A.Halim Seçkin

Geride Ne Bıraktık?

02.01.2025 01:00:33 / A.Halim Seçkin

Yeni bir yıla girdik elhamdulillah. Şöyle bir geriye baktığımızda geçirmiş olduğumuz yılda geride ne bıraktık? Layıkıyla Rabbimize kulluk ettik mi? Affına mazhar olacak salih ameller işledik mi? Ahlakımızdaki eksiklik ve zaafiyetleri giderebildik mi? Yoksa şimdi yapar, şimdi kendimi düzeltirim deyip sürekli erteledik mi?

Namazlarımızı zamanında camide cemaatle kıldık mı? Gidemediğimiz vakit namazlarını evde ailemizle cemaatle kılabildik mi? Camide kıldığımız namazlardan sonra yapılan tesbihatlardaki cemaat sevabına nail olmak için sabredip cemaatla birlikte tesbihatı yaptık mı? Yoksa çok acil bir işi varmış gibi selam verir vermez arkamızı dönüp camiden birisinin kendisini kovaladığı gibi kaçtık mı?

Namazlarımızın eksiklilerini tamamlayıcı olan nafile namazlara dikkat ettik mi? İki rekâtı insanın vücudunda bulunan üç yüzden daha fazla ekleme karşılık verilen birer sadakaya tekabül eden duha namazını kıldık mı? Rabbine yönelen ve tövbe edenlerin namazı diye isimlendirilen akşam namazından sonra kılınan evvâbin namazını kıldık mı? Allah’ın âyetlerde “Onlar ki seher vakitlerinde bağışlanma talebinde bulunurlar” (Âl-i İmrân, 3/17) diye methettiği gece namazlarını kılan muttakilerden olabildik mi? Kıldığımız bu gece namazlarında kıyamlarda, rükû ve secdelerde bulunduk mu? Secdelerde Hz. Muhammed’in (s.a.s.) “Ümmetim, ümmetim” diye Rabbine yalvardığı gibi biz de kendimiz, eşimiz, çocuklarımız, akrabalarımız ve tüm mümin kardeşlerimiz için dua ettik mi?

Dualarımızda Gazze, Filistin ve diğer beldelerdeki tüm Müslümanların zulüm ve esaretten kurtulmaları, darlık ve sıkıntılarının giderilmesi, yaralarının sarılması için dua ettik mi? Ümmetin vahdeti, birlik ve dirliği, aralarında ülfet ve muhabbetin oluşup kardeş olmaları için Rabbimize yalvardık mı? Söz, eylem, yazıp çizdiklerimizde, paylaşım ve beğenilerimizde ümmetin birliğinin ve kardeşliğinin pekişmesine çalıştık mı? Siyonist ve emperyalistin yaktığı ateşe körükle gitmekten ziyade, bu ateşe bir su da ben dökeyim hassasiyetinde olduk mu?

Malımızı son kuruşuna kadar hesaplayıp zekâtını çıkardık mı? Rabbimizin “Onlar ki kendilerine rızık olarak verdiğimiz mallardan infak ederler” (Bakara, 2/3) diye vasıflandırdığı kulların arasına girerek infakımızı tastamam verdik mi? Yoksa daha erken, şu an aldığım evin, arabanın, hanıma aldığım bileziğin borcu var deyip sürekli infakımızı erteledik mi?

Nefsi dizginleyen, terbiye eden, aç olanları, hasseten Gazze, Filistin ve diğer beldelerde açlıktan vefat eden kardeşlerimizi bize hatırlatan farz orucumuzu tuttuk fakat nafile oruç tuttuk mu? Böyle bir alışkanlık edindik mi? Hiç değilse üç aylarda, asgari ayda üç gün bile olsa oruç tuttuk mu?

Bir yılın tamamını tefekkür ettiğimizde geçen bir yılımızda ne kadar Kur’an okuduk? Günlük bir cüz, cüz’ün yarısı, dörtte biri mi okuduk? Yoksa daha az mı? Günde bir sayfa okusak ayda bir buçuk cüz yapar ki bir hatim yapabilmek için yirmi aya ihtiyaç var. Hayat düsturumuz olan kitabımızı ne kadar da az okuyor muşuz diye düşündük mü? Yoksa tamamen okumayı terk mi etmişiz? 

Rabbimizi ne kadar zikrettik, ne kadar salâvat çektik? Dahası zikir gibi bir alışkanlık edindik mi?

Mevlam geçmiş yılımızı muhasebe edip yeni bir yıla eksikliklerini tamamlayarak girenlerden eylesin inşallah.

 

Diğer Yazıları

Tüm Yazıları

Diğer Yazarlar

Tüm Yazarlar