Evlilik ve aile, İslam'da hem bireysel hem de toplumsal açıdan büyük bir öneme sahip kutsal bir bağdır. Bu birliktelik, yalnızca iki insanın bir araya gelmesi değil, aynı zamanda Allah’ın rızasını kazanmak, sevgi, merhamet ve huzur dolu bir hayat inşa etmek için atılan bir adımdır. Kur’an-ı Kerim’de, evlilik ve ailenin Allah’ın ayetlerinden biri olduğu vurgulanır: “Size kendinizden eşler yaratması ve aranıza sevgi ve merhamet koyması O’nun ayetlerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir topluluk için ibretler vardır.” (Rum Suresi, 21). Bu ayet, evliliğin sadece dünyevi bir ilişki olmadığını, aynı zamanda ilahi bir lütuf ve derin bir anlam taşıdığını gösterir.

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) de evliliği teşvik etmiş ve ümmetine bu konuda örnek olmuştur. Bir hadisinde, “Kim evlenirse imanının yarısını tamamlamış olur; kalan yarısı için de Allah’tan korksun” (Taberani) buyurarak, evliliğin insanın dinini korumasında ve olgunlaşmasında ne kadar önemli bir rol oynadığını belirtmiştir. Evlilik, bireyi haramdan uzak tutar, iffeti korur ve kişiye sorumluluk bilinci kazandırır. Bu yönüyle, sadece bir sevgi bağı değil, aynı zamanda bir ibadet olarak da görülür. Evlilik sonucu oluşan aile de kişiyi korur, toplumu korur ve neslin devamını sağlar. Kişi için evlilik ne kadar elzem ise toplum için de aile o kadar elzemdir.

Hal böyle iken evliliğin zorlaştırılması, maddi ve manevi külfetinin taşınamayacak kadar ağırlaştırılması tam bir felakettir. Arkasından gittiğimiz Avrupa medeniyeti evlenmemezlikten ve ailesizlikten çökme durumuna gelmişken, göz göre göre toplumu oraya sürüklemek büyük bir vebaldir. Kaldı ki biz onlardan daha kötü duruma düştük.

Aile sağlıklı bir neslin yetişmesi ve ahlaklı bir toplumun oluşması için temel bir yapı taşıdır. Aile, İslam’ın gözünde toplumun çekirdeğidir ve bu çekirdek ne kadar sağlam olursa, toplum da o kadar güçlü olur. Boşanma gibi durumlar İslam’da hoş görülmese de, eğer geçimsizlik had safhaya ulaşırsa, bu da bir çözüm olarak meşru kılınmıştır. Çünkü Allah, kullarının mutsuzluk içinde bir hayat sürmesini değil, huzur bulmasını ister. Evlilik İslam’da hem dünya hem de ahiret saadeti için bir vesiledir.
Ama ne yazık ki ekonomiye, askeriyeye, eğitime vb. alanlara verdiğimiz önemi aileye ve evliliğe vermedik. Geldiğimiz noktada da yakında askere veya okula gidecek yeterli genç ve çocuk bulamayacağız. Bundan dolayı tez elden önce devlet, sonra da toplum evliliğin önündeki engelleri kaldırmalı. Evliliğe teşvik eden, çok çocuğa teşvik eden önemli adımlar atmalı. Ses getirecek projeler ortaya koymalı. Yoksa ilk kalemiz olan evlilik ve son kalemiz olan aile kurumumuz tehlike altında. Bu demek oluyor ki ahiretimiz de tehlikede. Dünya ve ahiretimiz ailemize bağlı. Bu bağı sağlamlaştıralım.