• DOLAR 32.32
  • EURO 34.764
  • ALTIN 2394.545
  • ...

Terörizm, terörist tanımlarını herkes anlayışınca yapar.

 

Kaynağında Batılın olduğu terörizm bir cinnet halidir. Yok olmaya yüz tutmuş oluşumların tedhişle tabanlarına var olduklarının mesajını vermesidir. Terörizm bir savaş veya savunma anlayışı değil stratejidir. Farklı şekil ve yöntemlerle öldürmek, yıkmak, düşman bellediğine kural gözetmeksizin saldırmaktır.

Buna göre geçmişten günümüze ferdi ve birlikte hareket ederek, fertlere, toplumlara, devletlere karşı teröristler ve terörizm adıyla bir çok kişi ve yapıyı görebiliyoruz. Kendini ispat için, nefsini tatmin adına terörizmi sömürü aracı olarak kullananlar, bu yolda hedef gözetmeksizin kan döker, toplumu fesada boğmak için, iyilik üzerine inşa edilen yapıları etkisiz kılmak adına her yola başvururlar.

Geçmişte yaşanmış, hâlâ yaşanmakta olan terörizmden örnekler vererek bu hastalık halinin, İslam`ın korumaya aldığı dini, aklı, malı, canı ve nesli nasıl yok etmeye çalıştığını görelim.

İslam öncesi cahiliye devri... kız çocukları, ellerinden tutulup su kuyularına acımasızca bırakılır, onların boğulup gitmelerine karşılık duygusuz kalınırdı! Bir gün, Peygamberimize bir adam geldi: “Ya Resullullah! Biz cahiliyet devrinde yaşamış insanlarız: Putlara tapar, çocuklarımızı öldürürdük.  Benim bir kız çocuğum vardı. Kendisini çağırdığım zaman sevinerek yanıma gelirdi. Bir gün yine onu çağırdım. Koşarak geldi peşime düştü. Kendisini evimize uzak olmayan bir kuyumuza kadar götürdüm. Elinden tutup kuyuya atıverdim!

Onun bana son sözü: “Ya Ebetî, Ya Ebetî”: Babacığım!, Babacığım! demekten ibaret olmuştu” dedi. Erkekliğini, cahiliye adetlerine bağlılığını ispat adına, katledilen masum bir çocuk. Nesli tahrip eden teröristçe bir anlayış...

Erzurum Cumhuriyet savcılığına verdiği ifadede Emrah Yaman isimli şahıs, 2000 yılından beri Doğu Beyazıt İlçe Emniyet İstihbarat Şube Müdürlüğü ile Doğu Beyazıt İlçe Jandarma Komutanlığı`na bağlı, muhbir olarak çalıştığını itiraf eder. Ağrı İl Jandarma İstihbarattaki Cemal isimli şahıs aracılığıyla İzmir İl Jandarma Alay Komutanlığında istihbarat görevlisi T.M. (isimi bizde mahfuz) ile irtibata geçen Emrah Yaman sonrasını şöyle anlatır: “2007 yılıydı. T.M. ve yanındaki iki kişi, Cumhuriyet ve laikliğin tehlikede olduğunu, buna dur denmesi gerektiğini, irticanın başını alıp gittiğini belirterek” harekete geçmemiz lazım. Bu nedenle seni bu kutsal görev ile görevlendirdik. Asker, polis kimseden korkma sonuna kadar arkandayız” dediler. Sonra gelen şahıslardan yaşlı olan ayrıldıktan sonra, T.M. bana hitaben; Mukaddes Kubilay`ı (BDP`li Belediye Başkanını) öldüreceksin. Doğu Beyazıt`ta kargaşa çıkacak. Herkes seni Hizbullah`tan bildiği için, PKK ve Hizbullah çatışması başlayacak, Doğu ve Güneydoğu karışacak.” dedi.

