İnsan, İslam fıtratı üzerine doğar. Değişim ve dönüşüm, maruz kalınan olaylar ve telkinler sonucu gerçekleşir.
İşin toplumsal boyutuna bakıldığında da dönüşümün asıl sebepleri kurumsal döngülerdir. Örgütlü çalışmalar, değişimi hızlandıran temel unsurlardır.
Daha açık ifadeyle, iyilik de kötülük de örgütlülüğü nisbetinde değişim sağlar. Organize işlerin netice getirici olduğu açıktır.
Bugün toplumun ekseriyetinin şikâyet ettiği hususların hepsinin arkasında örgütlü yapılar ve organizasyonlar vardır. Bu gibi durumlarda “her koyun kendi bacağından asılmış” olmuyor.
Uyuşturucu belasının da kumar hastalığının da içki rezaletinin de arkasında devasa organize olmuş yapılar ve şirketler vardır. Bazen de devletin farklı unsurları vardır; hatta bu işin tam ortasındadır.
Kötülük, kötü ortamı oluşturur. Kötülükle mücadele, önleyici tedbirlerden başlamalıdır. Ondandır ki, hastalıktan önce hıfzıssıhha çok önemlidir.
Kötülüklerden korumak için az bir çaba ve ekonomik destek yeterliyken, kötülük müzmin hastalık gibi bedenleri istila ettiğinde, ondan kurtulmak için devasa harcamalar ve büyük çabalar da bazen işe yaramayabiliyor.
Toplumu genel bir zehir gibi kasıp kavuran müzmin hastalıklar için önleyici tedbirler her yönüyle alınmalıdır.
Gençlerimizi uyuşturucu belasından korumak için, kumar belasından muhafaza etmek için kimsenin gözünün yaşına bakılmamalıdır.
Sözde sanatçı diye pazarlanan kimi düşük ahlaklı kişilerin rol model diye sunulması, bu topluma yapılan ve yapılacak en büyük kötülüklerden biri olmalıdır.
Bugün çok yönlü yapılan ıslah çalışmalarının netice vermemesinin sebebi de model diye sunulan, değerli diye gösterilen, becerikli diye pazarlanan bu kişiliklerdir. Gençlerin azımsanmayacak derecede bu müptelâ kişilere benzemeye çalışması işi büsbütün zorlaştırıyor.
“Ünlü sanatçı” diye reklamı yapılan bireylerin içinde bulundukları çirkeflikler, gençlerin zihin dünyasını allak bullak ediyor.
Gençlerin hayatlarında benzemeye çalıştıkları kahramanlar, gerçekten kahraman şahsiyetler olmalı. Bunu önlemek için bütün dijital ortamların seferber olmuş gibi görünmesi, gençlere yapılan en büyük kötülük olsa gerek.
Günlerce bir “sanatçı”nın ölüm nedeni tartışıldı. Tabii bu tartışılırken hep “sevilen, sayılan sanatçı” diye haber yapıldı. Ve sonunda anlaşıldı ki, “sanatçı”nın ölüm sebebi; alkol ve alkolün sebep olduğu dengesizlikten yüksekten düşmeymiş.
Kimin ne yiyip içtiği bizi ilgilendirmiyor, ancak rol model diye sunulanların alkol bağımlısı, uyuşturucu müptelâsı, kumar delisi olmaları bizi çok ama çok ilgilendiriyor.
Bir an önce Müslüman ahalinin değerlerine saygı gösterilmeli ve Müslüman mahallede salyangoz satmak işinden vazgeçilmelidir.
Sonuç olarak demem o ki; kötü örneği, emsal olmaktan çıkarın!