Konuk Yazar

Gençlerin Ticaretteki Rolü ve Nesiller Arası Denge: Başarıya Giden Yol-2

08.01.2025 01:00:00 / Konuk Yazar

Selahattin Güneş

Gençlerle bizim jenerasyon arasında iş dünyasındaki sorun ve sıkıntılar incelendiğinde, şu başlıklar öne çıkmaktadır demiştik. Kaldığımız yerden devam edelim:

4- Gençlerin Büyükleri ile Anlaşamaması

Aile büyüklerimizin yokluk içinde önemli başarılara imza attığı doğru; ancak günümüz koşulları ve teknolojinin getirdiği yenilikler, işletmelerin de değişim ve dönüşümünü zorunlu hale getirmiştir. Günümüzde, çok daha az emek ve çaba ile aynı kârları, hatta daha büyük işleri ve kârları elde etmek mümkün. Ancak işletmemiz, bu değişime ayak uyduramadığı için, rakip işletmelere kıyasla geride kalıyor ve küçülüyor. Zamanın şartlarına uygun ticaret yapılmadığında, sorunlar kaçınılmaz olarak artıyor.

Gençler ise aile büyüklerinin kendilerini dinlemediğini düşünüyor. Ticaretin günümüzde çok çeşitli yönleri olduğunu, piyasanın ve rakiplerin sürekli güncellendiğini ve bu yüzden hızlı büyüdüklerini fark ediyorlar. Büyüklerini ikna edemeyen gençler, aile işletmelerinde çalışmaktan vazgeçip, kendi işlerini kurarak daha iyi bir ticaret yapabileceklerine inanıyorlar. İki nesil arasındaki bu iletişimsizlik, ayrılıkları ve farklılıkları daha da artırıyor.

5- Gençlere Fırsat Tanınması     

İşletmelerde gençlere fırsat tanınması büyük önem taşır. Gençlerin denenmesi, işlere alıştırılması ve onlara görev verilmesi sonucunda potansiyelleri daha iyi anlaşılacaktır. Ticarete yatkın gençlerin, kısa sürede işletmelerini geliştirdiklerini ve başarılarını artırdıklarını biliyoruz. Gençler, ticari anlamda daha geniş bir vizyona sahiptir ve enerjik yapıları sayesinde daha kısa sürede daha büyük başarılar elde ederler.

6- Sosyal Medyanın ve Çevrenin Gençlere Etkisi

Emek ve zaman harcamayan, ticaretin kuralları ve yapısı hakkında bilgisi olmayan, paranın nasıl kazanıldığını bilmeyen bazı gençler, çevrelerinde gördükleri zenginlere veya sosyal medyada karşılaştıkları fenomenlere özeniyor. Kısa yoldan zenginleşen kişilere imrenen bu gençler, hızla ve kolayca zengin olmanın peşine düşerek mantıksız ve riskli yollara başvurabiliyorlar.

 “Ben daha gencim, daha iyi eğitim aldım; oysa bu zenginlerin çoğu okul bile okumamış ama çok zengin olmuş, ben de zengin olacağım” düşüncesine kapılıyorlar. Ancak, çevrelerindeki zenginlerin nasıl başarılı olduklarını sorma ve öğrenme zahmetine bile katlanmıyorlar. Keşke biraz araştırıp, o kişilerin ne zorluklar çektiğini ve ne şartlarda yükseldiklerini öğrenebilseler. Bu bilinçsizlik, gençleri sahtekarca girişimlere ve hırslı davranışlara yönlendirebiliyor.

Bu tür düşüncelerle hareket eden gençler, sosyal medyanın ve çevrenin etkisi altında kısa yoldan zengin olma hayaliyle hem kendilerine hem de ailelerine ve çevrelerindeki insanlara ciddi zararlar verebiliyor.

Sonuç

Her dönemin kendine özgü zorlukları ve güzellikleri mutlaka vardır. Ticari iş yerlerinde ticaretin güncel koşullara adapte edilmemesi, maalesef, sorunların artmasına neden olur. Bu noktada yapılması gereken, büyüklerin kontrolü ve denetiminde gençlere fırsat verilmesi ve onlara işlerin takibi için görevler verilmesidir. İki jenerasyon arasında bir denge sağlanmalıdır; tıpkı bir yay ve ok metaforunda olduğu gibi. Yay ne kadar geriye çekilirse, yani tecrübeli büyüklerin bilgi birikimine dayanılırsa, ok o kadar ileri gider ve uzun süreli, isabetli kararlar alınarak daha başarılı çalışmalar ve sonuçlar elde edilir.

Geçmişe dair bir perspektife sahip olmayanlar, geleceği inşa edemezler; zira tarih, devasa bir tecrübe ve bilgi birikimidir. Büyükler, bir danışma mekanizması gibi hareket etmeli; gençler ise icraat kısmında yer almalıdır. Gençlere hata yapma fırsatı verilmeli, işlere alıştırılmalı ve işlerin iç yüzünü kavramaları sağlanmalıdır.

Önyargılardan kurtulmadıkça başarıya ulaşmak zordur. Donanımlı olmak, zihni çeşitlendirmek ve hayatı dolu dolu yaşamak; estetiğe, sanata ve latifeye yer vermek, hayatta ve ticarette yapmamız gereken şeylerdir.

Geleneği olmayanın geleceği olmaz. Sizden önceki nesil—babalarınız, dayılarınız, amcalarınız, abileriniz—yokluk içinde işletmelerini başarıya ulaştırdı. Sizlerden beklenen, bu yokluktan başarıya ulaşmış işletmeleri daha sağlam temellere oturtarak, daha büyük bir enerjiyle, global koşulları gözeterek büyütmektir.

"Dünden öğren, bugünü yaşa, yarın için hayal kur."

Gençlerin ticari bakış açıları, dinamik ve sürekli değişen bir yapıdadır. İş gruplarını ve teknolojiyi kullanmaları, ticari konumlarını belirler ve bu yeni bakış açıları hem kendi kariyerlerini hem de toplumun ekonomik yapısını değiştirme potansiyeline sahiptir.

Global, teknolojik ve ekonomik koşullar geçmişten çok farklı seyretmektedir. Bu şartları anlamak ve değerlendirmek; ticarette duayen olan, "aksakallı" ve “aksaçlı" büyüklerin tecrübelerinden faydalanarak işletmelerimize değer katmak zorundayız.

Diğer Yazıları

Tüm Yazıları

Diğer Yazarlar

Tüm Yazarlar