• DOLAR 32.204
  • EURO 35.102
  • ALTIN 2470.333
  • ...
Ramazan, Şehr-i Tilavet-i Kur`an
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Recep Allah`ın, Şaban benim, Ramazan ise Ümmetimin Ayıdır, mealindeki hadise binaen Peygamberimize ait ayın son günlerini yaşamaktayız. Bize ait olan yani bizi Cennetlere, Rabbimizin Rızasına ulaştıracak Mübarek Ramazan Ayı 1434. Kez Ümmet-i Muhammed`i şereflendirmek üzere.

Bu ayın en belirgin isimlerinden bir tanesi de Şehr-i Kur`an ya da Şehr-i Tilavet-i Kur`an`dır. Bu mübarek aya bu ismin verilmesinin nedeni ise Peygamberimiz ve Sahabelerinin bu ayda her aydan daha fazla K.Kerim ile iştigal etmiş olmalarıdır. Nitekim Peygamberimizin vefatına kadar her yıl Ramazan Ayı`nda, Hz. Cebrail ile karşılıklı olarak o güne kadar inzal buyrulan Ayet-i Celileleri kıraat ettikleri de bilinmektedir. Vefatından önceki son Ramazan da ise bu mukabele iki kez tekrarlanmıştır.

İşte Ramazan Ayı`nın vazgeçilmez ritüellerinden bir olan MUKABELE kültürü buradan gelmektedir. Tıpkı K.Kerim`i getirenle onu alan iki yüce şahsiyet gibi, onların sünnetine ittibaen camilerimizde, evlerimizde karşılıklı olarak ya da Cemaatle K.Kerim hatimleri yapılmaktadır.

Bir edep ve adaplar silsilesi olan dinimiz bu konuda da edep ve adapları tespit etmiştir. İslam Âlimleri, K.Kerim kıratı ile ilgili kimi, tavsiye babında, kimi sünnet olması hesabıyla bazı edep ve adaptan bahsetmişledir.

Ben de yaklaşan bu mübarek ayın Kur`an Ayı olması münasebetiyle derlenen bu K.Kerim okunurken Riayet edilmesi gereken edepleri inşallah sizlerle paylaşacağım.

1) Abdestli Olmak: Eğer K.Kerim mushaftan ve dokunularak okunulacaksa muhakkak ki abdestli olunmalıdır.

Nitekim bu konuda Vakıa Suresi`nin 79. Ayet-i Kerimesi`nde "La Yemessehu İllel Mutehherun" yani ona temiz olandan başkası dokunamaz, denilmektedir. İslam Âlimleri`nin geneli de bu konuyu yani ayette geçen Mutehherun, tabirini abdestli olmak olarak yorumlamışlardır.

Bu başlığa ek olarak elbisenin, kılık kıyafetin temizliği de eklenebilir.

2) Misvak Kullanmak:  Peygamberimizin, K.Kerim tilavetine hürmeten, okumaya başlamadan önce dişlerini Misvak ile güzelce temizlediği sahih rivayetlerle bizlere ulaşmaktadır. O güzel kelamın, temiz bir ağızdan çıkması o kelama hürmetin göstergesidir.

3) Kıble`ye Yönelmek:  Eğer Kari` için mümkünse okurken Ka`be`ye dönmesi iki güzelliği buluşturması anlamına gelmektedir.

4) Temiz Mekânlarda Okumak: K.Kerim yüceliğine ve temizliğine yaraşır mekânlarda kıraat edilmelidir. Haram işlemek üzere bina edilen mekânlarda, hamam ve benzeri yerlerde okumak da caiz görülmemiştir.

Allah`ın evleri Allah`ın kelamı için daha evla olmakla beraber, evleri kabirlere çevirmemek adına temiz evlerimizde okumak da bereket getirecektir.

5) İstiaze İle Başlamak: K.Kerim`e Eu`zu Besmele ile başlamak, şeytan ve vesveselerinden Allah`a sığınmak gerekir. Çünkü Şeytan bu hayırlı amel esnasında okuyucunun kalbine vesveseler vererek onu okumadan vazgeçirmeye çalışır. Eğer bunu yapamasa da onu vesveseleriyle aklen başka şeylerle uğraştırarak okuduklarını anlamasına engel olur.

6) Tertil Üzere Okumak: Yani kıraat ilminin kaidelerine riayet etmek. Bu da elbette ki en başta Tecvid İlmini öğrenmekle olur. Kıratta üzere okuyan bir insan okuduklarından daha fazla haz duyup daha fazla istifade eder.

