması dünden ders almadığına ve ikiyüzlü bir politika yürüttüğüne işaret ediyor. Maalesef PKK`nin aynı şiddet dilini devletin yanında Müslüman Kürt halkına karşı kullanması PKK adına büyük bir talihsizlik. Herkesi şiddetle hizaya getirebilme düşüncesi dün Susa`dan sonra kendisine pahalıya mal oldu. Bugünün kimin için ne doğuracağını Allah bilir. Ama PKK`nın bahane ararcasına legal alandaki en ufak bir sıkıntıda bile sokakları yaşanmaz hale getirmesi pek hayra alamet değildir. Hâlbuki bu günün dün gibi olmaması için şiddet dili bir kenara bırakılarak sorun, sıkıntı ve ihtilaflar konuşulup tartışılarak çözüme ulaşılması lazımdır. Bunun için tarafların diyalog dilini geliştirmeleri elzemdir. Yoksa unutulmasın ki kişi ektiğini biçer. Allah`tan Pınarcık, Susa şehitlerine ve Yüksekova şehidine rahmet ve zalimlere lanet etmesini temenni ediyorum.