• DOLAR 32.57
  • EURO 34.893
  • ALTIN 2426.362
  • ...

Bismillah…

Bu yazımı Kardeşlerimizin açmış olduğu #BirKitapBirÖzet, Hashtag’e destek olmak için yazıyorum. Allah (cc) vesile olanlardan razı olsun.

Ebu’l – Leys Semerkandi’nin Tenbihü’l- Gafilin, Bostanü’l-Arifin kitabını okumaya çalışıyoruz. Bu eserden alıntı yapılacak çok bölümler var şüphesiz ancak biz bazı bölümlerini alıp altına da küçük bir şerh koyarak size aktarmaya çalışacağız İnşallah.

***

Müellif, “Vaazdan, nasihattan, hikmetli sözleri dinlemekten, tarihte yaşayan büyük zatların halini, yolunu izlemekten yüz çevirenler, şu iki huydan hali kalmaz:

  1. Kendisini hayra koşanlar cümlesinden saymaya başlar, ibadet ve iyi işleri azaltır.
  2. Kendi haline göre bazı çabalarda bulunur. Bu çabası gözünde büyür; diğerlerine bakarak kendine üstün değer biçer. Onun bu değer biçişidir ki; işini hiç eder, gayreti boşa gider.

Eğer baktıklarına ibadet nazarı ile baksaydı, kulluk yolunda gönüllü olurdu. O büyük zatların derecesini bulmaktan yana kusurlu olduğunu anlardı…” der.

                                                                       ***

İnsana bugünkü kadar hiç bir zaman ‘bilgi’nin kapıları açılmadı. Ancak bu ‘bilgi’yi okumak yüzeysel olmaktan kurtulamamıştır. 

Bu yüzdendir ki malesef bildiğini zanneden insan, vaazdan, nasihattan, söz dinlemekten haz alamaz olmuştur. Hatta bu güzelliklere tepkisel davranmaya başlamıştır.

Bunun için de toparlanmaya ihtiyaç vardır. Dinlemeye, okumaya, okutmaya, okuduğunu yaşamaya, anlatmaya ve yaşatmaya yeniden ihtiyaç vardır. Bunun için de  #BirKitapBirÖzet önemlidir.

                                                                       ***     

Müellif İhlasa sarılmak babında,

“Hükemadan birine soruldu:

-Muhlis kimdir?

Şu cevabı verdi:

-Tıpkı, kötülüklerini gizlediği gibi, iyiliklerini de gizleyen kimsedir.

 

Bir başka zata soruldu:

-İhlasta gaye nedir?

-Halkın övmesini sevmemektir, dedi.

 

Zünnun-u Mısri’ye sordular:

-İnsan, Allah’ın saf kullarından olduğunu nasıl anlar?

Şöyle dedi:

-İnsan bu durumu şu dört şeyle bilir:

a)Rahatı terk ederse,

b)Az da olsa, elindeki imkanları ölçüsünde verirse,

c)Maddi derecesinin düşmesi, kendisine üzüntü vermezse,

d)Övülmek veya kötülenmek kendisi için farksız olursa.

***

Şu Mübarek Ramazan günlerinde Rabbimiz bizi farklı hikmetlerle birbirimizden, camilerimizden, cemaatimizden ayırarak yetim bıraktı. Bu musibetin Ramazan-ı Şerif’e denk gelmesi farklı zorlu bir imtihana da dönüşebilir, rahmet olarak da tecelli edebilir… Bir ibadet, bir hayır hasenat, bir iyilik yapmadan önce ‘ben bunu niçin yapıyorum’un cevab şıkkı  ALLAH İÇİN olmalıdır.

Anlaşılan o ki iyilik yolunda verdiğimiz mücadelenin, işlediğimiz hayır hasenatın ve yaptığımız duaların daha çok ‘İHLAS’a ihtiyacı var, ne dersiniz? Yeniden yoklayalım mı kendimizi?

Rabbim hepimizi tam bir ihlasa kavuştursun…

Siyer-i Nebinin tanıtımına güzel bir katkı sunan Muhterem Ömer Döngeloğlu’nun vefatı dolayısıyla kendisine Allah’tan rahmet ailesine de taziyelerimizi iletiyoruz. Bu hastalıktan vefat eden diğer Müslümanlara da Rabbim rahmetiyle muamele etsin inşaAllah.(Amin)