Okurken aceleci davranmamak harfleri, mahreçlerin, medlerin, vakfelerin, Lamların hakkını vermek de bu babdandır. Ayrıca sesi güzelleştirmek, yumuşak ve anlaşılır bir tonla okumak da edepler arasında sayılmıştır.

Teganni yapmak yani, şarkı türkü okur gibi okumak ise men edilmiştir.

7) Anlayarak Okumak: Belki de edep ve adapların en mühimi bu olsa gerek. Düşünmek ve anlamak. Evet, K.Kerim`i yüzünden okumak başlı başına bir ibadettir. Ama tefekkür ederek anlamak bu ibadetin sevabını kat be kat arttıracaktır.

Çünkü düşünmek ve anlamak amel etmeyi doğuracaktır. İşte bu sırra binaendir ki; Sahabe-i Kiram, Efendimizden on ayet on ayet talim ederlermiş. İlk aldığı on ayeti iyice öğrenip onunla amel eden sahabe gidip ikinci on ayeti daha alıp öğrenirmiş.

Elbette herkes Arapça anlamaya bilir. Ama meal ve tefsir okumakla bu sorun aşılır. Günümüzde bilgiye ulaşmak gayet kolay bir hal aldığından bu konuda yani Allah Teâlâ`nın kitabını anlama konusunda hiçbir sorun kalmamıştır.

Bu sırra binaen İslam Âlimleri demişler ki; K.Kerim`i anlayarak okuyunuz. Rahmet, Cennet ve Mükâfat ayetlerini okurken seslerinizi yükseltiniz. İnsanları müjdeleyiniz. Azap, Cehennem ve Mücazat ayetlerini okurken ise seslerinizi kısınız ve Allah`a sığınınız.

Bu konuda günlük okuduklarımızın en az bir hizbini mealiyle, manasıyla beraber okumak lazımdır. Anlayarak okumak kıraatin hazzını arttıracaktır.

8) Secde Ayetlerine Riayet Etmek: Farklı surelerde bulunan secde ayetleri geldiğinde secdeye gidilmeli ve o ayetin emri yerine getirilmelidir.

Elbette bu konuda daha farklı maddeler zikretmek mümkündür. Ben bu kadarıyla iktifa ettim. Önemli olan kapımıza dayanan bu Kur`an Ayı`ndan hakkıyla istifade etmektir. Bu istifadeyi yaparken de edebine riayet etmek Mü`minlerin ahlakıdır.

Elif deyince bir hasane, Lam deyince bir hasene, Mim deyince bir hasane kazanırken bu hasanelerimizi hürmet ve edeple daha fazla arttırabiliriz. Rabbim bizleri o zümreden eylesin.

Rabbim ömür verirse bir sonraki yazımda ise, K.Kerim`in ve Kıraatinin fazileti hakkında yazmak istiyorum.

Ama şimdi bu konuda bizlere örnek olacak bir kıssayı sizlerle paylaşarak yazımızı noktalayalım. Şimdiden hepinizin Ramazan`ı hayırlı, bereketli, İstifadeli ve Cennetli olsun. Bu kardeşinizi de dualarınızda anmayı unutmazsınız İnşaallah.

Eshabı Kiramdan Üseyd bin Hudeyr(r.a) anlatıyor:
Bir gün yolculuktan dönerken sahrada gecelemem icap etti. Yanımda atım ve küçük oğlum Yahya vardı. Oğlumu yatırdım, atımı bağladım ve kendimde Kur’an-ı Kerim okumaya başladım. Biraz okuyunca atım şaha kalktı. Okumayı bıraktım. Atıma baktım, o anda sakinleşti. Sonra tekrar okumaya başladım. Tekrar atım şaha kalkmaya başladı. Oğlumu ezecek diye korktum, okumayı bıraktım. At tekrar sakinleşti. Sonra tekrar başladım, atım yine kükredi ve şaha kalktı. Ne oluyor, ne görüyor da ürküyor? Dedim. Başımı kaldırıp semaya baktığımda, daha önce asla görmediğim şekilde, başımın üzerinde, içinde yıldızlar gibi pırıltılar olan büyük bir nur halkası gördüm.


Sabah erken Medine`ye döndüğümde geceki manzarayı Rasulullah (S.A.V)e arz ettim.
Rasulullah efendimiz (S.A.V) :“Ya Useyd! Sen bir yerde Kur’an-ı Kerim okursunda orada yalnız olduğunu mu zannedersin? O gördüğün nur halkası, Allah’ın nuru, içindeki yıldızlar gibi parlayanlarda Allah’ın melekleri ve ervahı mukaddesedir. Şayet sen sabaha kadar okusaydın seninle beraber olurlardı” buyurdular…

Selam Ve Dua İle…

Zülküf Er / Hürseda haber

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir