• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Amerika tarafından eğitilen, donatılan üç yüz bin Afgan ordusu son demde Taliban ile savaşmamıştır.

Şehirleri bir bir teslim alan Taliban’a karşı ne mevcut Afgan yönetimi ciddi anlamda direnmiş ne de söz konusu bu ordu Amerika’nın beklediği gibi Taliban’la savaşmıştır. Biden’ı sükutu hayale uğratan da budur.

Ve Taliban sadece Kabil’e değil bütün şehirlere direnişle karşılaşmadan girmiştir.

Bu arada bütün dünyanın “Taliban’ın kendileriyle savaşanları hain ilan edip intikama girişeceği” beklentisi de boşa çıkmıştır.

Bunu söylerken ne Taliban’ın mücadelesini küçük görüyorum ne de birilerinin durmadan yazıp çizdiği gibi işin içinde başka şeyler arıyorum.

Belki erken bir iyimserlik olarak görülebilir ama; Afganistan insanı Amerika uğruna birbirleriyle savaşmaya artık son verdiği noktasına gelmiştir, inşaallah böyledir.

Kırk yıldan fazladır devam eden iç savaştan bu neticeyi çıkarmış olmalarını umuyoruz.

Eğer böyleyse, İslam Coğrafyasında artık Amerika kendisi uğrunda savaşacak birilerini kolay kolay bulamayacak, Amerika’nın planlayıp sürdürdüğü kardeşler arasındaki mevcut iç savaşlar da son bulacaktır.

Hele siz buna bir de Afganistan’dan kaçış fotoğraflarını eklerseniz mesele tamamdır. Kaçarken “dostum, müttefikim” dediklerini orada bırakıp uçaklarını köpeklerle dolduran Amerika geri kalan dost ve müttefiklerine de çok şeyler söylemiş olmalıdır.

“Bizim yanımızda sizin köpeklerimiz kadar değeriniz yoktur, bira şişeleri bizim için çok daha önceliklidir” diyen bir Amerika, bir Avrupa acaba bu günden sonra kendileri uğruna kendi kardeşleriyle savaştıracağı birilerini bulabilir mi dersiniz?

İslam Coğrafyasına bir bakar mısınız? Mevcut kardeş kavgalarının hangisinde Amerika yok?

Tabi ki bunu tek taraflı söylemiyorum. Yani taraflardan birine “Amerika asla size yâr olmaz” derken öteki tarafa da “Sizi Amerika’ya muhtaç edenler, mecbur edenler de utansın” diyoruz.