İstihbarat ve Jandarmanın katil, komplocu provokatör olarak 2010 yılına kadar kullandığı Emrah Yaman`ın itiraf ettiği kirli işlerle dolu onlarca sayfa ifadeleri var. Birçok örgüt ve yapıya karşı kullanılan Emrah Yaman son olarak da Gülen Grubuna jandarmaca sızdırılmaya çalışılıyor. Bu son görevi kimi polisler için bardağı taşıran son damla olmuştur. Adeta “Bana da mı” der gibi bir süreç başlatılır. Onunla bir taşla bir kaç kuş vurulmaya çalışılır ve onun Hizbullah`la bağlantısını kendince güçlendirecek bir senaryo devreye sokar. O senaryonun teröristçe uygulamaları bizim dosyada karşılık bulur. Tabi bizden önce de, onlarca masum kişinin bilgisi Emrah Yaman`ın bilgisayarından çıkmış iddiasıyla gözaltına alındı. Tabi Emrah Yaman da şu an hapiste.

Emrah Yaman`ın Hizbullah`la bir ilişkisinin olmadığı, istihbarat ve jitemle çalıştığı çok iyi bilinmesine ve mütediyyin insanların atılan iftiralardan beri olduğu bilinmesine rağmen onun bilgisayarından çıktığı iddia edilen iftiralarla insanların aylarca, yıllarca zindanlarda tutulması teröristçe bir yaklaşımdan başka ne ile izah edilebilir?

Ya da Hz. Muhammed (sav)`ı saygı mitingini düzenleyen, Filistinli kardeşlerinin katledilişini kınayan, topluma yardım elini uzatanlara onlarca yıl ceza verenlerin yaptıklarını terörizmden başka ne ile izah edebiliriz ki?

Üçüncü olarak: Devletin bizzat büyütüp palazlandırdığı, bölgedeki Müslüman halkları yozlaştırıp, dininden uzaklaştırma misyonunu başarıyla yürüten PKK ve türevleri, rastgele yerleştirdiği bombalarla sivilleri katletmeye devam ediyor. Ankara`daki saldırıda üç sivil katledildi. Bu teröristçe bir fiildir. Yaptıkları açıklamada “Örgüt olarak hiç bir hassasiyetimiz kalmamıştır. Her yer eylem sahası, her yer hedeftir” demek de terörizmin devam edeceği anlamına gelmektedir.

Dördüncü olarak: İnsanların bomba ile silah ile roket ile öldürülmeleri ancak ölümün bir çeşididir. Öte yandan nesli, aklı, canı muhafaza etmeyen aksine bunların ifsadı için, rahatlıkla, demokrasi adı, laiklik kılıfıyla yasa çıkaranlar da bilsinler ki yaptıkları terörizmden başkası değildir.

İçkiyi yasal hale getirenler, içki içip adam öldüren, trafik kazasına sebep olup insanların hayatlarına kastedenlere ortaktırlar. Zinayı suç olmaktan çıkaranlar neslin yok olmasının önünü açtıklarından dolayı bilerek ya da bilmeyerek insanlık suçu işlediklerinin farkına varmalıdırlar. Haksız yere adam öldürenlere gereken ceza verilmediğinden işlenen her cinayette onların da bir payı olduğunu ‘idareci` pozisyonunda olanlar iyi bilmeliler.

Çözüm nedir? Terörizmin her çeşidinden kurtulmanın bir yolu yok mu? Devlet idarecilerinin, örgütlerin, fertlerin terörist faaliyetlerinden, toplumu ifsad eden davranışlardan kurtulmalarının tek ve tartışılmaz çaresi Rabbimizin Kur`an`ı Mübinine ve Resul-i  Ekrem (sav)`ın hareket metoduna yönelmek ve teslim olmaktır.

Kız çocuğunu “Babacığım! Babacığım!” feryadına rağmen diri diri toprağa gömen babadan hangi terörist daha acımasız olabilir ki? İşte o baba tüm yaptıklarına rağmen kendini Allah`a ve Resulüne teslim etti. Tevbe etti.

Dünyanın en aşağılık insanı iken samimi bir teslimiyetle bir anda yaratılmışların en şereflilerinden oldu. İslam`dan başka ne laiklik, ne demokrasi, ne sosyalizm, ne de başka bir anlayış, inanç bir insanı o yüce mertebeye ulaştıramaz. Kaldı ki bu anlayışların Rabbimizin yanında da hiç bir değeri yoktur:

“Kim de İslam`dan başka bir din ararsa, artık kendisinden asla kabul edilmeyecektir. Ahirette ise o, hüsrana uğrayanlardan (olacak)tır.” (Al-i İmran: 85)

Kurtuluşu İslam`da arayanlara Selam Olsun.