Türkiye'nin HÜDA PAR'a ihtiyacı vardır

"Dürüst Siyaset Gerçek Adalet" şiarıyla yola çıkan HÜDA PAR 10'uncu kuruluş yıldönümünü kutladı.

Rabbim hayırlara vesile kılsın, istikamet üzere nice 10 yıllar nasip etsin, ümmet ve insanlık adına dertli olan tüm çevrelerin buluşma noktasına dönüştürsün.

Bu vesileyle HÜDA PAR ve 10. yılındaki Genel Başkan sayın Yapıcıoğlu'nun verdiği mesajlara değinmeye çalışacağız.

Öncelikle şu hususun altını çimeliyiz ki, HÜDA PAR Türkiye siyasetinde büyük bir boşluğu dolduruyor. Çünkü iktidar ve ana muhalefet başta olmak üzere diğer partiler; ülkenin yüz yıllık temel sorunlarıyla yüzleşmiyor ve bu sorunların çözüm yollarını bulma yolunda sağlam bir irade ortaya koymuyorlar. Bunun yerine sürekli bu sorunları erteletip sadece seçim sürecinde bir malzeme olarak kullanıyorlar. Seçim süreçlerinde ki çözüm vaadleri ise geçici tedbirlerden öteye geçmiyor.

HÜDA PAR ise açık yüreklilikle Türkiye'nin iç ve dış politikasındaki sorunları ortaya koyar, kalıcı çözüm önerileri sunar ve bu çözümlerin hayata geçmesi için her türlü fedarkarlıktan kaçınmayacağını mütemadiyen kamuoyuna deklare etmiştir.

Yine HÜDA PAR bugüne kadar ülke sorunlarıyla ilgili ortaya koyduğu çözüm önerilerinde hep haklı çıkmıştır. İç politikadaki Kürt meselesi ve dış politikadaki Suriye meselesi bunun en bariz örneğidir. Nitekim siyasi iktidar daha yeni farkına varmış ve HÜDA PAR'ın yıllar önce ortaya koyduğu çözüm önerileri parallelinde, mezkur sorunları çözmeye yönelik hamleler yapmaya çalışıyor. Bunlar gibi daha nice örnekler verebiliriz...

Gelelim Genel Başkan'ın verdiği mesajlara; Sosyal adaletten Faize dayalı kapitalist ekonomi sistemine, Aile'yi korumaktan Tesettürün anayasal güvenceye alınmasına, siyaset dilinden dışa bağımlılıktan kurtulmaya kadar pek çok konuya değinerek HÜDA PAR'ın siyasi çizgisine dair müstesna açıklamalarda bulundu.

Genel Başkan, konuşmasının sonunda verdiği mesajlar hem konuşmasının hem de HÜDA PAR'ın siyasi çizgisinin özeti şeklindeydi.

O mesajların bir kısmını aşağıya alıyoruz;

"...Dosta düşmana ilan ediyoruz ki;

Ne sağcıyız ne solcuyuz, orta yolcuyuz.

Devleti kutsayanlardan değiliz, ama anarşizm ve kaos da istemiyoruz.

Dinin siyasete alet edilmesine de siyasetin dinsizliğe alet edilmesine de karşıyız.

Kavmiyetçi ve ırkçı değiliz, haksızlığa ve zulme uğramış bir kavmin haklarını savunmayı ırkçılık olarak isimlendirmiyoruz.

Etnik temelde siyaseti yanlış buluyoruz. Siyasetin farklı etnisiteleri asimile etme aracı olarak kullanılmasını da doğru bulmuyoruz.

Sermayeyi her şeyin önüne koyan, şahsi menfaatleri putlaştıran kapitalizme karşıyız. Ama özel mülkiyeti reddetmiyoruz ve sermayeye düşman değiliz..." şeklinde devam ediyordu.

Evet, İster HÜDA PAR'lı olsun ister başka bir siyasi parti üyesi olsun, bu toplumun dünya ahiret saadetini isteyen herkesi Genel Başkanın 48 dakikalık açıklamalarını okumaya ya da videosunu izlemeye davet ediyorum. Çünkü bu açıklamalar ve çözüm önerileri toplumumuzu sahili selamete çıkaran yegane sefine niteliğindedir.

Bundan dolayı diyoruz ki, Türkiye'nin HÜDA PAR'a, HÜDA PAR'ın siyasetine ve HÜDA PAR'ın çözüm önerilerine ihtiyacı vardır. İstikamet üzere nice on yıllara...