• DOLAR 32.521
  • EURO 35.003
  • ALTIN 2441.388
  • ...
Mübarek Üç Ayların Manevi Atmosferinde `Tomurcuklarımız!`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
“Allah’ım bize Recep ve Şaban ayını hayırlı kıl ve bizi Ramazana ulaştır.”


Bizleri lütf-u ihsanıyla bir üç aylara daha kavuşturan Rabb-i Rahman’a sonsuz hamd u senalar olsun. Habibi Hz. Muhammed’e salat; Onun aline, ashabına, nur-u İslam ile şeref bulmuş ve bu şerefi insanlığın tümüne yaymayı hedef ve gaye edinen kadın ve erkek tüm Müslümanlara selam olsun.

Gözle görünen her güzelliğin, her mükemmelliğin gönüllere sürur olarak yansıması, insanoğlunun hayattan lezzet alması adına Allah-u Teâlâ’nın bahşettiği büyük lütuflardan bir lütuftur. Öyle ya, insan bazı şeyleri tadarak lezzet alır, bazı şeylere bakarak. Bunun gibi bazı şeyler de vardır ki kişi gözle görmediği, dil ile tatmadığı halde gönül duyularıyla bakar, dokunur, tatar ve böylece lezzet alır. Bunlar tamamen Allah’ın kullarına yaptığı ikramlar ve ihsanlardır. İnsanoğlunun maneviyatına hitap eder ve kişi aşk ve muhabbet bulur.

Bunlardan biri de Rabbimizin, kullarına bahşettiği rahmet, kurtuluş, azadelik, merhamet, incelik gibi duyguların da beraberinde galeyana geldiği mübarek üç aylardır. Başladığı ilk günden son gününe kadar mü’min olan her beşerin kalbine tarifi çok güç olan güzel duygular yerleşmektedir.

Mübarek üç ayların fazileti hakkında geniş anlamda bilgi sahibi olmak, bu bağlamda amel ve ibadetleri ziyadesiyle özen, huşu ve samimiyetle eda etmek (üç ayların hayır ve sevabından mahrum kalmamak adına) gerekmektedir.

Mü’min kadınların her yerde ve her konuda olduğu gibi bu mübarek aylarda da görev ve sorumlulukları elbette vardır. Özellikle bu mübarek ayların, hikmet ve önemini çocuğuna lisan-ı dil ile beraber lisan-ı hal ile anlatması, bu aşkı kalplerine nakış nakış dokuması noktasında hassasiyetle durması gerekmektedir. Allah-u Teâlâ’nın âdemoğluna bahşettiği bu günlerin anlam ve önemine binaen, önceki yaşantımızdan farklı bir takım adımlar atmalı ve bu adımlardan çocuklarımız haberdar edilmelidir.

Çocuğun anne-babanın aynası olduğunu söyleyenler mutlak derecede haklıdırlar. Her hareketimiz ve her adımımızla yarınlarımızı şekillendirdiğimizin bilinci ile hareket etmemiz, paha biçilmez kazanımlar elde etmemizi sağlayacaktır inşallah!

Mübarek üç aylarda, hasta ziyaretlerin artırılması, komşu ve akrabaların gözetilmesi, yetim ve yoksullara daha içten ve samimi davranışlar sergilenmesi… Yaşlılara gösterilen saygı ve hürmete ek olarak onları ziyaret etmekle veya davet etmekle sevindirilmesi ve tüm bunları yaparken içinde bulunduğumuz üç ayların maneviyatından ve sevabından özellikle çocuklara söz edilmesi yapacaklarımız arasında yer almalıdır.

Yaptığımız özel yemeklerimizin üç ayların kadr u kıymeti için komşulara çocuklarımızın eliyle ikram edilmesi, dini sohbet ve ziyaretlerin artırılması, sadaka ve infakların da hakeza minik yavrularımızın elleriyle gerçekleştirilmesi ve yine üç aylarda elde edilecek hayır ve sevabından söz edilerek yapılması da yapacağımız güzel davranışlarımız arasında bulunmalıdır.

Üç aylar ile birlikte yaşayacağımız mübarek kandil gecelerini komşu ve akrabalarla beraber ihya etmek, bunu yaparken de özellikle çocuklara ufak tefek görevler vermek (ikramlara yardımcı olmaları, yaşlıların elinden tutmaları gibi) onların manevi dünyasına tesiri büyük bir dokunuş olacaktır.

Günah ve nisyanlara karşı ebeveynin kendini koruyup kollaması, yapılan ibadetlerin azami gayret içinde yapılması çocuklarımızın gözünden kaçmayacak davranışlardır.

Namazlarımızın sonundaki tesbihatlar akabinde uzun uzun yapacağımız dualarımıza onları teşvik etmek de yapabileceklerimiz arasında olabilir.

Misafir beklemekte olan bir annenin hazırlanırken çocuğunun “kim gelecek” diye sorması gibi üç aylara hazırlığımız ve özel bir ilgimiz olsun ki daha biz söylemeden çocuğumuz özel bir şeyler olduğunu hal ve hareketlerimizden anlasın ve sorsun. Nihayetinde halimiz ne ise duamız o olur.

Nasıl ki ezan okunduğu vakit, gürültü ve patırtılı her şeyi susturup kulaklarımızla beraber tüm benliğimizi de ezana veriyorsak üç aylara karşı da aynı saygı ve hürmeti gösterelim. Özellikle tevbe ve bağışlanma ile başlayacağımız mübarek üç aylar da birinci adım olarak günah penceresi olan TV’leri kapatalım. Bunun çocuklarımızın gözünden kaçmayacak en önemli adımlardan biri olduğuna inanıyorum.

Unutmayalım ki lütf-u keremi sonsuz, kullarına karşı pek şefkatli ve merhametli olan şanı yüce Rabbimizin zamanlar içinde bazı zamanları mübarek ve değerli kılması da (hâşâ) boş ve abes değildir. Bu günler, kalpleri dünyanın geçici lezzetlerinden temizlemek için birer fırsattır. Günah ve nisyanlardan azad olma günleridir. Bu günler Rabbimizin sonsuz Rahmet ve ikramlarının emareleridir.

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla başladığımız bu mübarek üç aylar nihayete ermeden kadr u kıymetine yakışır bir ibadet şekli ile samimi ve içten davranışlarımızla kendimizle beraber yarınlara uzanan ellerimiz olan tomurcuklarımızı da İslam’ın rahmet ve merhamet sularıyla yeşertelim. Elimize verilmiş bu kerem ve ihsanlardan en güzel şekilde istifade edelim inşallah.

Sürekli erimekte olan bir zaman dilimi üzerine basmış olduğumuzun bilinciyle… Allah’a emanet olun.

Reyhan Çelebi / Nisanur Dergisi - Mayıs 2013

Bu haberler de ilginizi çekebilir