Konuk Yazar

Gençlerin Ticaretteki Rolü ve Nesiller Arası Denge: Başarıya Giden Yol-1

01.01.2025 01:00:00 / Konuk Yazar

Günümüzde gençlerin ticari bakış açıları, teknoloji ve sosyal medyanın etkisiyle hızla değişmektedir. Genç nesil, geleneksel iş modellerinin ötesine geçerek yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler arayışındadır. Onların ticari düşünce yapıları, girişimcilik eğilimleri ve modern iş dünyasında teknolojiyle nasıl bir rol oynadıklarını iyi kavramalıyız.

Son yıllarda gençler arasında girişimcilik popüler bir kariyer seçeneği haline gelmiştir. Özellikle üniversite öğrencileri ve yeni mezunlar, kendi işlerini kurma konusunda daha cesur davranmaktadır. Gençlerin bağımsızlık arayışı ve özgün fikirlerini hayata geçirme istekleri her zaman var olmuştur. Günümüzde, teknolojiye olan yakınlıkları ve dijital platformlarda geçirdikleri zaman, onların sahaya hâkim olduklarını gösteriyor ve bu durum iş kurma fırsatlarını artırmaktadır. Teknoloji, gençlerin ticari bakış açılarını şekillendiren en önemli unsurlardan biridir. Sosyal medya ve e-ticaret platformlarını etkin kullanmaları sayesinde genç girişimciler, daha geniş pazarlara ulaşma imkânı bulmaktadır.

“Bir gencin hata yapmasını engellerseniz, onun kendi başına karar vermesini de engellemiş olursunuz.”

Her gencin fıtratı, hayata bakışı ve düşünceleri farklıdır. Onların duyguları, hedefleri, maddi ve manevi beklentileri çeşitlilik gösterir. Gençleri anlamak, onları iyi tespit etmek ve doğru analiz etmek gerekir ki sağlıklı iletişim kurulabilsin.

Bizim jenerasyonumuz, zorlu şartlar altında, adeta ‘taştan su çıkararak’ ve ‘ekmeğini taştan çıkararak’ iş yapıyordu. Dönemimizin yokluk ve imkânsızlık koşulları, başarıya ve iş dünyasında büyümeye engel olmadı. Aksine, bu zorluklar bireylerin yetişmesine, piyasayı anlamasına ve ekonomiyi daha iyi tanımasına vesile oldu.

Gençlerle bizim jenerasyon arasındaki iş dünyasındaki sorun ve sıkıntılar incelendiğinde, şu başlıklar öne çıkmaktadır:

  • Gençlere Güvenilmiyor

Gençlere yönelik güvensizlik oldukça yaygın bir tutumdur. “Gençler çok tecrübesiz, onlara iş verirsem altından kalkamazlar, başarısız olurlar ve zarar ederler. Henüz çok küçükler, bu işlerin üstesinden gelemezler. Ben yaşadığım sürece işleri ben yönetirim; bizim gençler bu sorumlulukları kaldıramaz, başarılı olamaz, hatta iflas ettirirler. Yolda yürümesini bile bilmiyorlar!” diyenler sıkça karşımıza çıkıyor.

    2- Gençler Rahatlığa Alıştırılmış

Pek çok iş insanı, çocuklarının cebinden parayı eksik etmiyor. Gençler, bir ellerinde kredi kartı, diğer ellerinde araba anahtarıyla rahat bir yaşam sürüyor. “Ben çok zorluk çektim, yokluk gördüm; çocuklarım aynı zorlukları yaşamasın” düşüncesiyle, gençler rahat bir hayata alıştırılıyor.

Bu durum, gençlerin babalarının iş yerlerinde çalışmadan ve mesai harcamadan, işin nasıl oluştuğunu ve geliştiğini öğrenememelerine neden oluyor. İşin hangi şartlarda ve nasıl para kazandırdığını bile bilmiyorlar. Talepleri, ihtiyaca bakılmaksızın karşılanıyor ve her istekleri yerine getiriliyor. Bu koşullarda büyüyen gençler, en iyi şartlarda zorluk çekmeden yaşamlarını sürdürüyor; özel okullara gidiyor, özel eğitimler alıyor ve iyi arabalarla hayatlarını sürdürüyorlar. Bu imrenilen yaşam tarzı, iş hayatına atıldıklarında onları zor durumda bırakıyor ve iş yerlerinde başarılı olmaları bir yana, yük olmaya başlıyorlar.

Geçtiğimiz günlerde bir iş adamı ile konuşurken, “Yeğenim üniversitede işletme bölümünü bitirdi. Fabrikaya gelip çalışmasını istedim ama hesap makinesiyle basit bir yüzdelik hesap yapmayı bile başaramadığını gördüm” dedi. Bazı gençler ekmeğin fiyatını bile bilmiyor. Maalesef, kimi gençlerimizin durumu bu şekilde...

3- Gençlere Değer Verilmiyor

Bazı işletmelere baktığımızda, gençlerin ister üniversite eğitimi alsın, ister kariyer yapsın, ister sadece ticaretle uğraşsın, küçük yaşlardan itibaren ticarete atılmaları ve aile işlerinde çalışmaları durumunda daha başarılı olduklarını görüyoruz. Eğitim ve kariyer süreçlerinde hem teorik hem de pratik bilgiyi bir arada kullanan gençler, işin inceliklerini öğrenip, tanıyıp, geliştirme ve büyütme şansına sahip oluyorlar; bu da daha başarılı bir iş hayatı ve ticaret sürecine zemin hazırlıyor.

Bizim jenerasyonumuz, teknik imkanların çok sınırlı olduğu bir dönemde büyüdü. Cep telefonları ve bilgisayarlar yoktu; çek defteri yalnızca az sayıdaki tüccarın elinde bulunuyordu, senetlerle ticaret yapılıyordu. Kısıtlı imkanlara rağmen büyük başarılar elde edildi. Günümüzde ise teknik imkanlar oldukça gelişmiş durumda, teknoloji hızla ilerliyor ve dünya adeta küçülmüş gibi. İstenen bir ürün, yalnızca bir tuş uzaklığında. Ticaret de bu değişime ayak uydurmuş; teknik bilgi ve araçlar sayesinde işler daha hızlı ve kolay hale gelmiştir.

Günümüz gençleri, bu teknolojiyi ve teknik bilgiye dayalı işleri daha iyi bildikleri için işletmelerin başına geçtiklerinde iş yükünü daha kolay omuzlayabiliyorlar ve başarılı olma potansiyelleri artıyor. Bu nedenle, gençlere iş yerlerinde deneyim kazandırmak, hata yapsalar dahi onlara öğrenme ve devam etme fırsatı vermek önemlidir. Unutmayalım ki bizler de hayatımızda birçok hata yaptık ve bu hatalar sayesinde öğrendik.(Devam edecek)

SELAHATTİN GÜNEŞ

Diğer Yazıları

Tüm Yazıları

Diğer Yazarlar

Tüm Yazarlar