SİYASET GEMİSİ
PKK’DEN CHP’YE ÇAĞRI: ÖZYÖNETİM VE HENDEK
31 Mart seçimlerinden sonra “bazı” çevreler “hükümet devrilmek üzere”, “Erdoğan gidici” havası estirmeye başladılar.
Sanki büyük bir zafer kazanmışlar.
Oysa matematiksel olarak bile halen yüzde elliyi bulamamışlar.
İşin garip olan tarafı tek ortak yanları Erdoğan düşmanlığı olan bu ittifakın her bir bileşeni de zaferi kendisinin kazandığını düşünüyor.
CHP’nin içindeki Kemalistler de liberal sol da sonucu kendi argümanlarının kazandığını söylüyor.
İYİ Parti bu kez “kazandırdım” moduna girmiş; ama sonuçlardan da pay istiyor.
Saadet Partisi, “oylarım arttı, Erdoğan’a kaybettirdim” diyor.
HDP “Büyükşehirlere kayyım atadım” mesajları veriyor.
Pensilvanya “vakit yaklaştı” demeye getiriyor.
Ama en ilginç mesajlar Kandil’den geldi.
Duran Kalkan siyasete önerilerde bulundu. Öyle ya her şey talimatlarına göre işlemiş.
Ama yine de CHP açısından PKK’nin mesajı ürkütücü.
Şunu söylemiş Duran Kalkan:
“HDP ve CHP’nin ittifakı daha fazla geliştirip alternatif yönetim örgütlemesi gerekir. HDP, CHP de dahil tüm güçleri birleştirmeli ve Tayyip Erdoğan yönetiminin istifasını istemeli”
Bu “Alternatif yönetim” de nedir diye sormayın, çünkü Kalkan “öz yönetim” denen ucubeyi kast ediyor.
CHP’deki kimi “militan siyasetçiler” mesajı almış olmalı ki hemen harekete geçip “Genel başkanımızı korumak için öz savunma güçleri oluşturacağız” türü mesajlar verdiler.
Peki bunun bir adım ötesi nedir?
Yani aslında Duran Kalkan ne istemektedir?
Açıkça söyleyelim bunun bir adım ötesi “Hendekler” ya da daha bilinen ismiyle “Çukurlar”dır.
PKK, CHP’yi çukurlara davet ediyor.
Kendileri o “özyönetim” deneyiminden büyük faydalar elde ettikleri için şimdi bunu “Demokrasi mücadelesindeki müttefik güçlere” de tavsiye ediyorlar.
Sorun bu çukurların nerelerde kazılacağı…
Cizre ve Nusaybin’i harabeye çeviren “özyönetim” deneyimi ve çukurlar Diyarbakır gibi metropollerde her nedense zengin yerlerde değil fakir bölgelerde hayata geçirildi.
Gelelim İstanbul’a…
CHP’nin kazandığı ilçeler İstanbul’un en zengin muhitlerini oluşturuyor.
Herhalde ne HDP ne de CHP, Şişli, Kadıköy ya da Beşiktaş’ta “Çukur siyasetinin” yürürlüğe girmesini istemez.
Tamam “Gezi”de de bir “özyönetim provası” vardı; ama iş tehlikeye girince yine zengin çocukları alanı terk etti, yine Okmeydanı’nın, Gazi’nin gariban çocukları “direniş” gösterdi.
Bir de devletin güvenlik güçlerinin “çukur siyaseti” ile “Gezi”yi bir tutmadığını/tutmayacağını sanırım herkes biliyordur.
Yani “çukur siyaseti” romantizm taşıyamayacak kadar şiddet yüklüdür.
O yüzden CHP’ye tavsiyem şudur: Yol yakınken kendinize gelin!
Acilen İstanbul il başkanınızı değiştirin yoksa bir sabah kalktığınızda yaşam alanlarınızın çukurlarla çevrelendiğini, tankların size doğru gelmekte olduğunu görürsünüz.