• DOLAR 32.45
  • EURO 34.829
  • ALTIN 2438.673
  • ...

Gazze’nin, Suriye’nin ve Lübnan’ın ardından şimdi de Yemen’e saldırıyorlar. Siyonist-Haçlı İttifak’ın BM Güvenlik Konseyi’nden aldırdıkları kararla önceki gece ABD ve İngiltere Yemen’e 72 saldırı gerçekleştirdi.

Saldırılara Avusturalya, Kanada, Bahreyn ve Hollanda da destek verdi. Saldırının sebebi de aylardır Gazze’de soykırım uygulayan israile giden yardım gemilerine yönelik Yemen’in yaptığı operasyonlardır.

Soykırımın başladığı günden bugüne Yemenli Müslümanlar, Kızıldeniz ve Aden Körfezi geçiş güzergahına müdahale ediyor ve bu doğrultuda oradan geçen gemilerin yüzde 20-30’unun o kanalları kullanmasını sekteye uğrattıkları belirtiliyor.

İsrailin yaptığı soykırımı durduracaklarına, ‘soykırım dursun’ diyene saldırı gerçekleştiriyorlar. Aslında bu saldırılar daha ilerde gelecek tehlikenin boyutunu da gözler önüne seriyor.

Öyle anlaşılıyor ki; bu şer ittifakının hedefinde başka ülkeler de var. Katar, Suudi Arabistan ve nihayetinde Türkiye ile bütün İslam ülkeleri bu Siyonist-Haçlı İttifakı’nın hedefindedir.

İslam ülkelerinin kesinlikle başka destekçisi de yoktur. BM Güvenlik Konseyi’ndeki oylamada Rusya ve Çin bile ret oyu kullanmamış, çekimser kalmışlardır; Yemen’e yapılacak saldırılarla ilgili.

Tasarı 15 üyeli Konsey'de 11 oyla kabul edilmiş, Konsey'in daimî üyelerinden Rusya, Çin, Cezayir ve Mozambik ise çekimser kalmıştır.

Saldırının yapıldığı andan bu yana petrol fiyatlarında da artış görüldü. Çünkü petrolün 5’te 1’inin sevkiyatı, Yemen’in hükmedebildiği kanallar üzerinden yapılıyor. Bu da gösteriyor ki bu saldırılar bütün dünyanın ekonomisini de olumsuz etkileyecektir.

Siyonist-Haçlı vampirlerinin günlerdir sinagog altında açtıkları tüneller ve tecavüz edip kanlarını içtikleri çocuklarla gündem olduğu bir hengamede Yemen’e saldırı başlatmaları da ayrıca dikkatlerden kaçmadı, kaçmıyor.

MOSSAD ve diğer karanlık odakların kurdukları tuzaklara neredeyse yuvarlanmayan yönetici ve başkanları kalmamıştır. Bu pislik ve ahlaksızlık adası Epstein’e ve vampirlerin kan emici sinagog tünellerine birçoğu yuvarlanmış ve ahlaksızlığın, acımasızlığın, alçaklığın daniskasına imza atmıştır.

Bu daha çirkefliğin görülen azıcık kısmıdır. Dünya genelinde kaçırılan çocuklar, kaybolan kimsesizler, köleleştirilen dünya kadar mazlum ve mahrumların daha tam izi ortaya çıkarılmadı. Batı bu anlamda büyük bir çöküş yaşayacaktır.

Öyle anlaşılıyor ki; Gazze dünyayı asıl kodlarına çevirecektir. Cihad’ın ve zulme karşı başkaldırının böylesi bereketi de vardır. Siyonistlerin insanlık dışı saldırıları ve söz dinlemez tavırları, başkalarının da başka kartları kullanmalarına sebebiyet vermiştir/verecektir. Tabi böyle olunca da bu çirkeflik ve ahlaksızlığın altında bir bütün olarak hepsi birden kalacaktır. Onları bir sanırsınız, ancak hepsinin farklı çıkarları ve hesapları vardır. Ve elbet bir gün o nüksedecektir.

Yemen’e saldırı bütün bunların üstünü örtmek için de olabilir, ancak onların birliklerinin bozulacağı gün yakın olsun diye temenni edelim.

 

Bunlar adam olmazlar!

Marjinal soldan bahsediyorum. Kesinlikle adam olmazlar. Yalan ve iftira atmayı meslek edinmişler bunlar. Yine bir seçim arifesi ve yine HÜDA PAR ile ilgili yalan ve iftira haberleriyle öne çıkacaklarını sanmaktalar.

Neymiş efendim, HÜDA PAR Diyarbakır/Bismil Belediye Başkan Adayı Ali Bilmez, Ali Gaffar Okan davasından yargılanmışmış.

Geçen seçimlerden önce de HÜDA PAR’ın bir Milletvekili adayı için aynı tezviratları yaptılar, sonra ortaya çıktı ki ilgili Milletvekili adayı, olayın yaşandığı zaman 12 yaşındaymış.

Sol, bu yalanlar ve iftiralarla genel seçimlere gitti ve kaybetti. Benzer bir hezimeti yine yaşayacaklar büyük ihtimal; çünkü akıllanmış değiller ve benzer yalanlar için yine ortalıktalar.

90’lı yıllar ve 2000’li yılların ilk zamanları özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgesinde neredeyse mahkemeyle, emniyetle, işkenceyle karşılaşmayan vatandaş kalmamıştır.

Ali Bilmez Bey de benzer durumlarla karşılaşmış olabilir. Yolu mahkemelere düşmüş olabilir, yargılanmış da olabilir; ancak şiddet olaylarıyla herhangi bir ilişkisinin olmadığı kesindir ki, yıllardır siyaset yapıyor. Hatta bahsi edilen olayla alakalı yargılanması yoksa şayet, bu kara yüzlüler nasıl kıvıracaklar, onu merak ediyor insan! Ve sahiden yalancılar, müfteriler bu seçimde de kaybetmeyecek de kim kaybedecek?!

HÜDA PAR'ın kasıtlı ve mesnetsiz olarak haber görünümü adı altında algı mühendisliğine kurban edilmeye çalışılması hem belediye başkan adayının şahsı hem de siyasi faaliyetlerinin hedef alınması yönüyle suç teşkil etmektedir. İftira niteliğindeki bu haberleri yapan ve yayan kişiler hakkında derhal adli makamlara başvurulmalıdır. İnanıyorum ki bu da gerçekleşecektir. Sandıktaki karşılığını zaten hezimet olarak alacaklardır. Geçen seçim sonuçları bunun açık göstergesidir.