• DOLAR 32.455
  • EURO 34.762
  • ALTIN 2434.83
  • ...

Mü`min boşverci olmamalıdır. Hatta davasıyla ilgili en ufak bir meselede dahi sorumsuz davranmamalı, her noktayı en ince ayrıntısına kadar düşünmeli ve öne atılmalıdır.
Hassaten Müslüman bir bayan da hayatını ev- okul- meslek ya da iş- eş- çocuk üçgenine hapsetmek yerine dünyası ve ahireti için diğerlerinden farklı olarak hareketli ve duyarlı olması gerekir.


Mesela, gündemden haberdar mıyız? Tamam; okuyoruz, sohbetlere gidiyoruz, taatlerimizi aksatmıyoruz, güzel. Fakat ülkemizde ve bilhassa İslam dünyasında olup bitenler bizi ne kadar ilgilendiriyor? “Kardeşimiz” dediğimiz Müslümanların hali ilgimizi ne derece çekiyor?


Resulullah Aleyhisselam`ın mübarek zevceleri ve hanım sahabilere baktığımızda; onların siyasi ve sosyal alandaki varlığını ve etkilerini görüyoruz. Ümmü Seleme annemizin Hudeybiye`deki gerginliğe çözüm niteliğinde el atması, Aişe annemizin cihada gidip mücahidlere yardım etmesi, Yezidi`n sayarında korkusuzca hakkı haykıran Zeyneb`i örnek gösterebiliriz…
Rehber TV ana haberde izlediğim bir haberle; Sümeyraların, Nesibelerin, Zeyneblerin izzetli mirasçılarının var olduğuna şahid olduk, hamdolsun!


Mısır`da gölgelenen erkekleri “Kalkın ve ayaklanın! Yarın çok geç olabilir. Ordu sokaklarımıza, yarınlarımıza el koysun, siz yatın. Bugün kalkmazsanız, Allah`a yemin ederim ki yarın çok geç olacak. Kalkın, ayaklanın!”sözleriyle yönlendiren mücahide bir kadından bahsediyorum…
Özellikle Müslüman kadınlar için çağımızdan, günümüzden bir örnek… Evet, Uhud`da “Resulullah nerede?” diye aslında Efendimiz şahsında davasını dert edinen Sümeyra`ya ne kadar da benziyor ki, Rehber TV bu haberi “Mısır`ın Sümeyra`sı” başlığıyla verdi…


Sümeyra`ların varlığına sevinmekle birlikte, bizlere de birtakım görevler düştüğünü unutmamak gerekir.
Tüm Müslüman fertleri ilgilendiren bu ve benzeri meselelerde “nasılsa elimden bir şey gelmiyor” deyip kendimize ve üç günlük beşeri yaşamımıza odaklanmak doğru değildir.

Kardeşlerimize elimiz uzanmıyorsa da dualarımız uzanabilir. Onlar orada Zeynep ise, bizler kendi şehirlerimizde onların haklı davasını insanlara anlatmakla birer Zeyneb olabiliriz. Bir kötülüğü elimizle düzeltme gücümüz ve imkânımız yoksa bu, susmayı gerektirmez. Eğer elimiz ve dilimiz de işlevsiz hale gelirse, zamanla kalbimizdeki buğz etme duygusu da ortadan kalkar da, Allah muhafaza hardal tanesi kadar imanla baş başa kalıveririz.


Bir sıfırdan büyüktür. Söz konusu Mısırlı kardeşlerimiz ve ümmetin selameti için dertlenmek bile önemli bir şeydir.
Ayrıca gündemi takip etmek bizleri düşünmeye, fikir üretmeye, çözüm getirmeye sevk eder. Her fert bu şekilde davransa, cehalet ve başıboşluk ortadan kalkar. Toplumun en etkili eğiticileri olan anneler de yeni nesli sorumluluk bilinciyle ve problem çözme derdinde olan bir metodla eğitir. Müslümanların huzura ve selamete ermesi, cahil, duyarsız ve haliyle uyuyan fertlerin varlığıyla imkânsız gibi görünüyor.

Kadın ve erkek “farkında” olmalı, gaflete meyyal ruhunu diriltmeli ve adını Sümeyra koyduğumuz ablamız gibi “haydi!” diyebilmelidir ki meydanlar sadece fiziken değil, uyanık bir göz, güçlü bir iman, umutlu bir kalp ve fedakar bir ruhla tüm dünya Müslümanlarının gözlerini doldursun. Ve peşinden Allah`ın yardımı yetişsin…
Son olarak, Müslüman kardeşlerimizin derdiyle hemhal olmanın, imanın gereği olduğunu bildiren hadislere göz atalım. Kardeşlerimize dua etmek aslında onlara bir lütuf değil, imanımızın bir gereğidir.


Yine ümmetin bu hale düşmesinin ardındaki en büyük sebep, kuşkusuz aramızdaki uçurumlar, birlik – beraberliğin kaybolması ve vahdet şuurunun nefsi dürtüler, mezhebi tartışmalar ve sapmalar içinde eri(til)mesidir. Vahdet şuurunu tekrar diriltmezsek, tarih tekerrür etmeye, ümmet böyle naçar kalmaya devam edecektir. O halde Müslüman bayanların en azından farkında olmaları, kardeşleri için üzülüp dua etmeleri, bu şuuru kendi çevresinde birkaç sözle dahi olsa yaşatmaya çalışmalıdır. Yani “dertli” olmalıdır. Rabbimizin bizlerin hangi işlerle meşgul olduğumuzu takip ettiğini unutmamak gerekir.
Davayı omzunda hissetmeyen Sümeyra olamaz. Vesselam…